Suriye ve Pakistan uyruklu bazı sığınmacıların yaptıkları rezillikler son günlerde, medya köşelerinden ve sosyal medyadan eksik olmuyor. Kimileri genç kızların uygunsuz görüntülerini çekerek, orada – burada yayınlıyor. Kimisi çeteler kurarak ortalığı savaş alanına çeviriyor. Kimi de sandalyesiyle cadde ortasına oturarak koyarak “ buranın kralı benim, erkekseniz gelin” diyerek meydan okuyor, terör estiriyor… Tabii, meydanı boş bulunca böyle oluyor… .
İşin garip tarafı sokak ortasında sandalyeye oturarak kabadayılık yapan Suriyeli “yavşağın” görüntü ve fotoğraflarına bakınca ne görüyorsunuz! Bir polis arkasında “ heykel” gibi durmuş onu izliyor. Ya kardeşim senin polisliğin Türklere mi söküyor ?. Polis memuru bakıp duruyor…. Ne bekliyor bilinmez.. Bir acayip ülke olduk, vallahi. Gerçi bilahare enterne ediliyor şahıs, ama şu ortama bakar mısınız!. Suriyeli’ye dokunmak yasak mı?.
İktidardan bir Allah’ın kulu da çıkıp bunları ciddi şekilde eleştirmiyor.. İlgisizlik almış başını gidiyor… Oldu olacak, hemen bu tarz kişileri vatandaş yapın… Öncelik tanıyın… . İstanbul’un bir ilçesinin Nüfus Müdürlüğü’nde işlem yapan her 9 kişiden 6’sının nasıl yabancı uyruklu olduğunu, şimdi anlıyor musunuz?…. Bunu izah eden yok…
Artık zincir marketler de Türkçe yerine Arapça ilanlar veriyor. Türkler’in alamadığı evleri parası olan Araplar alınca, emlak fiyatlarının tırmanışı da durdurulamıyor…. Kiralar o nedenle aldı başını gidiyor. Neymiş, Türkler ağır işlerde çalışmıyormuş, işi onlar olmazsa olmaza getiriyorlar… Şaka gibi, insan şaşırmaktan başka ne yapabilir ki.. Ülkesine ihanet ederek, savaştan kaçan, vatan toprağını terk edenden ne hayır gelir! Türkiye yabancılara cennet, cennet…
İngilizler, ülkelerine gelen kaçak yabancıları binlerce kilometre uzaktaki Ruanda’ya sürerken ; Bizde, “Yeter ki Türk olma da, kim olursan ol”, gel mi deniliyor? Anlamakta güçlük çekiyorum. Biz gençliğimizi bu ülkenin bölünmez bütünlüğü için feda eden bir nesiliz. Kızıl kurşunlarla toprağın kara bağrına düşen bir nesiliz. Dar ağaçlarında emperyalizmin uşakları tarafından katledilen bir nesiliz. Ülkemin geldiği şu hale bakın! Kimler sorumlu ise, kimler destek veriyor ise Allah belalarını versin…
Ahmet Hakan gibi “çakma köşe yazarları bazı dönekler de,”, bu olayları anlatıyor ve “canımız sıkılsa da sakin olmayınız” diyor. Senin tuzun kuru, keyfin yerinde. Biliyorum, belki de bir elinde puro, bir elinde şarap kadehi vardı. Hükümeti yalamaya devam eden bir dönek olarak sen sakin olabilirsin, Emevi piçi kardeşlerin için.
Ben Türküm kardeşim kanıma dokunuyor. Güney sınırlarında bir çok il ve ilçede Arap nüfus zaten Türk nüfusu geçti. İstanbul’un bir çok sentinde Türkçe konuşan kalmadı. Türk esnaf kalmadı. Tramvayda, sokakta, parkta herkes Arapça konuşuyor. Bunlara son yıllarda Afrikalılar ve bazı Asya ülkelerinin ipsiz-sapsızları da eklendi. Türkiye tam bir Türk olmayan insanların karma çöplüğüne döndü.
Amaç, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrafik yapısını değiştirmekse, vallahi tam yol gidiyorsunuz… Aman dikkat, bu gidişle duvara çarparsanız, geri dönüşünüz de olmayabilir ?