Kız Kulesi’nin restorasyon çalışmaları sırasında sosyal medyada yayınlanan fotoğraflar tartışmalara yol açtı. Restorasyon ekibinde yer alan Prof. Zeynep Ahunbay ise “Restorasyon ile özgün biçim ve yapım tekniğinin hayata geçmesi sağlanacak” dedi.
Tarihi M.Ö. 5. YY’a kadar uzanan Kız Kulesi, İstanbul denince akla ilk gelen simge yapılardan… Önceleri Karadeniz’den gelen gemileri denetlemek için kurulmuş bir nevi gümrük noktası işlevi görüyordu. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden sonra yeni bir kale inşa edildi. Zamanla deniz feneri işlevi üstlenen yapı, tarih boyunca çok kez harap oldu ve onarım gördü. Kız Kulesi’nin yeni restorasyon çalışmaları ise Eylül 2021’den beri sürüyor. Kız Kulesi’nin restorasyonu devam ederken sosyal medyada paylaşılan bazı görüntüler, kulenin yıkıldığı endişelerini beraberinde getirdi. O görüntülerde kulenin üst bölümünün olmadığı ve arkadan geçen gemilerin, kulenin çevresini kapatan koruyucudan görüldüğü dikkat çekiyordu. Bunun üzerine Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü resmî bir açıklama yaparak yapıdan sökülen külah kısmının 1940’lı yıllarda Kız Kulesi’nde yaşanan yangından sonra yapıldığı ve yerine özgün malzemeden yapılacak külahın konulacağını belirtti.
100. YILDA MÜZE
Açıklamada, restorasyon projesinde alanında uzman isimler olan Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Prof. Dr. Feridun Çılı ve mimar Han Tümertekin’in danışmanlık yaptığı ve çalışmaların bu isimlerin gözetiminde sürdürüldüğüne vurgu yapıldı. Ayrıca açıklamada kuleye sonradan eklenen betonarme tek katlı yapının İstanbul Teknik Üniversitesi ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi tarafından hazırlanan raporlara göre depreme karşı dayanıksız bulunduğu için kaldırıldığı belirtilerek “Yine danışman hocalarımızın kontrollüğünde hazırlanan projeler doğrultusunda evrensel koruma ilkelerine bağlı kalarak külah kısmı yapıdan uzaklaştırılmakta, özgün malzemesine uygun olarak yapılmasına yönelik çalışmalar devam etmekte olup Kız Kulesi, 2023 yılında, Cumhuriyetimizin 100. yaşında, tarihi ve abidevi değerine uygun şekilde, bir anıt eser ve müze olarak hizmet verecektir” ifadeleri yer aldı.
‘AÇIK YAPILMASINI ÖNERDİM’
Tartışmaların üzerine ulaştığımız projenin danışma ekibinde görev alan retorasyon uzmanı mimar Prof. Zeynep Ahunbay betonarme külahda korozyon tespit edildiğini ve çökme riski bulunduğuna dikkat çekti. Kız Kulesi’nin betonarme külahının 1944 yılında orijinal ahşap külahın yerine yapıldığını vurgulayan Prof. Ahunbay, çökme riski nedeniyle bu betonarme bölümün orijinaline uygun yapılmak için söküldüğünü belirterek, “Restorasyon çalışmalarında kulenin etrafının paketlenmesine karşıyım. Eserin açık, herkesin göreceği şekilde restore edilmesini iletmiştim. Kız Kulesi’nde 1944 yılında yapılan restorasyon sonrası balkon, kubbe ve camlı kısım betonarmeye çevriliyor. Ancak bu kısımların korozyona uğrayıp, çökme riski olduğu inşaat mühendisleri tarafından saptandı. Can güvenliği açısından risk olduğu için çürüyen eklenti kısımlar sökülerek yerine özgün hâline uygun ahşap kullanılacak. Yapının özgünlüğü gravür ve eski fotoğraflar üzerinden tespit edilmiş durumda. Sosyal medyada bir sürü efsane dolaşıyor ancak birçok kişi maalesef hikâye uyduruyor. Kız Kulesi tarihi formunu devam ettirecek. Restorasyon ile özgün biçim ve yapım tekniğinin hayata geçmesi sağlanacak. Çürümüş eklenti sökülmeden yapı restore edilemez” dedi.
İBB Miras ekibinden sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, “Kültür Bakanlığı Kız Kulesi Restorasyonu’nda son derece değerli hocalarımız yer alıyor. Restoran yapıldığında zamanlardan kalmış, binaya yük getiren betonarme bir teras vardı sanırım o kaldırılıyor. Yetkili arkadaşlarımız da proje hakkında açıklama yapacaktır” sözleriyle konuya açıklık getirdi.
Öte yandan Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından paylaşılan mimari teknik raporda ise kulenin üst kesimindeki betonarme eklerin, korozyona uğradığı ve yapısal güvenliklerinin bulunmaması nedeniyle 1940’larda yapılan betonarme döşeme, merdiven ve çatının risk oluşturduğu gerekçesiyle kaldırılmalarının uygun olduğuna dikkat çekildi. Raporda, “Sökülen öğelerin, hazırlanacak restitüsyon projesine göre, aslına uygun biçimde, ahşap kullanılarak yapılması konusundaki öneriler olumludur. Kulenin doğusuna 19. yüzyılda eklenmiş olan tek katlı bölümün 1999-2000 yılı onarımı sırasında betonarme olarak yenilenmesi olumsuz olarak değerlendirilmiştir” görüşlerine yer verildi. Raporda, uzmanların kâgir duvarların içinde yer alan ve çürümüş ahşap hatıllarla yenilenmesi konusundaki önerilerinin de dikkate alındığı belirtildi.
10 AĞUSTOS’TA ONAYLANMIŞ
Projeyle ilgili bilgilerin yer aldığı sitede de, güncellenen restitüsyon çalışmasının ve yapının sökülen kısımlarının özgün malzemelerle yeniden inşa edilmesini sağlayacak restorasyonun İstanbul 6 No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 10 Ağustos 2022 tarihi itibarıyla onaylandığı duyuruldu.
Kaynak: Milliyet