22 Şubat 2021
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Turan’ı öyle bir tarif etti ki, Lavrov‘la geçmişte aynı sıralarda mı okuduk, diye düşünmedim değil! Rahmetli hocam Prof. Dr. Bahaeddin Ögel‘i hatırlattı. Sınıfta tahtaya asılmış harita üzerinden ders anlatırken Sovyetler sahasındaki Türk ülkelerini işaret ederek, “Bu ülkeler de bağımsız olacak. Turancılık sınırların açılması değildir; birbirleriyle dayanışacaklar.” mealinde konuşmuştu. Ne zaman Turan konusu açılsa hocamın sözünü hatırlatırım.
İçimizdeki Ruslardan daha Rusçular, Türkiye’de Turan’dan bahsedilse, hemen düşman kesilirler, “Irkçılar, gericiler!” yaftasını yapıştırırlar. Şimdi Lavrov‘a ne diyecekler? Adam akıl yürütüyor ve bir Turan sınırı çiziyor. İçimizdeki kendilerine düşman güruh bir Rus kadar akıl yürütemiyor!
Rusya Federasyonu 21 otonom bölgeye ayrılmıştır, bununun yedisi Türk bölgesidir. Bu bölgeler şunlardır: Başkurdistan, Tataristan, Çuvaşistan, Hakasya, Saha (Yakut), Tuva-Altay, Kabarday-Balkar.
Putin, Kırım’ı fiilen işgal etti. Kırım’ı da dâhil edersek otonom bölge sekize çıkar. Başka bölgelerde de öbek öbek Türkler yaşar.
Rusların hegemonya kurdukları sahalar eski Türk topraklarıdır. Moskova Knezliği küçük bir alandaydı. Türk topraklarını bir bir ele geçirerek büyüdü. Öyle katliam yaptılar ki, Cengiz Han‘a katliamcı derler ya, Cengiz Han, Rusların hele o Korkunç İvan‘ın yanında pir-ü pak kalır! Kendilerini Bizans’ın vârisi ilân eden Ortodoks Kilisesi 1547’de İvan‘a çar tacını giydirmiştir. İvan, 1552’de, Kazan’da, bulduğu her bir Türk’ü katlederek Orta Asya kapısını aralamıştır. Düşünsenize kendilerini Bizans’ın vârisi ilân edenlerin ilk varmak istedikleri yer neresi olur? İstanbul değil mi? Onun için “Putin’e dikkat!” derim. Arada bize öpücük göndermesine aldanmayalım. Putin‘in Korkunç İvan‘ı aratmadığını kaç defa yazdık.
Lavrov‘un Turancılığına geliyoruz.
Lavrov‘a, RBC TV‘de, Turan’a dair bir soru soruluyor.
Cevabı: “Türkiye’nin milletler üstü bir yapı olarak Büyük Turan’ı kurma peşinde olduğunu düşünmüyorum. Türkçe konuşan ülkeler arasında derin bağlar var. Belirli projeleri destekliyorlar. Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı TÜRKSOY var. Türk Dili Konuşan Devletlerin Parlamenter Asamblesi gibi bir yapı da var. Tabiî bu uzun zamandır var. Kendi planları ve programları var. Bu daha çok kültür, dilbilim, eğitim ve gelenek konularında oluyor.”
DTCFBirlik “Turan Bildirisi” yayınladı. Benim bildiğim kadarıyla bir topluluk ilk defa Turan bildirisi yayınlıyor. Rusça dâhil, belli başlı dünya dillerine çevrildi. (www.dtcfbirlik.com adresine girebilirsiniz.) Lavrov‘a durup dururken böyle bir soru sorulmasının dayanağının bu bildiri olmadığını söyleyebilir miyiz? Bildiri metni Türk ülkelerinin dayanışmasını, birbirlerini daha fazla tanımasını “Turan” diye adlandırıyor. Lavrov da hemen hemen aynı şeyleri söylüyor.
Anladınız mı içimizdeki Rus’tan daha Rusçular!
….
Mekteptaşım İsmail Vayvaylı‘yı kaybettik. Allah rahmet eylesin. 12 Eylül MHP Davası’nın hafızasıydı. Yokluk içinde DTCF’den bir grup arkadaşıyla avukatlara belge, bilgi toplamak için seferber olmuş, muazzam bir arşiv kurmuştu. Ne yazık ki, bir apartman dairesinde muhafaza edilen arşiv, bir gece kapı kırılarak girilmiş ve toplanıp götürülmüş. Muhtemelen “içeriden” birileri aldı. Ama kim/kimler? Açık vermiyorlar. 8 Mayıs 2018’deçıkan “‘Kavga Günleri’nin dostları” yazımda bahsetmiştim. Nur içinde yat İsmail.