Mimarlık Fakültesi Dekanlığına atanan İlahiyatçıdan skandal savunma
Karabük Üniversitesi Başak Cengiz Mimarlık Fakültesi Dekanlığına atanan İlahiyatçı-Tarihçi Muhittin Kapanşahin gelen tepkilerin ardından “Ben mimarlık eğitimi almış ve mimar gibi bir bilgiye sahip kişi değilim” diyerek kendini savundu.
Karabük Üniversitesi Başak Cengiz Mimarlık Fakültesi Dekanlığına atanan İlahiyatçı-Tarihçi Muhittin Kapanşahin’e sosyal medyada tepkiler geldi.
Gelen eleştirilerin ardından BRTV’ye konuşan Dekan Kapanşahin “’Mimari ve şehircilik benim üzerinde kalem oynattığım söz söylediğim ders verdiğim bir alan ama ben mimarlık eğitimi almış ve mimar gibi bir bilgiye sahip kişi değilim” dedi.
Karaşahin açıklamasında “Karabük İmamhatip Lisesi Mezunuyum 1990 yılında Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesin kazandım ve oraya gittim bu gidişle birlikte 32 sene hayatım orada devam etti. Okul bittikten sonrada akademik hayatımda orada başladı. Erciyes Üniversitesinde Yüksek lisans, doktora ve orada profesörlüğe Kadar geldim. 1 Ağustos’ta Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Öğretim Üyesi olarak başladım. Ben Yüksek Lisans ve Doktoramı İstanbul Tarihi alanında yaptım. Çalışma konularım hem yüksek lisans hem de doktora konum Kanuni Sultan Süleyman üzerine idi ve ‘Kanuni Sultan Süleyman’nın Batı Fetih Politikası’ adlı bir kitabım yayımlanmış durumda. Tarih bölümünde Öğretim üyesi olarak çalıştım ve tarih bölümü orta çağ alanında Doçentliğimi yine Orta çağ alanında da Profesörlüğümü aldım.” dedi.
Dekan Karaşahin’in açıklamalarının tamamı:
Gayet samimi şekilde şunu ifade edebilirim ben 18 yaşında burada bir genç delikanlı olarak ayrılan bir insanım 32 yıl gibi bir uzun sürede Erciyes Üniversitesinde Eğitimim ve Akademik hayatımı tamamlamış oldum. Karabük Üniversitesinde de Tarih bölümüne Orta Çağ anabilim dalına Öğretim üyesi olarak geldim ve bütün derslerim Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde lisans, yüksek lisans, doktora dersleri olarak devam ediyor.
“MİMARLİK EĞİTİMİ ALMIŞ BİRİ DEĞİLİM”
Basına da konu olan Dekanlığımız le ilgili şunu ifade etmek isterim öncelikle Dekanları Yüksek öğretim Kurumu atamakta teklifi Rektörler yapmakta yani 3 öğretim üyesi teklif eder ve bu 3 öğretim üyesinden birini YÖK Dekan olarak atar. 31 Ocak tarihi ile bize tebliğ edildi buraya atandığımız tabi ben tarihçiyim fakat ben tarihe olan merakımdan dolayısıyla İlahiyat Fakültesi sonrasında çalışma alanımı tarih üzerine yaptım. Yani bu noktada benim mimari ve şehircilik üzerinde kalem oynattığım söz söylediğim ders verdiğim bir alan ama şunu diyemem; Yani ben mimarlık eğitimi almış ve mimar gibi bir bilgiye sahip bir kişi değilim böyle bir iddia da bulunamam. Fakat dediğim gibi mimaride bilim tarihimizin de şehir tarihimizin de islam medeniyeti içerisindeki ayrılmaz bir unsur olduğundan dolayı kendisiyle derslerimle ilgili olarak yakın bir ilişki içerisinde olduğumu ifade edebilirim.’’ (Yeniçağ)