Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür yazısında, Siyasi Partiler Yasası’nda değişime gidileceğini öne sürdü. Övür, yapılacak değişiklik ile, parti genel başkanlarının o partinin üyeleri tarafından seçilmesi şartının getirileceğini belirtti.
Övür ayrıca, “Seçim yasası başlığı altında, dar veya daraltılmış bölge sistemleri, barajın yüzde 5’e düşürülmesi, hatta ittifak içi baraj getirilmesi ve milletvekillerinin parti değiştirmelerinin zorlaştırılması gibi seçenekler tartışılıyor.” diye belirtti.
Mahmut Övür’ün yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Rahmetli Demirel, siyasetteki sürprizler için ’Turpun büyüğü heybede’ sözünü kullanırdı. Şimdi bu, Millet İttifakı, daha doğrusu CHP için kullanılıyor. Denilen şu: CHP’yi önümüzdeki günlerde sadece Saadet Partisi’nin ittifaktan ayrılması değil bir başka sürpriz daha bekliyor: Siyasi Partiler Yasası’ndaki değişiklik.
Bunun ne anlama geldiğini biraz açalım.
Hükümetin gündeminde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni daha demokratikleştirmek için iki önemli yasanın değiştirilmesi var: Seçim ve Siyasi Partiler Yasası.
Seçim yasası başlığı altında, dar veya daraltılmış bölge sistemleri, barajın yüzde 5’e düşürülmesi, hatta ittifak içi baraj getirilmesi ve milletvekillerinin parti değiştirmelerinin zorlaştırılması gibi seçenekler tartışılıyor.
Siyasi Partiler Yasası’nda ise en dikkat çekici hazırlık, parti genel başkanlarının o partinin üyeleri tarafından seçilmesi şartının getirilmesi… Bir dönem Fransız sosyalistleri de bunu önermiş, hatta denemişlerdi. Mustafa Sarıgül’ün genel başkanı olduğu Türkiye Değişim Partisi de tüzüğünde, parti başkanını parti üyelerinin seçmesini ve iki dönem şartı getiriyor.
İnce, CHP’ye geri döner mi?
Bu çalışma, bugünlerde daha çok CHP içi muhalefetin gündeminde. Onlara göre bu delege sistemiyle Kılıçdaroğlu yönetimini değiştirmek imkânsız. Ama eğer yeni yasa önümüzdeki aylarda Meclis’e gelir ve yasallaşırsa CHP’de de değişim umudu doğar. Çünkü o tarihten sonra CHP’deki delege sistemi devreden çıkacağı için bir milyonu aşan üyelerle genel başkan seçimi, taşları yerinden oynatır.
Tabii bu her parti için geçerli ancak CHP’de daha etkili olacağı konuşuluyor. Nedeni de CHP yönetimi ile tabanı arasında ortak bir siyasi yaklaşımın olmaması. Bu gerçekten hareket eden eski Baykalcıları ve sosyal demokratları yeni yasa hazırlığı bir hayli heyecanlandırmış durumda.
Hatta Muharrem İnce’yi bile… Bu da nereden çıktı demeyin, bakın bir CHP’li ne diyor: ‘Gördüğüm kadarıyla İnce, partisinin kurulmasını mart sonrasına bıraktı. Eğer Siyasi Partiler Kanunu’ndaki değişiklik bir an önce hayata geçerse İnce bile geri döner ve CHP’deki genel başkanlık yarışına katılır.’
O madde yeni yasaya konur mu konmaz mı bilinmez ama şu biliniyor: Sistemin demokratikleştirilmesi, terör örgütüne mesafe koymayan HDP’nin yalnızlaştırılması ve ittifaklardaki kaymalarla siyaset yeniden şekilleniyor. Bu da Başkan Erdoğan’ın şu sözünü hatırlatıyor: ‘Her şey gibi muhalefetin de yerli ve millisini ülkemize kazandırmak inşallah bize nasip olacaktır.’”