Dini bayramlar ibadetlerin yerine getirildiği, ailelerin bir araya toplandığı ve keyifle geniş aile sofralarının kurulduğu günlerdir. Özellikle Kurban Bayram’ında et, tatlı ve hamur işi tüketim miktar ve sıklığı artmaktadır.
Her daim vurguladığımız üzere sağlıklı beslenmenin temel prensiplerinden olan porsiyon kontrolü, burada önem arz etmektedir.
Gülay Tunçel: Kurban Bayramı’nda beslenme ve et tüketimi nasıl olmalıdır?
Diyetisyen Psikolog Öznur Cılız:
- Öncelikle kurban etimizi alacağımız yerin muhakkak Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı veteriner hekim kontrollerinden geçmiş olması gereklidir. Kurban etlerinin hekim kontrolü olmamış kesim yerlerinden alınıp tüketilmesi ciddi viral, bakteriyel enfeksiyonlara neden olabilir.
- Etlerin kesildiği ilk gün tüketilmesini; sindirimde zorluk, midede şişlik ve pişirmede zorluk yaratıp sert kaldığı için önermiyoruz. Etlerde ilk gün rigor mortis dediğimiz ölüm katılığı gözlenmektedir. Bu sebeple mümkünse etleri ilk yirmi dört saat buzdolabının en alt rafında tutup ardından porsiyonlara bölerek vakumlu poşetlerle soğutucuya atabiliriz.
- Mümkün olduğunca etlerimizi tüketirken haşlama, ızgara ve fırınlama yöntemlerini kullanmak daha sağlıklı olacaktır.
- Etler, ızgara yapılırken kor ateşinden en az 10-15 cm uzaklıkta olmalıdır. Etlerin kor ateşine temas ederek ve kömürleşene dek hazırlanması, kanserojen bileşenlerin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
- Bayramda et tüketirken önem verilmesi gereken bir diğer husus ise etlerin mevsiminde olan taze sebzelerle hazırlanması ve et ile beraber sebze tüketiminin de olmasıdır. Bu yöntem, etin içerisindeki demirin vücuttaki emilimini arttırmaktadır. Özellikle koyu yeşil yapraklı sebzelerin içerisinde bulunan C vitamini, demir mineralinin emilimini artırmaktadır.
- Çiğ etler ile çiğ sebzeler hazırlanırken kullanılan kesme tahtaları ve bıçakların ayrı olması, çapraz bulaşma olmaması adına önemlidir.
- Özellikle kalp hastalığı, kolesterol düzeyi yüksek ve obezite gibi hastalıkları olan bireylerin, kızartma ve et tüketiminde dikkatli olmaları gerekmektedir.
- Özellikle bayramlarda yapılan misafirliklerde kahve, çay ve şekerli içecek tüketiminin artmasıyla su tüketim ihtiyacı da artmaktadır. Dolayısıyla günlük en az 8-10 bardak su içmeyi unutmamak gerekir.
- Aynı zamanda misafirlik süresince yine Covid salgınının devam ettiğini unutmayarak maske, mesafe ve kişisel hijyenimize özen göstererek bayramımızı geçirelim.
- Son olarak her daim söylediğimiz gibi bayram süresince sağlıklı beslenme kurallarına uyarak dengeli ve yeterli beslenmemiz gerektiğini unutmayalım. Sağlıklı ve mutlu bayramlar dilerim.