Fransa / Euronews
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD), “Türkiye ekonomi araştırma ” raporunda, iktidara, “hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığını tesis edin” uyarısı geldi.
OECD’nin 122 sayfada oluşan Türkiye ekonomi araştırma raporunun tavsiye bölümünde, kamu kurumlarının kalitesinin artırılması, hukuk devleti ilkesinin güçlendirilmesi, yargının itibarı ve bağımsızlığına özel ilgi gösterilmesi, kuvvetler ayrılığı ilkesine önem verilmesi istendi.
Raporda, “Türkiye, yolsuzlukla ve rüşvetle mücadele, kara para aklanması ve terör finansmanıyla mücadelede uluslararası standartları yakalamalı.” denildi.
Merkez Bankası’nın bağımsızlığı önemli, döviz rezervleri düştü
Raporda, Merkez Bankası’nın bağımsızlığına gölge düşürülmemesi istenirken, gerekirse Merkez Bankası’nın bağımsızlığının garanti altına alınması için yasa düzenlemelerin yapılması çağrısı yapıldı.
Raporda, kamu finansmanı alanında da şeffaflık istendi.
Döviz rezervlerindeki önemli düşüşe dikkati çekilen raporda, bunun uluslararası standartlarda olduğu yolunda yönetiminin açıklamalarına rağmen, piyasanın bu konuda daha şeffaf ve kapsamlı bilgilendirmeye ihtilaç duyduğu uyarısı yapıldı.
Enflasyonun sürekli hedefin üzerinde seyrettiği, genç işsizliğin yüzde 25’e çıktığı, kadınların işgücüne katılımının hala düşük olduğu kaydedilen raporda, OECD’nin eğitimle ilgili PISA raporuna da dikkati çekilerek, eğitim seviyesinin kalitesiyle ilgili eleştiriler yöneltildi. Raporda, Türk şirketlerine gelişmiş dijital teknolojileri uygulamada geride kaldıkları eleştirisi yapıldı.
Salgının ekonomiye etkileri
Covid-19 salgınının Türkiye’de ekonomiye etkisinin bölgedeki ülkelere oranla daha geç ancak daha keskin olduğu saptamasında bulunulan raporda, Türkiye’nin ilk dalgada salgınla daha iyi mücadele ettiği ancak, haziran ayındaki gevşemelerin ardından salgının daha arttığı kaydedildi.
Raporda, bu süreçte çalışanlara ve firmalara destek verilmesi gerektiği de vurgulandı.
Öte yandan OECD raporunda, makroekonomik simülasyonların, reform paketlerinin hayata geçirilmesi halinde, Türkiye’nin Gayri Safi Yurt İçi Milli Hasılası’nın (GSYİMH) 10 yılda yüzde 10 artmasına yol açacağını gösterdiği aktarıldı.