Kanal D’nin reyting rekortmeni dizisi “Yargı”nın Ceylin’i Pınar Deniz, Alem dergisinin yeni sayısı için objektif karşısına geçti. ‘Özgüveni düşük bir çocuk’ olduğunu belirten ünlü oyuncu, “Ceylin beni olgunlaştırıp kendime olan güvenimi artırdı. Acının üstesinden nasıl gelinebileceğini öğretti. Fütursuz olma hali bana cesaret verdi. Kadın olmanın, kırılgan olup da güçlü kalabilmenin yolunu gösterdik birbirimize” diye konuştu.
◊ Kariyerinizin çok güzel bir dönemindesiniz. Dünden bugüne yolculuğunuza baktığınızda neler hissediyorsunuz?
– ‘Beni çalışmak kurtarır’ mottomun ne kadar da karşılığı olduğunu görüyorum. Üretmek, hayatımın her noktasında hep iyi hissettirip geliştirdi beni. Şimdi yolculuğumun bu durağında, gururlu ve mutlu hissediyorum. Başarabileceklerimin sınırsız olduğunu hep biliyordum, bugün geldiğim yer kendime olan inancımı daha da güçlendiriyor.
◊ Çocukluk yıllarınızda oyuncu olacağınızın sinyallerini veriyor muydunuz?
– Hep hayal gücü çok yüksek biriydim, fakat büyüdüğümde oyuncu olurum gibi bir hedefim yoktu. Şarkı söylemeyi çok seviyordum ve kendimi hep sahnede ya da sokakta şarkı söylerken hayal ediyordum.
Özgüveni düşük bir çocuktum, o yüzden kendimi hep bir sanat dalıyla ifade etmeye çalışıyordum. Gösterilerde konuşamazdım ama şarkı söylerdim. Herkesin içinde ağlayamazdım, o yüzden odama kapanıp şarkı söyleyerek duygularımı öyle akıttığımı hatırlıyorum. İlkokulda Tolgahan’ın CD’lerini alıp tango öğrenip sonra da arkadaşlarıma öğretirdim mesela. İnsanlarla iletişim kurma biçimim buydu.
Canım sıkkın olduğunda koşarak kitaplara sarılır sabahlara kadar okurdum. Hâlâ öyle… Kendi duygularımı en iyi sanatla ifade edebiliyorum. Konuşamadığım, ağlayamadığım tüm sıkışmış duygularımı oyunuma aktarıyorum. Sanki ruhum taşıp karakterde var oluyormuş gibi hissediyorum.
GENELDE ENERJİSİ
YÜKSEK BİRİYİM
◊ Canlandırdığınız karakterlerle nasıl bir bağ kuruyorsunuz? Ceylin’in sizdeki yerini anlatır mısınız bize?
– Bazen hayattaki en yakınımdan bile daha büyük bağ kuruyorum karakterlerimle. Onlar gerçekten var ve ben yansıttıkları her hissi en içten bir şekilde yaşıyorum.
Bu klişe olabilir ama her oynadığım karakter bende bir his bırakıyor. Pınar’ın sıkıştığı duyguları çözüyor sanki. Ceylin beni olgunlaştırıp kendime olan güvenimi artırdı mesela. Acının üstesinden nasıl gelinebileceğini öğretti. Fütursuz olma hali bana cesaret verdi. Kadın olmanın, kırılgan olup da güçlü kalabilmenin yolunu gösterdik birbirimize.
Yavrum Ceylin bendeki hissin büyük, hep öyle kalacaksın! (Gülüyor)
◊ Bugünkü çekimimizde hepimizin enerjisini yükselttiniz. Dizi setinde nasıl bir Pınar var?
– Ben genelde enerjisi yüksek biriyim. Ekiple var olmayı, onların enerjisiyle çalışmayı seviyorum. İşimi layığıyla yapabilmek için elimden gelen her şeyi yaparım. Sahnenin moduna göre hep o duyguda kalmaya çalışıyorum. Eğer dramatik bir sahne çekilecekse hangi işte olursam olayım ekipten hassas olmasını rica ederim ama onun dışında genelde çok yükseğimdir. O sabah ve gece setlerinde sinir bozucu pozitif insan benimdir anlayacağınız.
Hürriyet/Kelebek