1973-77 yılları arasında İstanbul Belediye Başkanlığı yapan ve Halk Ekmek projesinin mimarı olan Ahmet İsvan’ın onuruna İBB tarafından sergi açıldı. Oğlu Orhan İsvan, RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na babasının bilinmeyenlerini anlattı.
İşte oğlunun anlatımıyla Ahmet İsvan:
“Babam belediye başkanıyken İstanbul’da bir taksiye binmiştim, araba çukura düştü hatta hasar gördü arabası kalayı bastı babama. “Adam yemiyormuş, rüşvet almıyormuş banane.. Bu çukurları doldursun” demişti. O zamanlar zordu ama bugünkü kadar zor değildi. Kendisi finanse ederek ”çöp” isimli bir film yaptırdı. Babamın döneminde İstanbul’da nüfus 4 milyon. İstanbul’da kaç ton çöp çıkar, belediye kaç araçla taşır, bir işçiye kaç ton çöp düşer bunları gözler önüne seren bir filmdir. Vatandaşlardan çöplerini sokağa dökmemelerini ve poşetlere koyup belediyenin çöp toplayanlarına yardımcı olmalarını isteyen bir filmdi. Yıllar sonra birileri babama da haber vermeden Antalya Film Festivali’ne göndermişler ve ikincilik ödülü almışlar.
Amcam alacağını alamadı
İstanbul Belediyesi’nin bütün borçlarının dökümünü yaptı yayınladı. Şeffaf belediyecilik böyle olur. 4-5 sene alacağını alamamış alacaklılar vardı ve bunların arasında amcam da vardı. Belediyeye yedek parça satmış zamanında. Babam ile amcam anlaştılar ve amcam alacağından vazgeçti, tahsil etmedi. Kardeşinin borcunu ödedi diye yazılar çıktı gazetelerde. O zamanlarda tekzip edilirdi ve yayınlanırdı, bugünkü gibi değildi.
Bugünkünden hem çok farklı hem de çok paralel şeyler hatırlıyorum. Paralel olan Ankara’daki merkezi yönetimin çelme takmasıydı. O zamanlar belediye şimdiki gibi değildi bir kere vergi toplamazdı dolayısıyla her harcamasını Ankara’dan alan bir hali vardı. Turgut Özal’ın çıkarttığı belediye gelirleri kanununun öncesinden bahsediyorum. Maliye ile ilgili çekişmeler olurdu ama olup biten basına yansırdı. Çok farklı bir ortamdı o bakımdan. Demirel hükümeti o parayı vermeyip İstanbulluları cezalandırdığı gözüktükçe verirdi ve babam da onu göstermeye çalışıp parayı alırdı.
Halk Ekmek’in kuruluşu
Halk Ekmeği babamın desteğiyle birlikte Nusret Avcı bey kurdu. Şimdi olduğu gibi o dönem de ucuz ekmek satılıyordu ve fırıncılar buna karşıydılar. O zamanda mücadele olurdu ama şimdiki gibi kapalı kapılar arkasında olmazdı. Basına mesajını doğru veren mesafe alırdı. Belediyede rüşvet ile o kadar mücadele edilmişti ki rüşvet almak o kadar riskli bir hale gelmişti ki rüşvetin tarifesi 4-5 katına çıkmıştı. Rüşvetin tarifesini arttırdı diye övünüyor diyenler olmuştu basında.”