Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Biden ile görüşmesinin ardından yaptığı “Görüşmemizde Doğu Akdeniz hiç gündemimize gelmedi” açıklamasına Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, 2020 yazından bu yana sismik araştırma ve sondaj faaliyetlerine ara verildiğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Görüşmemizde Doğu Akdeniz hiç gündemimize gelmedi. Gelmediğine göre demek ki Sayın Biden’in de şu anda gündeminde değil, benim de gündemimde değil” açıklamasının ardından Beyaz Saray’ın açıklamasında görüşülen konular arasında Doğu Akdeniz’e de yer verildi.
Gelişmeleri Sputnik’ten Turan Salcı’ya değerlendiren emekli Deniz Kutluk ve Cem Gürdeniz’den dikkat çeken açıklamalar geldi.
“2020 YAZINDAN BU YANA ARA VERİLDİ”
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz “2020 yazından bu yana ara verilen sismik araştırma ve sondaj faaliyetleri bize dayatılan Seville haritasına bir karşı çıkıştı. Türkiye özellikle 2019 sonrası doğru bir stratejiyle Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) koordinatlarını belirlemiş, bu sınırların önemli bir bölümünde faaliyetlerini bir devlet politikası olarak sürdürebilmişti. Şimdi görünen bu büyük stratejinin ekonomik baskılar ve Türkiye’nin dış politikasındaki ciddi gelgitler sebebiyle bir duraksamaya girdiğidir.” ifadelerini kullandı.
“ANKARA’NIN GEMİLERİ PASİFE ALDIĞI GÖRÜLÜYOR”
Emekli Tümamiral Deniz Kutluk, sismik araştırma ve sondaj gemilerinin limana çekilmesine dair şunları söyledi:
“Türkiye’nin son bir yılda Doğu Akdeniz’de sondaj yapmadığı ve gemileri kıyıya çektiği doğru. Bu sondaj gemileri aslında Doğu Akdeniz için tedarik edilmişti. Zaten Karadeniz’de herhangi bir çatışmalı alan yok. Dolayısıyla Karadeniz’de gemi işletmek için kiralama imkanı vardı fakat Doğu Akdeniz’de yoktu. O bakımdan bu gemiler Doğu Akdeniz için alınmıştı. Niye Doğu Akdeniz’de olmadıklarının bir izahı olması lazım. Türkiye’nin Avrupa Birliği ile yaptığı müzakereler ve karşılıklı müzakerelerin sonucu olarak, Ankara’nın gemileri pasife aldığı görülüyor.”
ABD ve Biden yönetiminin de Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarının farkında olduğunu ifade eden Kutluk, “Türkiye Doğu Akdeniz’de sismik araştırma veya sondaj yapmıyorsa buradaki haklarından vazgeçmiş sayılmaz. Denizlerimiz de bizim toprağımızdır ve Mavi Vatan’dan vazgeçecek bir siyasi irade olamaz. Verilecek ya da alınacak bir hak değil” dedi.
“DURAKSAMAYA GİRDİ”
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz de “Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki Mavi Vatan mücadelesi, belirli bir zaman kalıbına sığdırılamayacak kadar önemli ve hayati bir süreçtir” diyerek şunları ekledi:
“2020 yazından bu yana ara verilen sismik araştırma ve sondaj faaliyetleri bize dayatılan Seville haritasına bir karşı çıkıştı. Türkiye özellikle 2019 sonrası doğru bir stratejiyle Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) koordinatlarını belirlemiş, bu sınırların önemli bir bölümünde faaliyetlerini bir devlet politikası olarak sürdürebilmişti. Şimdi görünen bu büyük stratejinin ekonomik baskılar ve Türkiye’nin dış politikasındaki ciddi gelgitler sebebiyle bir duraksamaya girdiğidir. Burada özellikle gerileme sözünü kullanmıyorum, zira eğer ilan ettiğimiz sahaya yabancı bir sismik veya sondaj gemisi girip, faaliyette bulunursa ve buna Türkiye cevap vermezse işte bu gerilemedir.”
“YUNANİSTAN BUNU TEST ETMEYE ÇALIŞACAKTIR”
Cem Gürdeniz ise “Hükümet şu an doğu Akdeniz’de elde ettiği kazanımı statüko olarak kabul edip bunu korumaya çalışıyor” diyerek şunları ekliyor:
“Türkiye, yabancı gemileri sahasına sokmuyor. Ancak ilerde Yunanistan bunu test etmeye çalışacaktır. Bu süreçte ne olursa olsun geri adım atılmamalıdır. Doğu Akdeniz meselesi çok uzun yıllar bizi meşgul edecek bir sorundur. Bir maraton koşusudur. Sabırla ve ısrarla denizdeki haklarımızı ve sınırlarımızı gelecek kuşaklar için korumalıyız. Devlet politikası olarak hangi parti iktidar olursa olsun bu sınırlarda bir toleransa veya gerilemeye izin vermemeliyiz. O yüzden hangi seviyede hangi açıklama yapılırsa yapılsın jeopolitiğin özü değişmez. Kimse 21. yüzyılda Türkiye’yi kıtaya itemez.”