Ancak kullanılan bileklik türlerine göre sonucun değiştiğinin altını çizmekte de fayda var. Kauçuk ya da plastik bantlar en fazla bakteriyi barındırırken test edilen metal bantlar (özellikle altın ve gümüş olanlar) neredeyse hiç bakteri içermiyordu.
Florida Atlantik Üniversitesi’nde görev yapan biyolog Nwadiuto Esiobu, “Gözenekli ve statik yüzeyler bakterileri çekme ve bakteriler tarafından kolonize edilme eğiliminde olduğundan, plastik ve kauçuk bileklikler bakteri üremesi için daha uygun bir ortam sağlayabilir” ifadelerini kullanıyor.
Apse, zatürre, salmonella…
Araştırmalar, kol saatleri ve benzerlerinin hastane ortamlarında potansiyel enfeksiyon kaynakları olabileceğini gösterse de farklı materyallerin toplum içinde fırsatçı mikropları nasıl barındırdığına ilişkin ayrıntılara çok az araştırma değinmişti. Bu çalışmada test edilen bakteriler vücutta ve çevrede en yaygın olarak bulunan ve belirli şartlar geliştiğinde apse, zatürre ve salmonella gibi gibi hastalıklara yol açabilen bakteriler.
Bununla birlikte çalışmada erkek ya da kadın katılımcılar arasında gözle görülür bir fark yoktu ancak yapılan aktivitelerin bir etkisi vardı; spor salonuna gidenlerin bilekliklerinde en çok stafilokok bakterisi gözlemlendi.
Bilekliklerde bulduğumuz bakterilerin miktarı ve sınıflandırması, bu yüzeylerin düzenli olarak sanitasyonuna ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Nispeten düşük sayılarda bile bu patojenler halk sağlığı açısından önemli. Daha da önemlisi, bu bakterilerin birçoğunun bağışıklık sistemi zayıf olan konakçıların sağlığını önemli ölçüde etkileme yeteneği, sağlık çalışanlarının ve hastane ortamlarındaki diğer kişilerin bu yüzeyleri düzenli olarak sterilize etmeleri için özel bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
Peki nasıl temizleyeceğiz?
Araştırmacılar hangi dezenfektanın en etkili olduğunu görmek için farklı malzemeler kullandı. En az yüzde 70’lik etanol karışımına sahip hastanelerde kullanılan bazı dezenfektanlar ve daha doğal bir materyal olan elma sirkesi tavsiye edilmekte.
Sözü geçen türdeki dezenfektanlar tüm malzemelerde bakterilerin yüzde 99,9’unu 30 saniye içinde öldürürken, elma sirkesi hem tüm bakteri türlerine karşı o kadar güçlü değildi hem de etki etmesi daha uzun sürüyordu.
Araştırmacılar çalışmalarının, giyilebilir cihazlarımızı ara sıra fırçalamanın gerekliliği konusunda farkındalık yaratmasını istiyor ve bu, cildimizle her gün düzenli olarak temas eden tüm diğer cihazlar için de geçerli. Esiobu buna ilişkin son olarak “Kulaklık veya cep telefonu gibi bakteriyel bulaşmanın ve enfeksiyonu kolaylaştırmanın diğer potansiyel biçimleri de benzer şekilde incelenmeli” uyarısında bulunuyor.
Kaynak: Science Alert / Metin Aktaşoğlu tarafından yerelleştirildi. (Mashable)