Pandemi sürecinde Prof. Dr. Canan Karatay’ı dinleyen kadın girişimci Gülsüm Dalkıran, Balıkesir’deki bahçesine kurduğu tesis ile organik zeytinyağı ticaretine başladı. 9 aylık firmasını çocuğu gibi büyüttüğünü söyleyen Gülsüm Dalkıran, “Canan Karatay hocayı izledikten sonra karar verdim, herkesin en doğalını, en iyisini tatmasını istiyorum” dedi.
Korona virüsle mücadele sürecinde izlediği Canan Karatay’ın röportajları kadın girişimci Gülsüm Dalkıran’a ilham oldu. Dalkıran, 9 ay önce kurduğu tesisle Balıkesir’de bulunan bahçesindeki zeytinlerden, doğal ve organik zeytinyağı üretimine başladı.
”İLK ÖNCE KORONAYA BİR NEBZE İYİ GELDİĞİ İÇİN ZEYTİNYAĞI YAPRAKLARINI İÇİP BAŞLADIM”
Dalkıran, pandemi döneminde Prof. Dr. Canan Karatay’ın videolarını izleyerek esinlendiğini ifade etti. Dalkıran, “Zeytinliklerimizin daha önce var oluşundan dolayı, kızımın yaşından itibaren zeytinliklerimiz var olmasına rağmen ben bu işe pandemi döneminde sürecinde yapmaya karar verdim. İlk önce pandemiye iyi gelen zeytinyağı yapraklarını içip koronaya karşı bir nebze koruyor olması ile başladım. Ondan sonra mahsuller ile beraber bu işin ticaretini yapmaya karar verdim. Zeytinliklerimiz Balıkesir Marmara adası Gündoğdu Köyünde bulunmakta. Zeytinlerimizi erken hasat olarak toplayıp yine erken sıkım olarak sıkım işlemini gerçekleştiriyoruz. Erken hasatta zeytini topladığınızda içindeki antioksidan ve mevsimlik aromasının kaybolmaması sağlamaktadır ve asit oranı daha düşüktür. Olgunlaşmış zeytine nazaran erken hasattaki zeytinin asit oranını düşük olarak elde ediyoruz. Hali hazırda biz zeytinliklerimizin altına gübre olarak hayvansal gübre kullanmaktayız” şeklinde konuştu.
“ÇOCUĞUMU BÜYÜTÜR GİBİ BU FİRMAYI BÜYÜTMEYİ HEDEFLİYORUM”
Ürettiği zeytinyağına güvendiğini ve ailece bunu tükettiklerini ifadede eden Gülsüm Dalkıran, “Zeytinyağıma güveniyorum çünkü bu zeytinyağını biz ailecek tüketmekteyiz. Çocuğum zeytinyağı ile büyüdü, torunlarım da zeytinyağı ile büyüyor. İşletmemi 9 ay önce kurarak bu yola çıktım. Zeytinyağının ismini de Prastos olarak başvurdum. Prastos adını Gündoğdu köyünün eski Rumlardan kalma bir köy olduğu için zeytinyağımız adını oradan almaktadır. Adını Prastos koyarak ben bu işe gönül verdim. Çocuğum gibi 9 aylık bir firmayım, çocuğumu büyütür gibi bu firmayı büyütmeyi hedefliyorum. Çünkü herkesin bu kaliteli ürünü tatmasını istiyorum. Ürünüme güveniyorum, herkesin bu lezzeti tadarak bana hak vereceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
“CANAN KARATAY HOCANIN VİDEOLARINI İZLEYİNCE BU İŞİ YAPMAYA KARAR VERDİM”
Prof. Dr. Canan Karatay’ın yaptığı açıklamalarının fikir uyandırdığını ve sonrasında bu işi yapmaya karar verdiğini anlatan Gülsüm Dalkıran, “Canan Karatay hocanın röportajlarını izledikten sonra bu işi yapmaya karar verdim. Çünkü herkesin en doğalını, en iyisini tatmasını istiyorum. Zeytinliklerimizin gübrelemesi Ziraat ve Tarım Bakanlığı onay verdiği ürünlerle bakım yapılmaktadır. Bakım ve onarımı ile bizzat eşim kendi ilgilenmektedir. Çünkü bizde zeytinler toplandıktan sonra aynı gün içerisinde sıkılması gerekmektedir. Duran zeytin asitlenir ve asit üretir. Bizde aynı gün toplanır 24 saati geçmeden sıkımhaneye giderek zeytinlerimiz sıkılarak dolumu gerçekleştirilir. Yıllardır zeytinliklere sahip olmamıza rağmen ben zeytine yabancıydım ama bu işin içine girdikten sonra araştırmalarımda zeytinyağının ne kadar çok faydalı bir nimet olduğunu anladım” diye konuştu.