Bir Alman’a, Birinci Dünya Savaşı sonrası Almanya’nın teslim belgesi olan Versay Antlaşması’nın şartlarının onlar için çok iyi olduğunu söyleyin. Size “Bu kafayı yemiş” der…
Bir Avusturyalıya,Birinci Dünya Savaşı sonrası Avusturya- Macaristan İmparatorluğu’nun teslim belgesi olan Triyanon Antlaşması’nın şartlarının onlar için çok iyi olduğunu söyleyin. Size “kafayı üşütmüş” der…
Bizde ise Lozan Antlaşma’sını kötüleyen delilere; “üstad, kanaat önderi” denilerek, yıllarca Lozan’ın 100. yılı olan 2023’te biteceği, ondan sonra ülkenin yerüstü ve yeraltında ne zenginliği varsa kullanmaya başlayacağımız bir güzel yutturuldu…
Lozan hakkında bir sürü yalan yıllarca böyle sayıklatıldı…
Eeee yarın Lozan’ın 100 yılı. Ne zaman başlıyoruz çıkartmaya petrol, bor ve daha nice madeni
Ama önce şunu söyleyin; madem Lozan’da Türk heyeti zenginliklerimizi 100 sene kullanmamak için gizli maddelerin altına imza attı, o zaman Karadeniz’deki doğalgaz nasıl çıkarıldı
Ya da Atatürk, bu gizli maddelere rağmen Maden Tetkik Arama’yı nasıl kurdu?
Yoksa Lozan’daki heyetin başkanı İsmet Paşa bu maddelerin gizliliğinde o kadar titizdi ki, konuyu TBMM’ye ve Atatürk’e bile söylemedi mi?
Yani dönemin Meclis’i haberdar olmadığı maddeleri mi onayladı?
Peki şunu sorayım; Allah aşkına buna cevap verin ama!
Türk milletine, “Lozan’ın gizli maddelerinde Türkiye’nin madenlerini çıkarmasının yasaklandığı” yalanını söyleyenlerin; Kaz Dağları’nı yabancı maden şirketine peşkeş çekmesi hangi anlaşmanın gereğiydi?
Hadi ama beyler! Bunu en iyi siz bilirsiniz!
Ya da… Hem Lozan Antlaşması’na, “Kerkük – Musul’u kaybettik” diye çamur atıp, ordu Irak sınırında Kerkük’e girmek için Ankara’dan emir beklerken ayaklanma çıkarıp bir çuval inciri berbat eden İngiliz destekli Şeyh Sait hainine her sene kutsamalar yapmanız neyin kafası peki?
Bu sorunun cevabını ben vereyim;
Cevap basit ne de olsa; İslamcılar yıllardır, ‘Reklam arası’ gördükleri cumhuriyeti boğazlamak için Lozan’a saldırıyorlar.
Yıllardır beynine üflenenleri, “yok şurası Lozan’da kaybedildi, burası Lozan’da verildi” diye papağan gibi tekrarlayanlara bir ters açı yapalım!
Lozan olmasaydı; bugün en doğu ilimiz Bingöl olacaktı. İstanbul’a pasaport ile girecek, İzmir”i kartpostallarda görecek, Antalya”ya yabancı turist olarak gidecektik!
Türk takımları Avrupa’da, ”Antep Saint Germain, FC Adana” gibi takımlarla karşılaşacaktı. Cumhuriyetten önce de var olan İstanbul’un 3 büyük takımının adları ise muhtemelen; Beşiktaş City, Fenerbahçe United, Galatapalace FC olacaktı…
1974’te Kıbrıs Türklüğünü kurtarmaya gidecek çıkarma gemilerimiz Akdeniz’de bize ait herhangi bir limandan hareket edemeyecekti.
Kıyımızın olduğu tek deniz Karadeniz olacağı ve İstanbul ile Çanakkale de bizim olmadığından donanmamız boğazlardan geçip Kıbrıs’a gidemeyecekti…
Yani Lozan, Kıbrıs’taki soydaşlarımızı bile kurtardı!
Ayasofya mesela… Atatürk, Batı’ya medeniyet dersi verircesine bu kültürel mirası müzeye çevirmişti. Eğer Lozan olmasaydı, İstanbul geri alınamayacağı için kimse Ayasofya’nın minberine çıkıp Atatürk’e lanet okuyamayacaktı!
Ayasofya’da Hristiyanlar için çanlar çalacak, kuvvetle ihtimal minareleri de yıkılacaktı!
Irak sınırımızda Türkmenlerin umudu olacak bir Türkiye var olmayacaktı! Gerçi bugün de olduğu söylenemez..
Zira AKP iktidarıyla birlikte devletin Irak’ın kuzeyindeki kırmızı çizgileri silindi. Şimdi Türkmen yurtlarında AKP sayesinde Barzanigillerin ucube bir özerk yönetimi var…
Tabi bütün bunlar ve daha fazlası, Orta Asya yollarına geri düşmediğimiz ve Türk varlığının Anadolu’da bir avuç toprakta linç edilmediği takdirde olacaktı…
Görüyorsunuz ya!
Lozan elbette ‘zafer’ olmaz…
Süleyman Şah Türbesinden ricat ederek ve Ege’deki 19 adamızı tek kurşun atmadan Yunan işgaline terk ederek Türkiye Cumhuriyeti’ne tarihinde ilk kez toprak kaybettirenler için nasıl zafer olsun?
700 bin Ermeni’nin Anadolu’ya alınması, onlara bir yurt verilmesi teklifini İsmet Paşa’nın her seferinde reddedip; masaya getirtmediği Lozan’a karşı Suriyelilere-Afganlara ülkeyi sessizce istila ettirenlerin nefretini iyi anlayın!
İyi bilin ki, Lozan ile kavga edenler, Sevr çağırma ayini yapıyorlar…
Oysa; Ermeni Tehciri, Lozan Antlaşması, Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve Kıbrıs Harekatı, Türk Devleti’nin son iki yüz yıl içindeki en doğru kararlarıdır…
Lozan, Sevr’in tarihe gömülüş belgesidir.
Ve bebek katili Öcalan’dan FETÖ elebaşına kadar nice Türk düşmanlarına kananların değil, düşmanı deniz dökenlerin eseridir!
Sevr”i yırtıp atan Atatürk ve silah arkadaşlarına rahmetle…