Muhalefet partileri iktidarı halktan kopuk olarak nitelerken ‘kuru ekmek’ tartışması son günlere damgasını vurdu. Son yıllarda hangi bakanlar açıklamalarıyla tepki çekti? Muhalefet neden iktidarın halkın gerçeklerinden uzak olduğunu düşünüyor?
Ekonomik kriz sıklıkla döviz kuru, cari açık, merkez bankasının döviz rezervleri gibi makro terimlerle gündeme gelse de Türkiye her geçen gün biraz daha yoksullaşıyor. Asgari ücret açıklanan açlık sınırı rakamlarının altında kalırken Türkiye’deki yoksulluk tartışması geçtiğimiz günlerde AKP ve CHP’li vekiller arasına TBMM genel kurulunda da tartışmalara neden oldu.
TBMM kürsüsünde konuşan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın AKP sıralarına seslenerek “Arkadaşlar millet aç, perişan. Evet herkesin midesine bir şey giriyor; kuru ekmek giriyor” dedi. AKP Denizli Milletvekili Şahin Tin ise “O zaman aç değil demek” yanıtını verdi.
Tin daha sonra sözlerini şu açıklama ile biraz daha açtı: Türkiye’de sosyal devlet anlayışı AK Parti’nin iktidara gelişiyle vücut bulmuştur. Garibanın derdiyle bizim kadar dertlenen bir iktidar daha gelmemiştir. Böyle ucuz siyasi malzemelerin peşine düşerek sosyal medyada kullanmak ve rant sağlamak; başka siyasetiniz de yok. Vicdan sahibi herkes kötü niyet taşımadığımı bilmektedir. Bizi bilen bilir, bilmeyen de kendi gibi bilir.
‘O zaman aç değiller’ yanıtı muhalefet cephesinde büyük tepki toplarken muhalefet ve çevresi ‘AKP’yi halkın gerçeklerinden kopuk zaman zaman da vatandaşa tepeden bakan’ bir siyaset’ yapmakla suçluyor. CHP’li Umut Oran ise 2013 yılında iktidar partili bazı isimlerin açıklamalarının vatandaşa hakaret niteliğinde olduğunu söyleyerek bu tip açıklamaları ‘AKP’nin Vatandaşa Hakaret Ansiklopedisi – Küfürlarousse’ isimli bir çalışmada toplamıştı.
Oran hazırladığı çalışmayı şu ifadeler ile duyurmuştu: AKP’nin siyaset dilinin ve halk ile kurduğu iletişimin ne olduğunu gösteriyor. Küfür, hakaret, azarlama, fırçaya dayanan bir siyaset tarzı ile karşı karşıyayız. Son derece kibirli, vatandaşı ve toplumun bütün unsurlarını hakir gören bir bakış açışı ortada duruyor.
Şimdi gelin AKP’li bakanların geçmişten kalan bazı açıklamalarını hatırlayalım…
İÇİŞİLERİ BAKANI ŞAHİN: BİR TAKLA AT DA GÖREYİM
Daha sonra iktidar partisi AKP ile aralarında büyük fırtınalar kopacak olan dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin 2012 yılında Erzurum, Aşkale’de 5 TEDAŞ görevlisinin hayatını kaybettiği buzlu gölette incelemelerde bulunmuştu. İncelemelerin ardından geldiği başka bir noktada kendisini görmekten memnuniyet duyduğunu söyleyen bir vatandaşa, “Yok ya. Nerden bileyim sevindiğini? Hadi bir takla at ya da oyna bir göreyim. Çal bakayım davulcu” demişti.
Şahin’in en unutulmaz gaflarından biri ise depremzedelere karşıydı. Bakan Şahin 30 Ekim 2011 tarihinde Van depremi felaketi sonrası bölgeyi ziyaret etmişti. Belki de biraz halka moral verme için çadır kentleri de dolaşan ve tespit yapan Bakan Şahin uzun süre hafızalardan çıkmayacak bir gaf yaptı. Bakan Şahin bölgede inceleme yaparken yaklaştığı depremzedelerin çadırları için “Koskocaman sarayda oturuyorsunuz” ifadelerini kullanmıştı.
ÇALIŞMA BAKANI FARUK ÇELİK: 800 TL İYİ PARA
Türkiye’nin en uzun süre görev yapan çalışma bakanlarından Faruk Çelik asgari ücret tartışmalarının olduğu bir dönemde 800 TL’lik asgari ücreti ‘iyi para’ olarak nitelendirerek, “800 lira iyi para. Geçinilmez diye bir şey yok. Geçinirsiniz.” ifadelerini kullanmıştı. Çelik bu sözlerin yarattığı tepki üzerinde daha sonra, “O konuşmayı baştan sona dinleyin, bakalım böyle bir şey var mı? Bana soruyorsunuz ‘Asgari ücretle geçinilir mi?’ Geçinilir. Nasıl geçinilir? Peynir alırsınız, ekmek alırsınız, zeytin alırsınız, geçinirsiniz. Kim istemez bin 500, 2 bin lira asgari ücret olsun, hepimiz isteriz” değerlendirmesinde bulunmuştu.
ERDOĞAN BAYRAKTAR PARA VERDİ
Trakya Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü öğrencisi 27 yaşındaki Dilek Özçelik, 15 Nisan 2013’te Bayraktar Edirne’ye gelince kanser ilaçlarının temini için yardım istemişti.
Ancak bakan kadının derdini dinlemek yerine cebine para koymuştu. Özçelik de bakana “Ben dilenci değilim. İnsanlık konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradım. Görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda” demiş, ağlayarak uzaklaşmıştı.
kAYNAK; sözcü