UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde yer alan Viking dönemine ait ‘klinker’ tekneleri bugün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Finlandiya, Danimarka, İzlanda, Norveç ve İsveç’in ortak mirası olarak kabul edilen “bu tekniği kullanan usta sayısı Kuzey Avrupa’da 200’e kadar düştü.”
Danimarka’nın başkenti Kopenhag’ın batısındaki Viking Gemi Müzesi’nin tersane müdürü Soren Nielsen, “Onları inşa etme, tekneleri kullanma becerilerinin günümüzde kaybolduğunu görebiliyoruz” diyor.
Teknenin tahta levhalarının birbirine sabitlenme şeklini ifade eden ‘klinker’ tekniği Bronz Çağı’ndan bu yana kullanılıyor.
Bin yıl önce yapılmış ahşap gemilerin kalıntılarını sergilendiği müzede Viking teknelerinin yeniden inşası için de çalışmalar yapılıyor.
Klinker geleneğinde inşa edilmiş ahşap teknelerin yapımını ve onarımını yöneten Nielsen, Danimarka’da 20 ve tüm Kuzey Avrupa’da 200 klinker teknesi ustası olduğunu tahmin ediyor.
Yapımında genellikle meşe ağaçları kullanılan teknelerde ahşaplar arasındaki boşluklar hayvan kılı, yün ve yosunla karıştırılmış katran veya don yağı ile dolduruluyor. Nielsen, “Bir kitapta nasıl tekne yapılacağını okuyamazsınız, bu nedenle iyi bir tekne üreticisi olmak istiyorsanız çok sayıda tekne inşa etmelisiniz.” diyor.
Roskilde’deki Viking Gemi Müzesi’nin küratörü Triona Sorensen, bu yöntemle yapılan teknelerin “oldukça esnek ama aynı zamanda inanılmaz derecede güçlü bir gövdeye sahip olduğuna” dikkat çekiyor.
Klinker teknelerinin en çok kullanıldığı dönem 793’ten 1066’ya kadar olan Avrupa’da fetihlerin yapıldığı ve Kuzey Amerika’ya ulaşıldığı ‘Viking Çağı’ydı. Sorensen’a göre hafif, güçlü ve hızlı gemiler, Danimarka, Norveç ve İsveç’teki krallıkların temellerinden biriydi.
Sorensen, “Hiç geminiz olmasaydı, Viking Çağı olmazdı. Gemiler, onların daha küresel bir insan olmaları için ufkunu genişletti.” diyor.
Kuzey Avrupa’daki klinker tekneleri bugün şenlikler, yarışlar ve spor etkinliklerinde kullanılıyor.
Klinker teknelerin geçtiğimiz yılki UNESCO adaylığı, İskandinavya’daki Sami toplulukları da dahil olmak üzere yaklaşık 200 topluluk ve kültür temsilcisi tarafından imzalandı.