CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel’e sorunlarını anlatan Yörükler, Toroslar’da küçükbaş hayvanlarının otlatmalarının Orman Genel Müdürlüğü tarafından yasaklandığını ileri sürerek, “Biz bu ormanlarla büyüdük. Ona bir zarar vermemi mümkün mü? Su kaynaklarına gitmek için ormandan geçmek zorundayız. Ancak sürekli zabıt tutma korkusu yaşadığımızdan hayvanlarımızı su kaynağına dahi götüremiyoruz. İki üç tane su kaynağı var, tamamı bize yasak” dedi.
Cengiz Gökçel, Mersin’in Güneyli mahallesinde hayvancılıkla geçimlerini sağlayan Yörüklerin sorunlarını dinledi. Gökçel’e, Orman Genel Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin bölgede hayvancılık yapılmasına engel olduğunu anlatan yurttaşlar, küçükbaş hayvanların otlayacağı alanların Orman Müdürlüğü tarafından yasaklandığını dile getirdi. Yurttaşlardan biri, Orman Müdürlüğü ekiplerinin köyün muhtarını tehdit ettiğini ileri sürdü. Muhtar Halil Sapmaz ise Gökçel’e, hayvanlarını sulak alanlara götürmeye dahi izin verilmediğini aktardı.
Bir yurttaş, yaşadıkları sorunları şöyle anlattı:
“Biz bu ormanlarla büyüdük. Ona bir zarar vermemi mümkün mü? Ancak orman memurları tarafından çok baskı altındayız. Su kaynaklarına gitmek için ormandan geçmek zorundayız. Ancak sürekli zabıt tutma korkusu yaşadığımızdan hayvanlarımızı su kaynağına dahi götüremiyoruz.”
“AÇ BU ÇOCUKLAR AÇ”
Muhtar Sapmaz, Gökçel’e yaşadıkları çadırları göstererek sorunlarını anlattı. Sapmaz, “Biz, bu çocukları, bu dağ başlarında, bu çadırda böyle yetiştiriyoruz. Böyle mal üreteceğiz diye uğraşıyoruz. Emek veriyoruz, yaşantımız da böyle. Bu saha da hemen hemen Güneyli sınırına yakın bir yer. Bu dağlar dikildiğinden vatandaşlarımız mağdur oluyor. Bu çocuklar okumakta zorluk çekiyor” dedi. Gökçel’in “Yani hayvancılığı yapamadığınız zaman çocuklara gelecek de hazırlayamıyorsunuz” sözlerine Sapmaz, “Aç bu çocuklar aç” karşılığını verdi,
Yüzyıllardır bölgede hayvancılık yapıldığına değinen Gökçel ise şöyle konuştu:
“Bizim atalarımız Yörük. Bu bölgede de en rahat yetişen hayvan kıl keçisidir. Bu coğrafya, kıl keçisi beslemeye en uygun coğrafya. Doğayla ve ormanla barışık şekilde yetiştiriciliği yapılan bir hayvan bu. Atalarımızdan miras kalan bu mesleği, orman müdürlüğünün alanlara girişi yasakladığından dolayı üreticiler işlerini yapamıyorlar. Öyle ki hayvanlarına su içirmek için su kaynağına dahi bu insanların girmesine izin verilmiyor. Bu tutum anlaşılır gibi değil.”
“SU KAYNAKLARI BİZE YASAK”
Ormanlar için tehdit olarak görülmekten şikayet eden bir Yörük de “Bu orman kurulduğundan beri buradayız. Bu ormana biz niye hayvan verelim, nasıl zarar verelim? İki üç tane su kaynağı var, tamamı bize yasak” dedi. Yasak kararının yanlış olduğunu dile getiren Gökçel, “Bu çocuklar hayvancılıkla büyüyorlar. Geçimleri bu işle sağlanıyor. Bu onurlu işi engellemek kimsenin hakkı değil” dedi.