Kuş ve kuş sesi zihinsel sağlığı zinde tutuyor – iyileştiriyor –
Bu makaleyi okurken yosun tutmuş kayalar üzerinde adeta objektifime şakıyan genç Robin – Kızılgerdan, ya da diğer bir adıyla Nar bülbülü fotoğrafı yanında cıvıltısını da teknik olarak dinletebilme imkanımın olmasını isterdim. Gelecek sefere diyelim.
İngiltere’de yapılan son araştırma bulguları gözüme çarpınca, https://turkulak.com.tr/ okuyucuları ile detaylarına, kendi ufak deneyimlerimi de ekleyerek paylaşmak istedim. Kuşların yaşadıkları yerleri ziyaret etmek, cıvıltılarını dinlemek doktorlar tarafından zihinsel sağlığı iyileştirmek için adeta reçete gibi – tavsiye edilebileceğini gösteriyor. Araştırmacılar, kuşları görmek veya duymak zihinsel sağlığı iyileştiriyor diyorlar, belki de doğaya çıkıp o sesizlik içinde denemekte yarar var.
Muhabirlikten kalan fotoğraf tutkumu ‘doğada’ devam ettirmeme yukarıda fotoğrafını paylaştığım sevimli bir Robin – Kızılgerdan yavrusu sebep oldu.Yanımda götürdüğüm ekmek parçalarını bir dal üzerinden beni bakışlarıyla takip eden Kızılgerdan ile çok soğuk karlı bir günde paylaşmıştım. Dostluğumuz o an başladı ve her parka gittiğimde kızıl göğüs çizgisinde yer alan işaretten tanıdığım yavru Robin – Kızılgerdanı yaşadığı bölgesinde buldum. Kızılgerdan için hayatta kalmanın en büyük avantajı bölgesini korumaktır. Fakat bazen bölge savaşları hırslı bir kavgaya dönüşüp, ölümle sonuçlanabilir.Yani kızılgerdan ölümüne yaşadığı bölgeyi ölümüne korurlar. Ve her gittiğimde o bölgede bu detay bilmeden yavru kızılgerdanı bulmuştum. Dostum Robin – Kızılgerdan büyüdü ve yaklaşık 2 yıl onu kaybedene kadar arkadaşlığımız devam etti. Elimden yem alacak kadar bana güvendi ve bu dostluktan çok etkilendim. Dostum Robin – Kızılgerdanı kaybedince farklı kuşları gözlemlemeye, fotoğraflarını çekmeye başladım.
Yaklaşık 15 senedir, İngiltere’de ailemle birlikte yaşadığım Leicestershire bölgesinin uçsuz bucaksız koruma altında ki doğal parklarına giderek bu takibi aynı haberci heyecanıyla yaşadığım gibi daha iyi fotoğraf karesini yakalamak için sürdürüyorum. Habercilik günlerimde duyduğum o inanılmaz heyecan ve adrenalini kuşlarla farklı bir boyutta yakaladım demem hata olmaz. Ufak canlar, yani gram ağırlık ölçüsündeki kuşlar bana doğada eski telaşlı halime veda etmemi, tam tersi sabır göstermemi yani sabırlı olmamı öğretti. Zaman içinde önce kendime sabırlı olmam gerektiğini de fark ettim.
Kısacası toparlarsak doğanın o eşsiz döngüsü içinde cıvıltıları dinlemek inanın insanı tüm dünya dertlerimden arındırıyor. Gelelim İngiltere’de hemen hemen her gazetede yer alan ilgili habere;
King’s College London akademisyenlerinin önderlik ettiği çalışma, kuşlarla her gün karşılaşmanın, depresyonlu insanların ve daha geniş nüfusun ruh halini iyileştirdiğini de buldu. Araştırmacılar bulguların, parklar ve su kanalları gibi kuş yaşamının bol olduğu yerlere yapılan ziyaretlerin, doktorlar tarafından ruh sağlığı koşullarını tedavi etmek için reçete edilebileceğini öne sürdüğünü söylüyor ve öneriyorlar. Bulgularının, kuş habitatlarını korumak için kentsel, banliyö ve kırsal alanlarda çevreyi daha iyi koruma ve biyoçeşitliliği iyileştirme ihtiyacını vurguladığını da eklediler. Scientific Reports dergisinde yayınlanan çalışma, geçen yıl 1.292 katılımcının Urban Mind adlı bir akıllı telefon uygulaması aracılığıyla kuşlarla günlük karşılaşmalarını izledi .
İki hafta boyunca, Birleşik Krallık, Avrupa, ABD, Çin ve Avustralya’dan katılımcılardan, mutlu ya da stresli olup olmadıkları, ağaçları görüp görmedikleri ve kuşları görüp duyamadıklarını da incelediler. Araştırmacılar, depresyon teşhisi konduğunu açıklayanlar da dahil olmak üzere, katılımcıların kuşları gördüklerinde veya duyduklarında ortalama zihinsel sağlık puanlarının arttığını buldular.
Bu faydalı etki, kuşlarla karşılaşma anından sonra da devam etti ve bir sonraki ruh hallerini kaydettiklerinde kuşları görmeyen veya duymayan katılımcılar tarafından daha yüksek zihinsel refah seviyeleri kaydedildi. Ancak, bu olumlu etki, katılımcıların ruh hallerinin sonraki değerlendirmesi sırasında kuşlarla karşılaşmadıysa, araştırmacıların söylediğine göre “kuş yaşamının zihinsel sağlık üzerinde olası bir nedensel bağlantı etkisi” olduğunu belirtti.
King’s College London’da ruh sağlığına erken müdahale profesörü olan Andrea Mechelli : “Kuş yaşamının sürekli bir özellik olduğu özellikle kentsel ortamlar olmak üzere ortamlar yaratmamız ve desteklememiz gerekiyor. Sağlıklı bir kuş popülasyonuna sahip olmak için bitkilere de ihtiyacınız var, ayrıca ağaçlara da ihtiyacınız var. Şehirlerimizdeki tüm ekosistemi beslememiz gerekiyor.”dedi. Ve kuş karşılaşmalarının depresyonlu insanlar üzerindeki olumlu etkisinin önemli olduğunu, çünkü “sağlıklı insanlara” yardımcı olan birçok müdahalenin zihinsel sağlık sorunları olan bireylerde işe yaramadığını da sözlerine ekledi.
Mechelli şöyle devam etti: “Egzersizin herkesi daha iyi hissettirdiğini biliyoruz. Ancak depresyonu olan birini egzersiz yapmaya motive etmek inanılmaz derecede zordur. Oysa kuş yaşamıyla temas, belki de mümkün olan bir şeydir.”