Batı Afrika ülkelerinden Gana’da iki kişi Marburg virüsü nedeniyle hayatını kaybetti, 98 kişi karantinaya alındı. Ateş, kas ağrıları, ishal, kusma ve pek çok vakada aşırı kan kaybıyla ölümle sonuçlanan bulaşıcı hastalığın salgına yol açacağı yönündeki kaygılar artıyor.
Marburg virüsü nedir?
Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) Marburg virüsü, 1967’de Almanya’nın Marburg kenti ve Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da eş zamanlı salgınlarda görüldü.
Salgının Uganda’dan ithal edilen Afrika yeşil maymunundan kaynaklandığı tespit edildi.
Virüs sonra başka hayvanlar arasında da görüldü. Daha sonra da, çoğunlukla yarasaların yaşadığı mağaralarda ve madenlerde uzun vakitler geçiren insanlar arasında yayıldı.
Marburg virüsü, Gana’dan önce başka Afrika ülkelerinde de ortaya çıkmıştı. Bu ülkeler;
- Demokratik Kongo Cumhuriyeti
- Kenya
- Güney Afrika
- Uganda
- Zimbabve’ydi.
Angola’da 2005 yılında yaşanan salgın ise 300’den fazla kişinin ölümüne yol açtı.
Ancak Avrupa ve ABD’de son 40 yılda sadece bir kişi bu hastalıktan hayatını kaybetti. ABD’de yaşamını yitiren kişi, Uganda’ya gezmeye gitmişti.
Marburg virüsü salgınları
- 2017, Uganda: 3 vaka, 3 ölüm
- 2012, Uganda: 15 vaka, 4 ölüm
- 2005, Angola: 374 vaka, 329 ölüm
- 1998-2000, Demokratik Kongo Cumhuriyeti: 154 vaka, 128 ölüm
- 1967, Almanya: 29 vaka, 7 ölüm
Kaynak: WHO
Semptomlar neler?
İlk belirtiler:
- Ateş
- Yoğun baş ağrısı
- Kas ağrısı
3 gün içinde ise;
- Sulu ishal
- Mide ağrısı
- Mide bulantısı
- Kusma
WHO yetkilileri, “Bu aşamada hastaların görünümü ‘hayalet gibi’ bir tükenmişlik hali, çökmüş gözler, ifadesiz yüzler ve aşırı bir uyuşukluk hali diye tanımlanıyor” diyor.
Birçok hastada daha sonra vücudun çeşitli yerlerinde kanamalar başlıyor. Hastalar, aşırı kan kaybı ve şok nedeniyle virüse yakalandıktan sonra 8-9 gün içinde hayatlarını kaybediyor.
WHO’ya göre enfekte olanların ortalama yarısı yaşamını yitiriyor. Ancak virüsün en zararlı varyantlarında ölüm oranı % 88’i buluyor.
Mısır meyve yarasası sıklıkla virüsü taşıyor.
Afrika yeşil maymunları ve domuzlar da virüsü taşıyabiliyor. Virüs, insanlar arasında vücut sıvıları yoluyla yayılıyor.
Hastalar iyileşse de kanları ve spermleri aylar boyunca virüsü bulaştırabiliyor.
Nasıl tedavi edilebilir?
Virüs için belli bir aşı ya da tedavi yok. Ancak WHO bir dizi kan ürünü, ilaç ve bağışıklık tedavisinin geliştirildiğini söylüyor.
Doktorlar da hastanelerdeki hastalarında görülen semptomlarını sıvı ve kaybedilen kanı yerine koyarak hafifletebiliyor.
Nasıl kontrol altına alınabilir?
Aşılara erişimi savunan Gavi adlı uluslararası kuruluşa göre Afrika’da halk ormanlarda avlanan hayvanların etlerini yemekten kaçınmalı.
WHO yetkilileri, salgının görüldüğü yerlerde domuzlarla temastan kaçınılması gerektiğini söylüyor. Erkeklerin de sperm testleri iki kez negatif çıkana kadar cinsel ilişkide prezervatif kullanması tavsiye ediliyor. Ölen hastaları gömenlere de cesede dokunmaktan kaçınmaları öneriliyor.