Dallas merkezli firma 2021’de başladığı mamut gen düzenleme çalışmalarına devam etmek için 60 milyon dolarlık ek fon sağladı. Basına yansıyan bilgilere göre, Colossal eğer başarılı olursa, sadece soyu tükenmiş bir türü geri getirmekle kalmayacak, aynı zamanda yünlü mamutu bir zamanlar yaşadığı ekosisteme yeniden kazandıracak.
Colossal, yünlü mamutun geniş göç düzeninin Kuzey Kutbu’nun varlığını korumada etkin bir rol oynadığını ve bu nedenle onu hayata döndürmenin dünya ekosistemi üzerinde yararlı bir etkisi olabileceğini belirtiyor. Şirket yünlü mamutu ilk etapta Sibirya’ya yeniden kazandırmayı umuyor ancak dünyanın mevcut siyasi ortamına bağlı olarak başka seçenekleri de değerlendirebilir.
‘Elimizde kullanılabilir DNA örnekleri var’
Yünlü mamutun DNA’sı Asya filiyle yüzde 99.6 oranında eşleşiyor. Bu durumun hedefe ulaşmayı kolaylaştıran etkenlerden biri olduğunu vurgulayan şirket, “Ekibimiz kullanılabilir DNA örnekleri topladı ve bu harika megafaunanın Kuzey Kutbu’nda yeniden boy göstermesini sağlayacak genleri düzenliyor” açıklamasında bulundu.
Colossal Biosciences’ın bünyesindeki bilim insanları, gen düzenleme sonucunda bir yünlü mamut embriyosu yaratmayı planlıyor. Yapılan açıklamaya göre, araştırmacılar embriyoyu bir Afrika filine naklederek onun bir yünlü mamut doğurmasını hedefliyor.
Nihai amaç, Kuzey Kutbu’nun bazı bölgelerinin yeniden yünlü mamutlara ev sahipliği yapmasını sağlamak ve ekosistemi bu hayvanın göç ve beslenme alışkanlıklarıyla güçlendirmek.
Guardian’da yer alan habere göre, bu şirketin biyoçeşitlilik krizi karşısında soyu tükenmiş hayvanları canlandırmaya yönelik tek girişimi değil. Colossal’ın projeleri arasında nesli tükenmiş bir başka canlı olan olan dodoyu geri getirmek de var.
Kurumun resmi internet sitesinde bu fütüristik planın artık mümkün olduğu vurgulanıyor.
En son 17. yüzyılda görülen ve uçamayan bir kuş türü olan dodo, biyoteknoloji şirketinin girişimleri başarılı olursa kısmen hayata döndürülebilecek. Genom dizilimine göre dodolar, güvercinlerin en yakın akrabalarından biri.
Evet, gen düzenleme teknikleri artık bilim insanlarının dodo genomunu bir akrabasının bedeninde yeniden yaratmasına izin veriyor. Ancak bilim insanlarının yaşamı sıfırdan yeniden yaratması mümkün değil. Bu yüzden dodolara özgü genleri canlı bir hayvanın embriyosuna yerleştirmenin bir yolunu bulmaları gerekecek. Bu teknik açıdan zorlayıcı olacak, çünkü henüz kimse kuşlar için gen düzenlemeyi bu şekilde kullanmayı başaramadı.
Projenin başında yer alan Beth Shapiro CNN’e yaptığı açıklamada, bir sonraki adımın bu genetik bilgiyi Nicobar güvercini ve soyu tükenmiş dev güvercin Rodrigues solitaire gibi yakın akraba kuşların genleriyle karşılaştırmak ve ‘dodoyu dodo yapan’ mutasyonları bulmak olduğunu söyledi. Böyle bir yaklaşım kullanılarak yaratılacak bir kuş, atasına benzeyen bir melez olacak diyebiliriz.
Paleogenetik araştırma, hâlihazırda devam eden etik tartışmaları alevlendirdi
Gen düzenleme şirketi Colossal Biosciences, yünlü mamutu yeniden canlandırma projesine çoktan başladı. Ancak dodo, şirketin ilk kuşu olacak ve bu da gen düzenleme tekniğinin, başka bir yumurtaya uyum sağlayacak şekilde geliştirilmesi anlamına geldiği için önem taşıyor. Ve tekniği yumurtlayan bir kuş üzerinde uygulamak, donör tür için daha az risk teşkil ediyor.
Memeli türlerinde ise gen düzenleme materyalinin tıpkı mamut örneğinde olduğu gibi, türün mevcut bir akrabasının üreme sistemine yerleştirilmesi gerekiyor. Böyle bir yöntemle yaşayabilir yavrular oluşturmak için pratikte çok sayıda gebelik gerekebilir.
Biyologlar arasında bu tür paleogenetik araştırmalar hakkında hararetli bir tartışma sürüyor. Örneğin Avrupa Moleküler Biyoloji Laboratuvarı Müdür Yardımcısı Prof Ewan Birney, vahşi doğaya salmak amacıyla bir tür yaratma konusunda bariz etik sorunlar olduğu görüşünde.
Birney Guardian’a verdiği demeçte, “Bir şeyi yapabildiğiniz için yapmanız gerektiğini düşünen insanlar var, ancak bunun hangi amaca hizmet ettiğinden emin değilim. Elimizdeki türleri soyları tükenmeden önce kurtarmalıyız” diyor.
Şirketin yatırımcıları arasında Paris Hilton da yer alıyor
Colossal Biosciences bu hayvanları geri getirmenin tek amacı olmadığını iddia ediyor. Ekipte yer alan bilim insanları, çalışmalarının henüz soyu tükenmemiş nadir türlerin korunması konusunda bilgi sağlayabileceğini söylüyor.
Paris Hilton ve CIA’in risk sermayesi kolu In-Q-Tel de şirketin yatırımcıları arasında. Şirket geçtiğimiz günlerde 150 milyon dolar daha yatırım aldığını, 2021’den bu yana toplam yatırımın 225 milyon doları bulduğunu açıkladı.
Bloomberg’e göre nakit akışı, finans dünyasının biyoçeşitlilik krizine yönelik ilgisinin arttığı bir döneme denk geliyor. Son yatırım turuyla birlikte girişimin değerinin yaklaşık 1.5 milyar dolar olduğu aktarılıyor. Bu Colossal’in 1 milyar dolar değerin üzerindeki girişimleri ifade eden ‘unicorn’ şirketler kulübünde olduğu anlamına geliyor.
Kaynak: hürriyet.com.tr