Bahçeli’nin konuşmasının satırbaşları şöyle
“Biz dünyanın en gözde ve en zorlu coğrafyasında yaşayan bir milletiz. Ne tarihimizi, ne coğrafyamızı ne de kimyamızı değiştirme isteğine sahibiz. Daha müreffeh, daha güçlü Türkiye’yi inşa etmek elimizdedir.
Dünyanın, ülkemizin ve milletimizin yaşadığı sorunları bilmeden partimizi anlamanın mümkün olmadığı açıktır. MHP’nin tarihi köklerini değerlendirmekte güçlük çeken varsa, milliyetçilerin olmadığı bir Türkiye’nin son 1,5 asrını tahayyül etmeleridir. Milliyetçiler olmasaydı, yeni devlet nasıl ortaya çıkardı? Bugün bol keseden sallayan, laçka siyasetçilerin bunlara verecek cevabı var mıdır?
Herkesin kabul etmesi husus şudur; MHP, Türkiye’nin lehine ve yararına olmadığı her teşebbüs karşısında tek başına da kalsa sonuna kadar direnmiştir. Bundan sonra da devam edecektir. Türkiye üzerinde plan yapanlar, milletin vermediği yetkiyi almak için kuyrukta bekleyenler, dış güçlerden namertçe medet umanlar; alayınız uyarıyorum. Girdiğiniz yolun sonu uçurumdur.
Türk milletinin hassasiyetleriyle oynamak hiç kimseye bir fayda sağlamayacaktır. Türkiye düşmanlarının dolduruşuna gelip, maşalık görevine talip olanlar mahşeri vicdan önünde sonuna kadar hesap verecektir. 21. yüzyılın rotasını çizmek, geçmiş yüzyıldan sonuçlar çıkarmak sorumlu, ahlaklı fikir ve siyaset adamlarının marifetidir. Bu marifet MHP’de vardır, Cumhur İttifakı’nda mahfuzdur.
MUHALEFETTE GÖRÜŞME TRAFİĞİ
MHP ve AK Parti dışındaki partiler, Türk siyasetindeki çürümenin yegane failleridir. Ne dedikleri bellidir ne duruşları berraktır. Türkiye gittikçe ağırlaşan bir siyaset sorununun tüm emarelerine muhataptır. Sorumsuz beyanlar, hazırlıksız teklifler, ani kopuşlar, kısır kavgalar, derin çatlaklar, gayrimeşru emeller demokrasi kültürümüz açısından kaygı vericidir. Paçaları tutuşmuş gibi kapı kapı dolaşmaları, birbirlerine gidip gelmeleri bugünlerde oldukça sıklaştı. Merak ediyoruz, bayram değil seyran değil bunların kulağına ne fısıldandı da yollara düştüler. Siyasetin zillet ayağı toz duman içindedir.
CHP ile HDP arasındaki görüşme trafiği gözümüzden kaçmamıştır. Basın toplantısı CHP kurnazlığı nedeniyle yapılmamıştır. CHP Genel Başkanı, HDP’ye karşı siyasi koronadan dolayı sosyal mesafe koymuştur. Bu ne yaman çelişkidir. İçeride can ciğer, dışarıda ne sen tanı beni ne ben seni. CHP ile HDP kimi kandıracaklarını zannediyorlar? Birbirlerine kefil olmayanlara Türkiye emanet edilir mi?
Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşürüz, konuşuruz. Aramızda pazarlık yok, ihtilaf yok. CHP Genel Başkanı kapalı devre siyaset alışkanlığını terk etmelidir. Dürüst, şeffaf, demokratik olmalıdır. Terör örgütleriyle arasına duvar örmelidir. CHP’nin HDP ile görüşmesi demek, PKK ile teması demektir. Zilletin ortakları FETÖ’dür, PKK’dır, Soros’tur.
HDP, CHP, İP arasındaki yasak ilişkinin bedeli olmalı. CHP Genel Başkanı su kaynatmıştır. CHP ile HDP’yi ayırt etmekte zorlandığımızı ifade etmek istiyorum. CHP’ye bakınca Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü görmemiz gerekirken, onların eserlerine düşman kesilmiş mihrakların köşe başlarını nasıl tuttuğunu görüyoruz. CHP’ye tavsiyem Kandil’e değil, Anıtkabir’e bakması.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, devlet içinde devlet değildir. Devlet tektir, bu devlet Türkiye Cumhuriyeti’dir. Eğer belediye dış finansman kullanacaksa bunun onay makamı Hazine ve Maliye Bakanlığı’dır. İzmir’de özerklik kuruldu da bizim mi haberimiz olmadı. Kılıçdaroğlu ne yapmak istemekte, nereye varmak istemekte? Demokratik hesaplaşma vakti geldiğinde kim alnı ak, kimin boynu eğik herkes görecek.
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’NDEKİ PROTESTOLAR
Türk gençliğinin heyecanlarını, duygusallıklarını, eleştirel veya tepkisel bakışlarını istismar etmek isteyen gruplar her zaman var olmuştur. İşsizliği, parasızlığı, açlığı, çaresizliği sorarım sizlere; ülkücülerden daha iyi bilen var mı? Bunların hiçbir yasa dışı örgütlere sempatinin nedeni olamaz. Boğaziçi Üniversitesi’nde yasal ve meşru sınırlar içinde ataması yapılan rektörün protestosunun merkezi marjinal örgütlerdir. İnsanlık düşmanlarının değirmenin su taşıması akılla, mantıkla izah edilir mi? Kendi fikir ve düşüncenizden başka her görüşe tahammülsüzlük göstermeniz demokrasinin neresiyle bağdaşmaktadır?
Kılıçdaroğlu, ‘Türkiye’nin evlatlarını serbest bırakın’ diyor. Başkalarının sırtından kurban kesmesi kolay. Muhterem analar, evlatlarınıza sahip çıkın. Öğrenci başka terörist başkadır. Gençlerimiz geleceğin Türkiye’nin mimarları olacaktır. Terör örgütleriyle ilişkili olanlar suçludur. Öğrenci olmayan, yasadışı örgüt mensupları üniversite kapılarında ne arıyor? Güvenlik güçleri sessiz mi dursun? Kılıçdaroğlu diyor ki, ‘öğrenciler ne yaptı?’
Boğaziçi Üniversitesi’nde fitne düzeneği kuran, olayları diğer illere taşımak için fırsat kollayan, halk hareketi çıkar mı diye bekleyen alçak ve hain bir projenin figüranıdır. Türkiye temel hak ve hürriyetleri koruma konusunda iradesini gerçekleştirdiği reform adımlarıyla göstermiştir. Mücadeleden geri dönüş düşünülemez.
HDP milletvekillerinin eğitimle, öğretimle, öğrenci haklarıyla ne alakaları vardır? HDP, CHP, İP ne Geleceği ne DEVA’sı olan partilerin kaosa oynadıkları bir gerçektir. AB, ABD ve BM’nin açıklama yapması şirret bir tezgahın varlığına işarettir. Kati Piri’nin Sarosçu Osman Kavala, terörist Demirtaş’a destek açıklaması meczupluktan ibaret. Bize göre herkes işine bakmalıdır. Hiç kimse bize demokrasi dersi veremez. Kimin ne kadar demokratik olup olmadığını dünya alem bilmektedir.
TWİTTER’A TEPKİ
Biz teröristlere yükleniyoruz dijital faşizm, oklarını bize yöneltiyor. Demokrasiden, haktan, hukuktan bahsedenler düşünce hürriyetine kast ediyor. Twitter bazı paylaşımlarına kısıtlama getirdi. Demek ki doğru yoldayız. Varsın kısıtlasınlar. Twitter’ın beğenmediği bu mesajı tekrarlamak istiyorum; ‘Sırtlarını ajanlara, zalimlere dayamış olanlar, evlat değil başı ezilmesi gereken yılanlardır.’ Görüşüm aynıdır, düşüncem aynıdır. Nitekim teröristlerin başı ezilmelidir.
YENİ ANAYASA MESAJI
Anayasa deneyimimizin 145 yıllık mazisi vardır. Yeni hükümet sistemiyle bu durum zorunlu hal almıştır. Parlamenter sistemin kalıntılarını temizlemek lazımdır. Yeni bir anayasa yazılması geniş bir uzlaşma ile sağlanmalıdır. Cumhur İttifakı olarak birlikteliğimiz çok nettir.
Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşmemiz verimli ve yapıcı bir atmosferde gerçekleşmiştir. Anayasaların da değişime uğraması ve yeniden yazılması doğaldır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle yeni Anayasa’nın mecburiyet olduğunu göstermektedir. Bunu demokratik imkanlarla kapatma vakti gelmiştir. Bütün partilerin Anayasa’nın ilk dört maddesine bağlı bir tutumla bir araya gelmesi milletin talep ve beklentisidir. MHP yeni Anayasa sürecinde vardır, çalışmalarına başlamıştır.”
ENİS BERBEROĞLU MESAJI
Bahçeli, grup toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Enis Berberoğlu hakkında “yeniden yargılama” kararı vermesi üzerine, Bahçeli, “Yargıya saygımız var mahkemenin davayı yeniden görmesini de uygun buluyoruz ancak infazın durdurulmasına karşıyız. Enis Berberoğlu ile ilgili dokunulmazlığın kaldırılmasıyla alakalı fezleke komisyon ve genel kurula geldiğinde de MHP daha önceki tutum ve davranışına uygun olarak dokunulmazlığın kaldırılması yönünde oy kullanacaktır” dedi.