– Yüzyıllarca süren tarih ve kültürel sembolizmle örülmüş derin ve zamansız bir bağlantıyı bizlerle paylaşır. Kış ayazları bitip, toprak yeni hayat vaadiyle ısınarak uyanırken yeni bir mevsimin gelişinin habercisi laleler ortaya çıkar. Kökeni Orta Asya’dan gelen ve daha sonra Osmanlı İmparatorluğu döneminde yetiştirilen laleler, yaşamın yenilenmesini ve baharın gelişini simgelemektedir. Canlı renkleri ve narin yaprakları sezonun canlılığının ve güzelliğinin özünü yakalar.
Birçok kültürde laleler yeniden doğuş, gençleşme ve yaşamın geçici doğasıyla ilişkilendirilir. Topraktan çıkmaları, doğanın kış uykusundan sonra yeniden canlanmasını yansıtır, umut ve iyimserlik duygularına ilham verir. Lalelerin gelişi aynı zamanda kışın uzun, karanlık günlerinin de sona erdiğini işaret ederek bahçelere, parklara ve manzaralara renk ve neşe getirir. Estetik çekiciliğinin ötesinde laleler çeşitli gelenek ve folklorda daha derin bir öneme de sahiptir ve bizlere dayanıklılığı hatırlatır.
Rıdvan ERTUĞ