Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Başkanvekili ve TBMM eski Başkanı İsmail Kahraman’ın Anayasa’daki ilk 4 maddeyi hedef alması Cumhur İttifakı’nda büyük rahatsızlık yarattı.
Kahraman, Birlik Vakfı’nda düzenlenen “Yeni Anayasa ve Öze Dönüş” konulu konferansta yeni Anayasa’da ‘dinin’ olmasını belirtmişti. 1924, 1961, 1982 anayasalarının ‘dindar bir Anayasa’ olduğunu iddia eden Kahraman, “Değişmez maddeler anayasaya konmamalıdır. Milletin isteği halinde değiştirilebilir” diyerek ilk 4 maddenin yeni Anayasada yer almaması gerektiğini savunmuştu.
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, Kahraman’ın sözlerinin Cumhur İttifakı’nda büyük rahatsızlık yarattığını yazdı.
Sarıkaya’nın “TBMM’de muhalefete 60 dakika konuşma hakkı…” başlıklı yazısından ilgili kısım şöyle:
“PARTİ İÇİNDE KIRILMA VAR”
“Bunun en son belirgin örneği eski TBMM Başkanı, Cumhurbaşkanı Yüksek İstişare Kurulu Başkanvekili İsmail Karaman’ın Anayasa’nın ilk 4 maddesi ve laiklik ile ilgili açıklaması.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in daha geçen hafta partinin böyle bir tutumunun olmadığını açık şekilde ilan ettiği bir sırada gelen bu yöndeki açıklamalar sadece ittifak değil, parti içinde de anlayış kırılması var anlamına geliyor.
İttifakta yarattığı durumu anlamak için ise MHP lideri Bahçeli’nin dün bu duruma ilişkin şu sözleri yeterli:
“Artık laiklik tartışmalarını bir kenara bırakalım, inanan-inanmayan tartışmasından vazgeçelim. Anayasa temelinde yıkıcı teklifler ancak düşmanları sevindirecektir…”
“NİÇİN BU ZEVZEKLİĞİ YAPMAKTADIR”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Basın Danışmanı ve TürkGün yazarı Yıldıray Çiçek de geçtiğimiz gün İsmail Kahraman’la ilgili çok sert ifadeler kullandı.
Çiçek’in, “HDP’nin propaganda kahramanı” başlıklı yazısından ilgili kısım şöyle:
Cumhur ittifakının unsurları, Anayasa’nın ilk dört maddesi konusunda aynı duruşu, aynı hassasiyetleri gösterirken İsmail Kahraman kim adına konuşmakta ve CHP-HDP birlikteliğine neden propaganda hizmeti sunmaktadır? Cumhur ittifakının unsuru MHP olduğu müddetçe Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilmesi mümkün değilken, İsmail Kahraman gibiler niçin bu zevzekliği yapmaktadır?
“HDP’NİN PASINI GOLE ÇEVİRDİ”
İsmail Kahraman’ın genel huyudur, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini, sembollerini sürekli tartışmaya açmak ve onlarla uğraşmak… Köşesinde unutulan İsmail Kahraman gündemde bu konular varken sanırım kendini hatırlatmak istedi ve HDP’nin pasını aklınca gole çevirmeye çalıştı.
Türkiye’nin içinde ve dışında milli dinamiklerini ortadan kaldırmak isteyen bunca güç varken, her türlü yöntemle Türkiye’ye saldırılar artarken tek mesele Anayasa’nın ilk dört maddesini tartışmaya açmak mı?
“İSMAİL KAHRAMAN HDP ÇİZGİSİNDE”
Türk milletinin omurgası olan, varlığını, birliğini, geleceğini koruyan bu maddeler değişince düşmanın hedeflerine alan açmış olunmaz mı?
HDP Anayasa’nın ilk dört maddesinin değişmesini söylerken, Türkiye’nin geleceğini düşündüğü için mi yoksa Türkiye’yi rahat bölme planlarını gerçekleştirmek için mi bunu talep ediyor?
İsmail Kahraman Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerini tartışmaya açarak HDP çizgisinde durduğunu göstermiş olmuyor mu?