Yeşilçam’ın ‘kötü kadını’ olarak bilinen aynı zamanda Türkiye’nin ilk milli mankenlerinden olan Lale Belkıs, oyunculuk, şarkıcılık ve modellik kariyerine ilişkin konuştu. Belkıs, ‘kötü kadın’ yorumlarına karşı çıkarak “Gerçekte yufka yürekliyimdir. Ben filmde kocasına sadık bir kadını oynadım. Ben niye kötü kadın olayım? Gelip evimi yuvamı yıkıyorlardı, bense ayakta durmak için mücadele veren bir kadını oynuyordum” dedi.
Türk sinemasının ‘kötü kadını’ olarak bilinen Lale Belkıs şöhret yolculuğunu Habertürk’ten Aytekin Teker’e anlattı.
Sözlerine mankenlik serüvenini anlatarak başlayan Lale Belkıs, “14 yaşında Beyoğlu Olgunlaşma Enstitüsü’nde stilistlik eğitimi alıyordum. Taksim Belediye Gazinosu’nda kendi elbiselerimizi tanıttığımız bir defilede hocalarım fiziğimi beğendikleri için elbise giymemi istedi. İyi bir manken olabileceğimi farketmişlerdi. O defilede Hakkı Devrim ve Orhan Boran gibi önemli isimler de vardı. Sonrasında Tarsus Vapuru ile dünyanın çeşitli şehirlerinde sergiler yapılacak, milli giysilerimiz tanıtılacaktı. Benim gitmeme karar verildi. Türkiye’nin ilk milli mankenlerinden biri olarak ABD, İtalya ve Portekiz gibi pek çok ülkede defileler yaptık” dedi.
‘ESİNTİSİ OLAN BİR KIZDIM’
Mankenlik dönemleri hakkında “Güzel olduğum kadar da havalıydım” diyen Belkıs, “Rüzgarım vardı, esintisi olan bir kızdım. Giydiğimi çok iyi taşırdım. Mankenliğe tiyatral katardım, üzerimdeki parçaya hayat verirdim. Podyumda yürümekle mankenlik olmuyor” şeklinde sözlerini sürdürdü.
İsmini Hakkı Devrim’in değiştirdiğini ifade eden 84 yaşındaki sanatçı, şunları söyledi:
Gemide iki Belkıs vardı. Hakkı Bey karıştırmamak için bana Lale ismini uygun gördü. O gün Lale Belkıs oldum.
TİYATRO SERÜVENİ
Belkıs, mankenlikten sonra tiyatroya başladığını açıkladı. Belkıs, “Lale Oraloğlu’ndan oyunculuk teklifi geldi. ‘İsveçli bir kızı canlandırmanızı istiyorum’ dedi. Tecrübem de yoktu. Kendisi eğitim verdi. ‘Evlilik Dolabı’ oyununu oynadık. İyi eleştiriler aldım. Olgunlaşma Enstitüsü’nde eğitim almamın ve güzelliğimin de etkisi vardı tabi. Sonrasında Yıldız Kenter, Haldun Dormen ve Erol Keskin ile pek çok tiyatro oyununda rol aldım” diye konuştu.
Sanatçı, tiyatro sahnesinde olduğu yıllarda müziğe başlamış. Bir dönem Maksim’de de sahne alan Belkıs’ın gazino serüveni uzun sürmemiş: İngilizce ve Fransızca şarkılar da söylerdim. Bir gece kulübünde şarkı söylerken adamın teki 100 lira para fırlatıp “Adanalı’yı söyle” dedi. O geceden sonra bıraktım sahneleri.
‘NİYE KÖTÜ KADIN OLAYIM?’
Kendisi hakkında yapılan ‘Yeşilçam’ın kötü kadını’ yorumlarına karşı çıkan oyuncu, “Gerçekte yufka yürekliyimdir. Mesela ‘Sezercik’te ufaklığa tokat atmam gerekiyordu. ‘Asla olmaz’ dedim. Ben filmde kocasına sadık bir kadını oynadım. Ben niye kötü kadın olayım? Gelip evimi yuvamı yıkıyorlardı, bense ayakta durmak için mücadele veren bir kadını oynuyordum” dedi.
Belkıs, “Birbirinden yakışıklı jönlerle rol aldınız. Etkilendiğiniz bir isim oldu mu?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi: Hiç kimse beni etkilemedi. Hepsi çok yakışıklıydı ama hep mesafeliydik, profesyoneldik. Ediz Hun ile hala görüşürüz yakın dostumdur.
20’den fazla filmde rol alan oyuncu, Selim İleri’nin senaryosunu kaleme aldığı ‘Bir Demet Menekşe’ filminin kendisi için çok ayrı bir yeri olduğunu vurguladı. Belkıs ayrıca, “Ediz Hun, Hülya Koçyiğit ve Münir Özkul ile rol aldığım ‘Kalbimin Efendisi’ filminin yeri de ayrı. Altın Portakal’da ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’ ödülünü bu filmle kazanmıştım” dedi.
‘AJANI OYNAMAMI İSTEDİLER KABUL ETMEDİM’
Kartal Tibet’in başrolünde oynadığı ‘Tarkan’ filmlerinde de yer alan Belkıs, “Sezgin Burak aile dostumuzdu. Beni Ursula Andress’e benzetirdi. Film çekilmeden önce çizgi romanında ben model olmuştum. Sonrasında da filmde rol aldım” diye konuştu.
Reddettiği roller de değinen oyuncu, “Türklüğe karşı yabancı bir ajanı oynamamı istediler ama kabul etmedim” dedi.
Hayata dair hiçbir pişmanlığı olmadığını da belirten sanatçı, “Son dönemlerde felsefeye yöneldim. ‘Pişmanlık hataların özrüdür’ derim” ifadelerini kullandı.
‘ANNE OLMAK İÇİN VAKTİM OLMADI’
Eşi Yalçın Otağ’ı (Ateşböceği Yalçın) 2014 yılında kaybeden Belkıs, “Her zaman yanımdaymış gibi yaşıyorum. 41 yıl boyunca sevgi ve saygı çerçevesinde hayat arkadaşlığı yaptık. Evlilik aynı zamanda zaten iyi bir arkadaşlıktır” dedi.
10 kez kürtaj olduğuna dair çıkan iddiaları yalanlayan Lale Belkıs, şöyle konuştu: Anne olmayı düşünmedim değil. Anne olmak çok önemli bir şey. Çalışıyordum, hiç kimseden destek görmedim. Para kazanmak için çalışmam gerekiyordu. Anne olmak için vaktim olmadı. Yalçın (Otağ) ile evliliğimden iki kez düşük yaptım. ’10 tane kürtaj oldu’ diye haberler çıktı ama gerçek değil. Evlat edinmedim ama şu an birisine bakıyorum. 15 yaşından beri her ihtiyacıyla ilgililendiğim bir çocuğum var.
VASİYETİNİ AÇIKLADI
Vasiyetini hazırladığını da ifade eden Belkıs, “Altı kardeşiz en küçüğü benim. Ablam iki yıl önce rahmetli oldu. Vefat ettikten sonra bazı hak sahipleri çok kötü konuşmaya başladı. Bana bile zeka testi yaptırmak istediler. Avukatımla görüştüm. Tüm malvarlığımı bağışladım. Moda’daki evimi Türkan Saylan Vakfı ve Kadıköy Belediyesi’ne bırakacağım sanat evi yapmalarını istiyorum” ifadelerini kullandı.