20 yıl önce “milletin hizmetkârı olacağız, garibin sesi olacağız” diye geldi AKP..
Ne garibin sesi, ne fakirin dostu, ne de sözünün eri oldu..
Vergilerle saltanat yaşamaktan, oligarklarının refahını arttırıp ceplerini doldurmaktan başka ne yaptı merak ediyorum..
Akp hükümettir, devlet değildir.. Devlet tarafsızdır, kontroldür, devlet milletin haklarını savunur kollayıcıdır değil mi..
Nerede o devlet.. Devletin her kademesi AKP’li bir bürokrat tarafından idare edilmekte.. İşinin ehli ise baş tacı.. Ama; tenis işlerinden sorumlu bir zatın, önce PTT müdürü sonra Yargıtay üyesi olan mı istersiniz ..
Yandaş bir tarihçinin, Harp Okullarına rektör olmasını mı..
Ankara Hayvanat Bahçesi müdürünün TÜBİTAK’a müdür olarak atanmasını mı..
Su hâli müdür yardımcılığından Ümraniye Zabıtasına, oradan da Tiyatrolar müdürlüğüne atananını mı..
Liyakatsizlik içinde yönetilen bir ülke geri kalmaya, toplumunun büyük kısmı açlıkla mücadele etmeye mahkûmdur…
Gelelim Merkez Bankası Başkanı Şahap Bey’e…
Yahu sen bu milletin vergisi ile maaş alan, tarafsız olarak halkı bilgilendirmesi gereken, koltuğunda oturabilmek için karşındaki sanayicilerin ticari hayatlarının sürekliliğine mecbur olan birisin..
Düşük politika faizine rağmen krediye erişimin yüksek maliyetini soran bir sanayiciye “alma abi” diyecek kadar jargon problemi olan, daha stokçuluk ile stok yönetiminin ne olduğunu bilmeyen bir Merkez Bankası başkanına sahibiz..
Sen daha saraydan talimat almadan politika faizini belirleyemezken, bu aidiyet dolu halinle sanayicilere ayar mı veriyorsun..
Şahap Bey, benden duymuş olma ama BOTAŞ da gaz stoku yapıyor, üretimde kullanmak için, ona da bir el atmalısın..
CDS (CreditDefautSwap) yani Türkçe meali ticari itibar, negatif anlamda 860 olmuş.. Haline, halkına üzüldüğümüz Brezilya’nın CDS’inin 300 olduğunu da hatırlatmak isterim..
Baktılar sıcak para yok, dedikoduları başladı.. Rusya’dan 15 milyar dolar gelecekmiş.. Arkadaş, adamların transfer line’ı kapalı.. Borçlarını dolar değil, ruble ile ödemek zorunda olduğu için, CDS’i olmuş 13.000.. Hâlâ bizimkiler para geleceğini söylüyorlar.. İstiyorlar ki elinde dolar olan panik olsun..
Sanayici getirsin doları hükümete versin, vatandaş kendini korumasın açlıktan inlesin, minberde kılıçla şov yapsın Ali Erbaş “sabredin fakirlik cennet mertebesidir” desin..
Ama AKP oligarklarının vergilerimizle yaşanılan saltanatı fakirden zengine servet aktarımı devam etsin..
Türkiye’nin kurtuluşu ekonomik anlamda rahatlaması ancak bir hükümet değişikliği ve tek adam rejiminden ayrılmasına bağlıdır..
2015 senesinden beri neredeyse KHK ile yönetilen ülkenin geldiği durum ortada..
4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 6500 lira, İstanbul’da ortalama kira 4.000 lira iken asgari ücretliye layık görülen ücret 5.500 lira.. Müjde diyerek verdikleri..
Bu yoksulluk sınırı değil açlık sınırı.. İçinde barınma yok, ulaşım yok, ısınma yok… “Ölme diye, ye” demenin değişik bir hâli..
Uyan Türkiye’m, ne olursun uyan… Sen böyle bir cefa çekecek kadar sefa sürmedin..
20 yıldır bir ülkenin başında olan iktidar, yeni bir teknolojik ihracat müjdesi verir, yeni açılan bir fabrikanın devamlılığının müjdesini verir, emekliye, çalışana sefalet çekmeden yaşayacağının müjdesini verir..
Bizimkilerin müjdeden anladıkları, SWAP (tefeciden alınan borç).. Vah ki vah..
Doların çıkışını önleyecek bir argüman bir enstrüman yok elimizde, o kadar kısık ateşte yükseliyor ki, yakında her gün bir rekor kıracağından şüphem yok..
Sene sonunda doların ne olacağını merak edenlere basit bir hesaplama yapmak istiyorum..
Kullanmış olduğunuz döviz cinsinden para biriminin, bağlı bulunduğu ülke ile Türkiye arasındaki enflasyon farkı, mevcut kurun üzerine eklenerek gerçek kur değerine ulaşılır..
Güncel verilerle örneklersek;
Türkiye %80, Amerika %9
Aradaki %71’lik fark mevcut kurun üzerine eklenir..
Eğer kur 18 ise x 1.70 ile doların piyasa gerçek değerini bulursunuz.. 30.6…!!!!
Bu arada unutmadan;
“Çanakkale bölgesinde tahminlere göre 80 ila 100 milyar dolarlık değere sahip altın madeni yatıyor” demiş Bakan Varank..
Jelibondur o jelibon…