Kuzey Ege Bölgesi, zeytin ağaçlarıyla kaplı geniş ovaları, tarihî antik kentleri, Ege Denizi’nin kıyıları ve sahilleri ile ünlüdür. İzmir’in yanı sıra Manisa, Aydın, Balıkesir gibi şehirleri içine alır. Tarım, özellikle zeytincilik bu bölgenin ekonomisinde en önemli bir yer tutar. Ayrıca bölgenin doğal güzellikleri, tarihi yapıları ve kültürel mirası, turistlerin ilgisini çeken önemli unsurlardır. Efeler diyarı terimi, bölgenin tarihî, kültürel ve coğrafi özelliklerini vurgulayarak, bu zenginliği anlatmak için sıklıkla kullanılır.
Kuzey Ege Bölgesi’nde akla gelen diğer bir lezzet ise kayısıdır. Kayısı üretimi ve ticareti, bölge ekonomisinde önemli bir yer tutar ve yerel halkın geçim kaynaklarından birini oluşturur.,Anavatanı Orta Asya, batı Çin ve İran-Kafkasya olan bir meyvedir. Akdeniz ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkede ekonomik olarak yetiştiriciliği yapılmaktadır. Kayısıların yetiştiği coğrafyanın iklimi ve toprak özellikleri, onların lezzeti ve aroması üzerinde büyük etkiye sahiptir.
Kaz ve Madra dağlarının yüksek rakımları, bu meyvelerin yetiştiği bölgede sağladığı iklimsel etkilerle birlikte güneş ışığının yoğunluğu ve süresi, kayısıların olgunlaşma sürecini ve içerdikleri şekerin bileşimini etkiler. Bu da kayısıların tat profiline derinlik ve zenginlik katar. Ayrıca, dağlardan gelen yüksek oksijen düzeyi, bitkilerin metabolizmasını ve dolayısıyla meyvelerin olgunlaşma sürecini etkileyebilir. Yüksek oksijen düzeyi, bitkilerin büyümesi için gerekli olan enerjiyi sağlar ve bu da meyvelerin daha sağlıklı ve lezzetli olmasına katkıda bulunabilir. Sonuç olarak, Kaz ve Madra dağlarının etkileriyle birlikte kuzey Ege bölgesinde yetişen kayısılar, yüksek oksijen düzeyi ve güçlü güneş ışığından kaynaklanan özellikleriyle benzersiz bir tat ve aroma profiline sahip olabilirler. Zeytin ağaçları gibi, kayısı, badem ve incir ağaçları, doğal bitki örtüsünün bir parçası olarak asırlardır Kuzey Ege’de varlığını sürdürmektedir.
Bölgede yetişen kayısılar, öncelikle reçel yapımında tercih edilirken yöre halkı kışlık ihtiyacını da çeşitli yöntemlerle bu aroması yüksek-lezzetli meyveyle karşılar. Aylar sonra bile, sofralarda harika bir aroma ve tat sunulur. İşte ilk akla gelen örnekler; kışlık kayısı konservesi, kayısı pestili, kayısı kurusu, kayısı konsantresi, kayısı marmelatı, meyve suyu, kayısı hoşafı konservesi. Kayısı ağaçları, iklim koşullarına ve toprak yapısına uyum sağlayarak asırlardır bölgedeki kültürel ve ekonomik yaşamın önemli bir parçası haline gelmiştir. Dolayısıyla, kayısı ağaçlarının varlığını koruyarak ve bu değerli meyvenin üretimine devam ederek, hem doğal çevreyi korumuş, hem de lezzetli bir ürün elde etmiş oluyoruz. Bölgede bu hafta normal mevsim sıcakları başladı, gün içerisinde 37 – 38 derecelik kavurucu güneş altında kayısı ağaçları renk cümbüşüne dönüştü bile! Dün sabah komşum Sabahat ve Mehmet çiftini ziyaret ettiğimde, bahçelerindeki ufak cins ZERDALİ kayısı ağacının görüntüsü müthişti. Deklanşöre birkaç kez basarak bu güzellikleri sizlerle de paylaşmak, istedim.
Kayısı, tatlı ve keskin tadıyla bilinen sert çekirdekli meyvelerdir ve şeftali, erik ve kirazla aynı aileye aittir. Türkiye, kayısı yetiştiriciliğinde senelerdir dünyada ilk sıralarda yer almaktadır. Dünya kayısı üretiminin %10-15’i Türkiye’den gelmektedir. Uzun senelerdir yaşadığım İngiltere’ye genellikle İspanya etiketli pahalı mı pahalı kayısı ithal edilir ama tadı yavan mı yavandır, inanmayacaksınız ama kokusu hiç yoktur. Abartmıyorum İspanyol kayısısını tadını bazen gençlik yıllarımda çok severek yediğim çağlaya benzetirim.
Eşim Kathy’nin ilk tercihi kışın bol sulu Finike portakalı, yaz aylarında ise Kaz dağı ürünü kayısı-çilek ikilisidir. Kathy favori meyvelerini Burhaniye pazarından alır almaz dayanamaz ve çok az şeker kullanarak Fransız usulü, derece kontrollü ve porselen tabak üzerinde ufak çay kaşığı ile test ederek çok çabuk reçel imalatına girişir. Evi müthiş bir koku sarar ve keyfim inanın yerine gelir. Sizleri bilemem ama hemen aklıma, kızarmış ekmek üzerine tereyağ sürmek ardından sıcak sıcak reçeli eklemek ve tadına bakmak gelir. Özetle, her lokması bir farklıdır, Kuzey Ege Bölgesi’nde yaşamanın ayrıcalığıdır. Bir bakıma bölgenin tarımsal çeşitliliğini ve kültürel mirasını da yansıtır.
İşte detaylar:Taze kayısı ihracatında 2023 senesinde en yüksek paya sahip olan Türkiye 97 bin ton ile ilk sırada yer alırken İspanya 60 bin ton ile ikinci sırada, İtalya ise 50 bin ton ile üçüncü sırada yer almaktadır. Türkiye’nin Kuzey Ege Bölgesi’nde iklim ve toprak koşullarının uygun olması nedeniyle kayısı yaygın olarak yetiştiriliyor. Bu bölge, kayısı yetiştiriciliği için ideal olan sıcak yazlar ve ılık kışlardan yararlanmaktadır. Kayısı ağaçları iyi drenajlı toprakta gelişir ve sağlıklı meyve üretebilmek için bol miktarda güneş ışığına ihtiyaç duyar. Kayısılar genellikle yaz aylarında, spesifik çeşide ve yerel yetiştirme koşullarına bağlı olarak haziran sonundan ağustos başına kadar hasat edilir. Tamamen olgunlaştığında kayısılar sulu ve hoş kokuludur, nefis tatlı bir tada sahiptir. Türkiye, dünya ülkelerince özellikle “kayısı başkenti” olarak bilinen Malatya gibi bölgelerde kayısı yetiştiriciliğiyle tanınmaktadır. Genel olarak Türk kayısıları hem yurt içinde hem de yurt dışında beğenilen lezzetli ve besleyici bir meyvedir. Ülkemiz, dünya kayısısının önemli bir kısmını üretiyor ve Türk kayısıları lezzeti, tatlılığı ve yüksek kalitesiyle senelerdir ödüllendiriliyor. Çünkü Türkiye’de yetişen kayısıların her biri kendine özgü tat, doku ve görünüm özelliklerine de sahiptir. Bazı popüler Türk kayısı çeşitleri arasında Hacıhaliloğlu, Şekerpare ve Kabaaşı bulunmaktadır. Türk kayısıları taze olarak tüketildiği gibi kurutularak dünyanın çeşitli ülkelerine de ihraç edilmektedir. Ayrıca, kuru Türk kayısıları, çiğnenebilir dokusu ve yoğun tatlılığıyla bilinen popüler bir atıştırmalıktır.
Bu web sitesi çerezleri kullanır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek, çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz. Gizlilik ve Çerez Politikamızı ziyaret edin. KABUL
Subscribe to notificationsYour'e subscribed to notifications