Habertürk yazarı Nagehan Alçı, Kabil’deyken görüştüğü bir Taliban yöneticisinin kendisine “Atatürk mevzusunda fazla bir bilgim yok ama inşallah gelecekte onun hakkında da okuyup öğreneceğim” dediğini aktardı.
Afganistan’da Taliban’ın yönetimi ele geçirmesinin ardından Kabil’e giden Habertürk yazarı Nagehan Alçı, bölgeden izlenimlerini aktarmaya devam ediyor.
Alçı, bugünkü yazısında Kabil’deyken eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Abdürreşid Dostum’un malikanesinde Taliban’ın Kabil, Kapisa, Pençşir ve Pervan bölgelerinin askeri komutanı Kari Selahaddin el-Eyyubi ile yaptığı röportajı yayınladı.
“General Dostum’un gösterişli malikanesinin dev akvaryumlarla kaplı salonu baştan aşağı eli silahlı Taliban mensupları ile doluydu. Kimi koltuklara uzanmış, kimi oturuyor, kimi ayakta” diyen Alçı’nın, Taliban yetkilisiyle yaptığı röportaj şu şekilde:
Siz Pençşir’in komutanısınız. Oradaki direnişçilerin tamamen bertaraf edildiğini, pasifize edildiğini söyleyebilir misiniz? Pençşir yüzde 100 kontrolünüz altında mı?
Pençşir’i tamamen ele geçirdik, bazı kısımlarda insanlar dağlık alanlara kaçtılar ama bizim orada bir endişemiz yok. Biz ele geçirdikten sonra yavaş yavaş dağdakiler 50’şer 100’er kişi gelip teslim oluyorlar.
Afganistan’ın tamamında güvenliği sağlayabildiğinizi düşünüyor musunuz? Hükümetinizin sözcüsü Molla Mücahid Kandahar’da kısmen zorluklar var dedi. O bölge kontrol altında mı?
Kandahar’da hiçbir müşkilat yok. Yüzde 100 bizim elimizde. Tabii 20 yıllık bir hükümetin düşmesinin ardından o bölgede sıkıntılar olabilir. Ama problem yok.
“ABD’DEN MÜHİMMAT KALDI AMA OLMADAN DA GÜÇLÜYDÜK”
Askeri olarak şimdi daha güçlü olduğunuzu söyleyebilir misiniz? ABD silahlarını bırakıp gitti deniyor. O silahlar artık sizde mi?
ABD’nin araç ve mühimmat gibi bazı şeyleri kaldı. Ama onların silahları olmadan da biz zaten çok güçlüydük, elimizde yeterli silah vardı. Kontrolü sağlayabiliyorduk. Şimdi tüm imkanlarımızı seferber ettik, her yere atama da yapıyoruz. Her şekilde Afganistan’ın bütününde emniyeti sağlayacağız.
Bize kimse başkaldıramaz. Biz 20 yıldır burada mücadele veriyoruz. Hiçbir El Kaide grubu şurada burada demeyin. Önceki devlet zamanında vardı ama artık onlar çekildiler. Komşularımıza da şunu söyleyebiliriz: DEAŞ ve El Kaide konusunda rahat olsunlar, artık Emareti İslami olarak emniyeti biz sağlıyoruz. Ticari olarak sınırlarımız açık, gelebilirler ticaret yapabilirler. Biz komşu ülkelere müdahale etmiyoruz ve etmeyeceğimize de söz veriyoruz. Onların da bize zarar verecek bir müdahalesi olmasın istiyoruz.
11 Eylül saldırısının bizimle hiç alakası yoktu. Onlar bu uçaklı eylemden tamamen kendileri sorumlu. Buradan bir telefon konuşması yapılmış söylentisi ile bahane yaratıp gelip yerleştiler. Yaptıkları Afganistan’da asla unutulmayacak. Afganistan’da El Kaide bundan sonra asla olmayacak. Biz mücahitler olarak 20 yıldır mücadele ediyoruz, bizim için mevki makam para hiç önemli değil. Önceki devlette dolarla maaşları, burada gördüğünüz gibi köşkleri vardı ama halka bakarsanız ayakkabısı ve yemeği yoktu. Biz işte o halkın yanındayız.
Röportaj başlamadan yaptığımız sohbette kardeşinizin Türkiye’de olduğunu söylemiştiniz. Türkiye’de nerede ve burada ne yapıyor?
Güzel bir soru ama müsaade ederseniz ben buna yanıt vermeyeyim.
“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE DİYORUM”
Türkiye’ye ne söylemek istersiniz? Türkiye-Afganistan ilişkilerini nasıl görüyorsunuz?
Biz öncelikle Türk olduğumuz için, Ne Mutlu Türküm diyene diyorum. Türkiye’nin Afganistan’ın yanında olmasını istiyoruz. Afganistan halkı çok eziyet çekti, çok şehit verdi, yıprandı. Her mezarlıkta şehit her evde yetim çocuk var. Ekonomik sıkıntımız da çok. Her yerde bombalı saldırılar yaptılar. Tek umudumuz Türkiye’nin Afganistan’ın yanında olması. Özellikle Türklerin yaşadığı kuzey bölgelerine önem vermesini istiyoruz. İki ülke arasını bozmak isteyenler var. Onların sözleri dikkate alınmamalı. Türkiye’den Afganistan’a dostluk bekliyoruz. Diplomasi olarak yakın olmasını, Emareti İslami’yi desteklemesini istiyoruz. Biz Türkiye’yi kanımızdan, canımızdan görüyoruz.
Biraz önce zikrettiğiniz “Ne mutlu Türk’üm diyene” modern ve laik Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün sözüdür. Nasıl bakıyorsunuz Atatürk’e?
Atatürk mevzusunda fazla bir bilgim yok ama inşallah gelecekte onun hakkında da okuyup öğreneceğim. Emareti İslami içinde Türklerin sayısı hiç az değil. Yaklaşık 31 ila 33 bin Türk asker var.