Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, “Parti liderleri konuşmalarına dikkat ederse huzur gelecek. Bu insanlar beni döverek öldürmek istediler. Bahçeli ve Erdoğan üst perdeden kınarsa bu olaylar kesilir. Sokakları durumdan vazife çıkartan mafya bozuntularının, çete bozuntularının ülkesi haline getirmeyelim” dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, kendisine ve gazeteciler Orhan Uğuroğlu ile Afşin Hatipoğlu’na düzenlenen saldırıları RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na yorumladı.
Özdağ’ın açıklamaları şöyle:
‘Bu bir siyasi terör saldırısıdır’
- 3-4 kişi aranıyor şuan, toplam 2 kişi yakalandı. Durumdan vazife çıkarmışta olabilir birileri bunları tahrik etmiş de olabilir veya birileri bunlara özellikle görev vermiş olabilir. Bu bir siyasi saldırı, bu bir siyasete saldırı, bütün Türkiye’ye saldırı. Siyasi terör saldırısı bu. Ben hiçbir kimseyle polemik yaşamayan bir adamım. Benim ne alışveriş meselem var ne kirli ilişkim, ne yanlış bir hayatım var. Ben siyaseti düzgün yapan birisiyim. Ben sözle siyaset yaparım, konuşur ve yazarım.
- Geçenlerde Bahçeli’ye birkaç soru sormuştum. O sorular üzerine de Bahçeli’nin yardımcısı da bana ağır ve gazil ifadeler kullanmıştı. Ben de ona sadece eskiden Recep Tayyip Erdoğan için ‘Vatan hainisin, seni yargılamak lazım’ dediği videosunu paylaştım. Yine rahatsız oldular. Bahçeli, tweet de atmış. Diyor ki, ‘her eleştiriye saygı duyarız ama ahlaki olmak şartıyla, hukuki ve meşru olmak şartıyla.’ Kendi arkadaşlarının veya kendi yardımcısının sözlerine bir baksın. Eleştirileri ahlaki mi, hukuki mi, meşru mu yapıyorlar? Kendisi de buna dahildir. Kendisinin de şuana kadar gerek Ahmet Davutoğlu, gerek Akşener ile ilgili; gerek Kılılçdaroğlu, gerek Babacan’la ilgili, gerekse Saadet Partisi ile ilgili yapmış olduğu eleştirileri ahlaki, hukuki ve meşru ise biz de ona saygı duyalım.
‘Türkiye’de şu an polemik zamanı değil’
- Türkiye’de şuan polemik zamanı değil. Bana yapılan saldırıyı demokrasiye, siyasete yapılmış olarak kabul etmek ve kınama zamanıdır. Ülkü Güney aradı, ‘Ben çocuklarıma ve torunlarıma size yapılan saldırıyı anlatamıyorum, utanç duyuyorum’ dedi. Bahçeli’nin danışmanı yazmış, ‘3 tokat, 4 sopayla Türkiye’yi ayağa kaldırıyorlar, 786 şehidi görmüyorlar’ diye. Biz görüyoruz ve o şehitler olmasın diye size koalisyon teklif ettiğimizde bize HDP ve CHP’yi göstermiştiniz. Niye yapmadınız o koalisyonu? Sayın Bahçeli bu tweet hukuki mi, meşru mu ve danışmanınız orada durmaya devam edecek mi? Hukukun üstünlüğüne inanıp bu tür olayları hep beraber kınayalım, Türkiye’yi yaşanabilir bir ülke haline getirelim. Sokakları durumdan vazife çıkartan mafya bozuntularının, çete bozuntularının ülkesi haline getirmeyelim. Daha kötü olaylar da olabilir. Birisi birine silah sıkar, birisi bir başkasına yapar. O gün silah arabadaydı. Silah üzerimde olsaydı ben onlara ateş açsam onlar da bana ateş açacaklardı. Bir insan kolay yetişmiyor.
‘Bahçeli amasız, fakatsız kınasın’
- Sayın Bahçeli’ye aynı soruyu bunun için de sorayım: Semih Yalçın’ın bu ifadesi ahlaki mi? Bu sözlere saygı duymak zorunda mıyız? Bıraksın bunları bana geçmiş olsun desin. 12 Eylül öncesi 5 yıl Ülkü Ocakları’nda yöneticilik yaptım. Benim geçmişim tertemiz. Akademide liderlik yaptım, 7 yıl idamla yargılandım, 17 yıl Muhsin Beyle beraber kendisi yokken Türkeş Beye yardımcı oldum. Muhsin Beyle 17 çalıştım. Delil varsa, belge varsa konuşsun. Bilgi yok, belge yok, delil yok ‘İyi olacak, Gelecek olacak, Deva olacak, Pensilvanya projesi bunlar’ diyor. Çok güzel bir cümlesi var ‘Her eleştiriye saygı duyarız ama eleştiri ahlaki ise, hukuki ise.’ Bu kritere hepimiz uyalım. Bahçeli de uysun ve şunu söylesin eğer söylerse bu tür provakasyonlara hiçkimse teşebbüs edemez. Ne delillerden bahseder, ne Türkiye’de başkalarının operasyonları olur, ne Gezi olayları olur, ne 6-8 Ekim olayları olur. Selçuk Özdağ, Orhan Uğuroğlu ve Afşin Hatipoğlu‘na yapılan bu saldırıları kınayacak. Amasız fakatsiz kınayacak. Tecrübeli bir sayesetçidir. Atlayacak Orhan Uğuroğlu’nun evine gidecek. Sonra arkasında kim varsa ortaya çıkartacak, hükümet de ellerinde. Bize yapılan saldırılan arkasında kim varsa çıkartmalı.
‘Bana yapılan suikasttı, döverek öldüreceklerdi’
- Bazı duyumlar alıyoruz. Bazı siyasilere suikastler yapılacak diye. Bana yapılan bir suikasttı, beni döverek öldüreceklerdi. Ben eğer onlarla mücadele edemesem, şoförüm silah çıkartmasa, hastaneye zamanında yetişemesem, kan kaybından ölecektim. 12 Eylül’de yaşadık, 1990’lı yıllarda ülkenin çok önemli gazetecileri Hablemitoğlu, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok gibi insanlar öldürüldü bu ülkede. Birileri belki durumdan vazife çıkartabilir. Birileri de durumdan vazife çıkartmaz başka ülkelerin Türkiye’deki uzantıları operasyonları yaparlar ve Türkiye’yi karıştırırlar.
‘Erdoğan’ın araması milattır’
- Cumhurbaşkanı’nın araması çok önemlidir, kendisine teşekkür ederim. Onun aramasıyla beraber tüm devlet kurumları daha çok hassasiyet göstermişlerdir Türkiye’de hükümeti destekleyen medya benimle sabahtan bu yana röportajlar yapmaktadır. Bu bir milattır Türkiye’de. Türkiye için bir dönüm noktası. Benim kanımın akması hiç önemli değil. Önemli olan Türkiye’ye huzur ve adalet gelsin. Parti liderleri birazcık konuşmalarına dikkat etsin. Biraz Yunus olsunlar, Biraz Hacı Bektaş olsunlar, biraz Mevlana olsunlar. Rica ediyorum. Birlikte huzurlu yaşayalım. Ben sokakta gezerken neden yanımda silah olsun? Neden şoförümde silah olsun? Benim arabamda kitap olsun, elimde kalem olsun. Gençlere de sesleniyorum. Elinizdeki silahları bırakın, elinize kalem alın. Bizlere yapılan saldırı organize bir saldırıdır. Bir savcı görevlendirilmelidir.
‘Arınç ziyaret etti, teşekkür ederim’
- Arınç, evime kadar gelerek ziyaret etti ona da ayrıca teşekkür ederim. Siyasetin temiz elidir. 40 yıl siyaset yapıp ahlaklı kalmak, dürüst kalmak, söyleyeceklerini her platformda söyleyebilmek her baba yiğidin harcı değildir. Arınç kardan adam olmamıştır, erimemiştir. Sayın Bahçeli, Arınç’a da ağır ifadeler kullanmıştı onlarda hukuki değildi. Siyasi millete hizmet etmek için yapılır. Siyaset toplumu kutuplaştırmak için yapılmaz. Erdoğan ve Bahçeli en yüksek perdeden söyleyecekleri olumlu bir söz bütün bu olayların önünü kesecektir. Yoksa olağan şüpheli olarak başkasını göreceğiz.