Gündem, ANKARA01.02.2021 16:45 ~ 01.02.2021 16:46
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, fiyat artışlarına çare olarak ayçiçeği yağı satmaya başlayan PTT’nin marketten daha yüksek fiyat belirlemesine ilişkin, “Güler misin, ağlar mısın? Ama o kadar beceriksizler ki onu bile ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Ucuz diye sattıkları yağlar, üreticinin kendi sitesindeki etiketlerden yüzde 25 daha pahalı çıktı. Bu beceriksizler Türkiye’yi kara mizah ülkesi yaptı” dedi. Doğalgaza bir ay içinde gelen ikinci zamma da tepki gösteren Öztrak, “Anlaşılan doğal gaz zammı ‘yüzde 1, yüzde 1, …’ otomatiğe bağlandı. Hadi diyelim raflardaki ve etiketlerdeki fahiş fiyatların sorumluluğunu, esnafın üstüne yıktınız. Doğalgaz zammının sorumlusu kim? Geçilmeyen tünel ve köprülerdeki zamların sorumlusu kim? Cevap belli. Sizsiniz, siz Sayın Erdoğan” dedi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, fiyat artışlarına çare olarak ayçiçeği yağı satmaya başlayan PTT’nin marketten daha yüksek fiyat belirlemesine ilişkin, “Güler misin, ağlar mısın? Ama o kadar beceriksizler ki onu bile ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Ucuz diye sattıkları yağlar, üreticinin kendi sitesindeki etiketlerden yüzde 25 daha pahalı çıktı. Bu beceriksizler Türkiye’yi kara mizah ülkesi yaptı” dedi.
Doğalgaza bir ay içinde gelen ikinci zamma da tepki gösteren Öztrak, “Anlaşılan doğal gaz zammı ‘yüzde 1, yüzde 1, …’ otomatiğe bağlandı. Hadi diyelim raflardaki ve etiketlerdeki fahiş fiyatların sorumluluğunu, esnafın üstüne yıktınız. Doğalgaz zammının sorumlusu kim? Geçilmeyen tünel ve köprülerdeki zamların sorumlusu kim? Cevap belli. Sizsiniz, siz Sayın Erdoğan” dedi.
Öztrak, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken düzenlediği basın toplantısında özetle şunları söyledi:
İNANÇ AŞAĞILAMASI DA NEFRET DİLİNİ DE KABUL ETMEYİZ: Ülkemiz iki yılı aşkın süredir, derin bir buhranın içinde. 2018’de başlayan ekonomik kriz, derinleşen devlet krizi ve salgınla birleşerek, şiddetli bir buhrana dönüştü. Meşhur sözdür: Bir ülke ya ilimle ya da zulümle yönetilir. Saray ortaklarında ilim yok. O nedenle koskoca ülkeyi, zam ve zulümle yönetmeye çalışıyorlar. Ne hak ne hukuk ne de adalet tanıyorlar. Ülkeyi yönetenlerin bilimle arası hoş değil. Özgür düşünceyle arası hoş değil, akademik özgürlükle arası hoş değil. Özgür üniversite kavramıyla arası hiç hoş değil. Üniversiteler sadece bir kampüsten ibaret değil. Bu fiziki mekânı, bir bilim yuvası yapan; öğretim üyeleridir, öğrencileridir, emekçileridir. Ancak bilginin üretilmesi özgürlüğü gerektirir. Bunu da sağlayan bilimsel ortamın yönetimidir. O nedenle dünyada saygın üniversitelerde yöneticiler, üniversitelerin geleneklerine, dokusuna uygun olarak belirlenir. Çoğunda da liyakat ilkesi dikkate alınarak, üniversitelerin mütevelli heyetleri tarafından seçilirler. Bilimle arası iyi olmayan saray, bir ay önce, Boğaziçi Üniversitesi’ne rektörlüğüne kayyum atadı. Atama dünyada kabul görmüş yöntemlere göre yapılmadı. Boğaziçi Üniversitesinin teamüllerine uygun olarak da yapılmadı. OHAL’de başlayan, OHAL’den sonra da olağanlaştırılan, bir düzenlemeyle bu atama yapıldı. Kayyum siyasi bir isim… Ehliyeti, liyakati tartışmalı. Beyanatları ise yalanlı, tezinde intihal yani akademik hırsızlık iddiaları da cabası. Boğaziçi Üniversitesi’nin öğretim üyeleri ve öğrencileri de haklı olarak, bu atamaya demokratik tepki gösterdiler. Bu tepki son derece meşrudur. Bu barışçı direniş son derece haklıdır. Bu tepkiye ve direnişe sonuna kadar elbette sahip çıktık, çıkacağız.