euronews
Mali’de, Fransa’nın bir Fulani köyüne düzenlediği hava operasyonunda sivilleri öldürdüğü iddiası hem Fransa hem de Mali tarafından yalanlandı. Fulani dernekleri ise Mali devletini katliama göz yummakla suçluyor.
Fransa’nın Mali’de yürüttüğü Barkhane Operasyonu kapsamında, 3 Ocak’ta Mopti bölgesine bağlı Bounti köyüne düzenlenen hava saldırısının üzerinden günler geçmesine karşın hala birçok soruya cevap aranıyor. Çoğunlukla Fulani etnik grubunun yaşadığı Bounti’deki saldırıda ilk etapta 100 kişinin öldüğü iddia edilse de Fulani dernekleri 19 sivilin yaşamını yitirdiğini, 8 kişinin de yaralandığını duyurdu. Fransa’nın ölenlerin tamamının terörist olduğu yönündeki açıklamasına Mali ordusundan da destek gelmesi, devletin Fulanilere tutumu noktasında eleştirilere neden oldu.
Fransız ordusu saldırı öncesi grubun İHA ile takip edildiğini ve 40 civarında erkek olduğunun tespit edildiğini açıkladı. Açıklamada arazinin düşük yoğunlukta ağaçlık olduğu ve bölgede kadın ve çocukların görülmediği belirtildi.
Mali Savunma Bakanlığı da saldırının Fransız güçleriyle ortak operasyonla gerçekleştirildiğini ve operasyon görüntülerine göre 30 civarında militanın öldürüldüğünü duyurdu. Açıklamada herhangi bir “düğün, kadın veya çocuk varlığına rastlanmadığı” vurgulandı.
‘Mali Ordusunun açıklaması tamamen gerçek dışı’
Mopti bölgesinde yaşayan Fulani Kültür Dostları Derneği (Tabital Pulaaku) Dış İlişkiler Sorumlusu Aly Diamwali Barry, hava saldırısında ölenlerin tamamının sivil ve silahsız olduğunu söyledi. Köye 3 hava saldırısı düzenlendiğinin altını çizen Barry, ilk saldırıda 16 ve 2’inci saldırıda 3 kişinin yaşamını yitirdiğini, son saldırıda ise can kaybı olmadığını belirtti. Aynı zamanda tıp doktoru da olan Barry, genç ve yaşlı erkeklerden oluşan kurbanların bir ağacın altında toplandıkları sırada hedef alındıklarını vurguladı.
Mali hükümeti ve ordusunu da etnik ayırımcılık yapmakla suçlayan Barry, “Eğer ölenlerin tamamı Fulani olmasaydı eminim daha hızlı tepki verirlerdi en azından tepkileri farklı olurdu. Onlara göre tüm Fulaniler terörist. Mali Ordusunun günler sonra yaptığı açıklama ise kelimenin tam anlamıyla gerçek dışı.” ifadelerini kullandı.
‘Barkhane güçleri görevi suistimal etti mi’
Segou Üniversitesi Öğretim Üyesi Boubacar Haidara da saldırıdan sonra birçok iddianın ortaya atılmasına rağmen 4 gün boyunca hiçbir resmi açıklama yapılmamasının birçok soru işareti doğurduğunu dile getirdi.
Bölge halkının ölenlerin sivil olduğu konusunda ısrar ettiğinin altını çizen Haidara, “Cevapsız birçok soru var. Barkhane güçlerinin hava saldırısı görevi suistimal miydi? Eğer değilse neden siviller hedef alındı? Mali ordusu neden 4 gün boyunca sessiz kaldı?” diye konuştu.
‘Fransa’nın bölgeden çekilmesi çözüm değil’
Barkhane güçlerinin sivilleri öldürdüğü yönündeki suçlamalar ve Sahel’de terörle mücadelede 2013’ten bu yana 50 Fransız askerinin ölmesi, ülke kamuoyunda da geniş yankı buldu. Operasyon kapsamında son 12 günde 5 Fransız askerinin de yaşamını yitirmesi Barkhane’nın sonlandırılması ya da asker sayısının azaltılması gerektiği yorumlarına neden oldu. Paris yönetiminin, asker sayısını azaltma konusunda kararını, şubatta Çad’ın başkenti Encemine’de düzenlenecek zirvede vereceği tahmin ediliyor. Sahel bölgesi ağırlıklı çalışmalarda bulunan Almanya Bayreuth Üniversitesi Afrika Çalışmaları Araştırmacısı İbrahim Bashir Abdoulaye’e göre ise Fransa bölgedeki askeri varlığına son verse bile bu adım, terör sorununu tek başına çözmeye yetmiyor.
Abdoulaye, Fransa’nın son dönemde verdiği kayıplarla iç kamuoyunda köşeye sıkıştığının altını çizerek şunları söyledi:
“Barkhane Operasyonu sona ererse bölge daha güvenli olacak demek çok zor çünkü terör örgütleri de güçlendi. Bu saatten sonra Fransa’nın çekilmesi de bence bir çözüm değil. Üstelik Fransa çekildiğinde bölge ülkelerinin orduları bu örgütlerle ne kadar mücadele edebilecek, bu bir soru işareti. Bu ülkelerin ordularında hala kabiliyet, kapasite, ekipman ve insan kaynağı eksikliği var. Üstelik geri çekilme olduktan sonra bölgedeki güvenlik durumu kötüleşirse Fransa bu sefer ‘Bakın biz çekildik, işler daha kötüye gitti’ deme fırsatı yakalayacak.”
‘Gençlerin neden örgütlere katıldığına da bakmak lazım’
Abdoulaye, bazı bölge ülkelerinin ordularında var olan yapısal sorun ve yolsuzlukların da askeri kapasitelerinin gelişmesini engellediğini söyledi. Devletlerin terörle mücadelede çabalasa dahi düşmanın tecrübesi karşısında zorlandığına dikkati çeken Abdoulaye, örgütlerin tahrip kapasitesinin ciddi anlamda arttığını hatırlattı.
Abdoulaye, bölgedeki terör sorununun yalnızca askeri adımlarla çözülemeyeceğine de dikkati çekerek şu değerlendirmede bulundu:
“Sadece askeri yaklaşımla çözüme varmak imkansız. Gençlerin neden bu terör örgütlerine katıldığı, beyinlerinin nasıl yıkandığına da bakmak lazım. Bölgedeki hangi sosyo-ekonomik sorunlar insanları bu örgütlere katılmaya itiyor? Elbette askeri operasyonlar şart ancak uzun vadeli çözüm için halkın gerçek sorunlarını dinlemek gerekli.”
Fransa’nın “sadece teröristleri öldürdük” açıklamasına Mali ordusundan destek
Bounti köyünde 3 Ocak’ta yaşanan ve sivillerin hedef alındığı belirtilen saldırıyla ilgili Fransa Genel Kurmay Başkanlığı, 5 Ocak’ta iddiaları yalanlamış ve hava saldırısında sadece teröristlerin hedef alındığını kaydetmişti.
Mali Ordusundan 7 Ocak’ta yapılan açıklamada da Fransa’nın açıklamaları doğrulanmış ve sivil kaybın olmadığı vurgulanmıştı.
2013’ten beri 50 Fransız askeri öldü
Fransa, 2013 başında Mali’deki “Serval” isimli askeri harekatın ardından 1 Ağustos 2014’te “Barkhane” operasyonunu başlatmıştı. Günlük maliyeti 1 milyon euro olan Barkhane Operasyonu’nda, Mali, Moritanya, Çad, Burkina Faso ve Nijer’de toplam 5 bin 100 asker görev yapıyor.
Bölgede petrol, gaz, uranyum, elmas, fosfat, boksit, plütonyum, manganez ve kobalt gibi zengin doğal kaynakların mevcudiyeti, çatışmaların önemli nedenlerinden biri olarak görülüyor.