Prens Charles geçen Eylül ayında annesi Kraliçe II. Elizabeth’in 96 yaşında hayata veda etmesinin ardından kral ilan edilmişti, aylardır merakla beklenen resmi taç giyme töreni cumartesi günü tamamlandı.Kral III. Charles 1066’dan bu yana taç giyen 40’ıncı hükümdar oldu. Birleşik Krallık, başlığı bizlere monarşik bir mekanizmayı anlatıyor ve kurumları hala temelde monarşist olan Avrupa’da kalan tek büyük ülke.
Kralın iki doğrudan varisi, oğlu Prens William ve torunu Prens George resmi taç giyme töreninde yer aldı. Prens William babasına sadakat yemini ederken, 9 yaşındaki Prens George “Taç giyme töreni sırasında majestelerine eşlik etmek” için seçilen sekiz çocuktan biriydi ve görevliydi. Kısacası Prens George dedesine yaverlik yaptı.
Ayin sırasında tüm gözlerin üzerinde olduğu diğer bir isim Prens Harry etrafındaki diğer kraliyet mensuplarıyla birlikte şu sözleri söylerken ekranlara geldi : “Tanrı, Kral Charles’ı korusun”
Prens Harry, törenden sonra Buckingham Sarayı’na giden geçit töreninde rol oynamadı ve Buckingham Sarayı balkonunda yokluğu çarpıcıydı. Bunun yerine, prens Harry’yi taşıyan arabanın Londra’dan Heathrow havaalanına doğru giderken görüldü. Prens Harry’nin kutlamalara kalmadan Amerika’daki evine dönmeyi tercih ettiği bildirildi. Artık çalışan bir kraliyet üyesi olmasa da Harry, Galler Prensi William’ın üç çocuğu Prens George, Prenses Charlotte ve Prens Louis’in ardından tahtın beşinci sırasında olmaya devam ediyor. Harry ve Meghan’ın çocukları Prens Archie ve Prenses Lilibet altıncı ve yedinci sıradalar. Kraliyet ailesi hükümdarlığını devam ettiği sürece bu hakları kimse değiştiremez.
Tüm ihtişamın ortasında ki 75 yaşındaki Kral III. Charles 260 yıllık “Altın devlet arabası” içinde Buckingham Sarayı’na geri dönerken, aralıklarla tebaasına el salladı. Ekrana yansıyan yorgun ve asık suratı ise dikkatlerden kaçmadı. Kraliçe II. Elizabeth’in kişisel mücevher koleksiyonundan elmaslarla bezenmiş ‘Kraliçe Mary’ tacını takan eşi Camilla ise gülümseyen tek kişiydi.
Camilla hem İngiliz basını hem de halk tarafından yıllarca karalandı ve genellikle Charles ve Diana’nın “peri masalı” evliliğinin bozulmasından sorumlu tutuldu. Prens William ve Harry’nin annesi “Halkın Prensesi” lakaplı Diana, Camilla’ya “Rottweiler” adını vermiş eşi Charles’tan ayrılmasında tek neden olarak onu göstermişti. Charles – Camilla ikilisi, Charles’ın Prenses Diana’dan boşanmasına aşama aşama yön vererek, kraliyet ailesini karıştırmak ve ilişkilerine dair kamuoyunda pek de popüler olmayan algının üstesinden gelmesini iyi bildiler. Kraliyet ailesi için hiç de uygun olmayan bir konumda adeta türbülanstan geçen ilişkilerinde ayakta kalarak sonunda muratlarına erdiler. İngiliz kraliyet ailesinin acı, tatlı en önemli olaylarına ev sahipliği yapan Londra Westminster Abbey’deki Taç giyme töreninin gerçekleşmesini sağlayan anahtar nokta şuydu ; Kraliçe II. Elizabeth Camilla’nın kraliçe eşi olarak tanınmasını kutsamış geçen onlarca yıllık meseleyi ölmeden kısa bir süre önce halletmişti.
Beklendiği üzere Kral III. Charles’ın tarihi taç giyme töreni dünya çapında izlenme rekoru kırdı. 300 milyon kişi televizyon ekranlarından töreni izledi. Eylül ayında Kraliçe II. Elizabeth’in 96 yaşında hayata veda etmesinin ardından Birleşik Krallık’ta “Geleneksel monarşi” tartışılıyor, üzerine yorumlar yapılıyor. Monarşi Kraliçe II. Elizabeth ile birlikte öldü ancak cumhuriyete hazır mıyız? sorusu gündeme getiriliyor. Taç giyme töreninin göze ve kulağa hoş gelebilecek tüm görkemli telaşına rağmen “Beğenseniz de beğenmeseniz de Kralınız III. Charles” deniliyor. Böylelikle kralcılar ve protestocular açısından çok farklı taç giyme günü tarihi kayıtlara geçti. İngiltere Sunak hükümeti İçişleri bakanının yeni kararnamelerine bağlı olarak getirilen protestolar için orantısız sert önlem ve cezalar dikkatleri çekti. Sadece tişört giydiği için mi tutuklandı? tartışmaları taç giyme töreni öncesine alel acele alınan kararların varlığı “otoriterliğe doğru korkutucu bir kaymanın habercisi” şeklinde yorumları da beraberinde getirdi.
Britanya pazar gazetelerinin çoğu ön kapak sayfalarında Kral’ın tam sayfa taç giyme törenine geniş yer verdi, bol fotoğraflı özel ekler hazırladı.
Observer gazetesi yorumu – İngiltere’nin bu kalıtsal Monarşi kurumunu hala isteyip istemediği sorusunu araştırmak için mantıklı yollar bulmalıyız –
Zor şartlara rağmen mali ve editoryal bağımsızlığını sürdüren Guardian gazetesi yıllardır kraliyet ailesinin rolünü, yetkilerini ve maliyetini özel ekibi ile inceleyip sonuçlarını değerlendiriyor adeta kamu yararına yorumlar yapıyor. Guardian gazetesinin önümüzdeki günlerde taç giyme töreni maliyetini inceleyen bir araştırma dizisini de ortaya koyması bekleniyor.
Fırsat bulduğumda göz atmaya çalıştığım en eski pazar gazetesi Observer editör makalelerini, rapor sonuç detaylarını ve yorumlarını https://turkulak.com.tr/ okuyucuları ile zaman zaman paylaşırım. Kral Charles III’ün taç giyme törenine ilişkin Observer görüşünü “Bu büyülü ritüellere olan inancımız sonsuza kadar sürmeyecek” başlığı altında “Şimdi kraliyet ailesinin Birleşik Krallık, İngiliz Milletler Topluluğu ve dünyadaki rolü üzerine düşünme zamanı. Elizabeth sonrası çağ sadece tacı kimin taktığı hakkında değil, gücün nerede yattığı hakkında da dürüst bir konuşma için bir fırsat sunuyor. 21. yüzyıla taşımak için yeniden düşünmeyi gerektiren bir sistem mi. Monarşi kurumunun modern ve daha laik bir Britanya’da nasıl oturduğunu düşünmemiz gerekiyor?” sorusunu görünce özetle paylaşmak istedim. İşte detaylar;
Eski ritüeller çok fazla gün ışığına dayanamaz – Halkın yeminini hayal eden güçler, taç giyme töreninin politikasını anında kişisel hale getirmek için belki de takdire şayan bir çaba içindeydiler ama tacın halkla olan ilişkisinin hilesini kaçırdılar.
Yeminler – evlilik yeminleri veya tanık kürsüsü yeminleri – bireysel zihni soyut yasal sorumluluklara yoğunlaştırmak için tasarlanmıştır; tam olarak ne için kaydolduğunuzu size bildirmek içindir. Elizabeth dramasının bir parçası olan kraliyet ailesinin son bölümünü bir gösteri olarak neşeyle izlemek farklı bir şeydir. Kaderin piyangosunun bu özel galibine ve onun soyuna ebediyen sorgusuz sualsiz sadakat sunmak için koltuğunuzdan ayağa kalkmaya davet edilmek başka bir şeydir. Teatral anlamda yemin, ulusal yarışmanın dördüncü duvarını yıktı. Bu, monarşistlerin en çok kaçınmak istedikleri gerçeğin bir hatırlatıcısıydı: Geçen hafta boyunca, yorumcular kuruma yönelik azalan desteğin demografisini vurguladılar ; gençler, ileri yaştaki kraldan fazla rahatsız değil. Kurum, elbette yüzyıllar boyunca düşük derecelendirmelerden kurtuldu. Ancak Cumartesi günkü törenin vurguladığı şey, kraliyetin bazı temellerinin de büyük bir düşüş içinde olduğuydu. Sesli ayin ve yükselen müzik hala kalbi hareket ettiriyor. Ancak bu sözler, merhum kraliçenin 1953’teki taç giyme töreninde ve kesinlikle I. James tarafından krallığını ve onun savaşan Hıristiyan gruplarını 1611 İnciliyle birleştirmek için terfi ettirildiğindeki kadar korkunç bir ağırlık taşımıyor. inanç – hizmetin eski hayali inancının varsaydığı gibi – doğaüstü güç tarafından meshetildiğine. Etkinliğin öncesinde, BBC ve Mall’daki gece kampçılarına rağmen, ilk kez cumhuriyetçi muhalefetin birkaç sesinin geçit töreninde bulunmasına izin verildiği gerçeğini alkışlamamız istendi, gitmelerini dilemiş olabilir. Güvenlik bakanı Tom Tugenhadt’ın önerisine göre bu, seçilmiş yetkililerin zarif hoşgörüsünün kanıtıydı. Yüz tanıma teknolojisi ve protestolara karşı yeni güçlere rağmen. Bu hoşgörünün sınırları, Cumartesi sabahı Cumhuriyet grubunun lideri Graham Smith ve beş destekçisinin barışçıl protestoları için pankartları açarken, görünüşe göre Çarşamba günü alelacele onaylanan yasalar uyarınca tutuklanıp gözaltına alınmasıyla ortaya çıktı.
Bir ulus olarak, kraliyet meşruiyetinin büyülü düşüncesini genellikle gözden kaçırdık ve dünyanın gerçeklerinden hoş bir şekilde dikkat dağıtmak için bayrak sallama ve sokak partilerinden keyif aldık. Bu duygu varsayılmaz. Yeni hükümdarın ebeveynleri, birliğin, en güzel saatlerin ve yıldırım ruhunun, görev ve fedakarlığın canlı bir hatırlatıcısıydı. Kral Charles bu çağrışımlardan hoşlanmaz. Bölünmüş ve eşit olmayan zamanlarda geldi. Yıllarca süren kemer sıkma ve yaşam maliyeti krizi sadece bu törenin hoşgörüsünü değil, aynı zamanda sarayların ve maliyetlerinin devam eden savurganlığını ve feodal toprak mülkiyeti modellerini keskin bir şekilde odak noktasına getirdiği için tahta geçer. Taç giyme töreninin teması hizmet ve kapsayıcılık olabilir – tipik İngiltere Kilisesi tarzında, kadınların dini törenlere katılması gerçeğinden heyecan duymaya davet edildik – ama açıkça, çınlayan bir anakronizm kalır, bir halk monarşisi fikri. Büyük itibarına göre, Kral III . doğal çevreye ve kırsal topluluklara yönelik içgüdüsel ve bilgili savunması derin ve ileri görüşlüydü; ülke çapındaki genç ve zorlu insanlara beceri ve umut sunma girişimleri gibi. Saltanatının tonunu ve alaka düzeyini şekillendirmek için bu empatik ruhu kullanmak artık onun yeteneğinde. Westminster Abbey’deki olaylar, ulus ve devlette yeni bir bölümü işaretlemek için tasarlandı. Yeni başlangıçların kutlanması, Britanya’nın bu kalıtsal kurumu hala gücün merkezinde isteyip istemediği sorusunu dahil etmenin ve araştırmanın mantıklı yollarını bulmalı ve eğer öyleyse, mevcut tüm ihtişamıyla devam edip etmeyeceği. “Kimse bizim kadar iyi yarışma yapamaz” inancıyla dolu bir günde, bu ulusun hayranlık duyduğu geleneklerden bir başkasına tutunmak elzemdir. Eleştirel düşünce, katı benlik saygısı farkındalık. Bu ikinci erdem, “bizim iyi olduğumuz şey bu” şeklindeki duygusal gururla asla yetinmememiz gerektiği konusunda ısrar ediyor, ama her zaman şu soruyu sormamız gerekiyor: Yapabileceğimizin en iyisi bu mu?