KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın eski danışmanı Sabahattin İsmail, anıt mezarının 10 yıldır bitirilmemesine tepki göstererek, “Sorun para değil. Sevgisizlik. Denktaş’a ihanet. O’nun adını kullanıp siyasi rant sağlamak, içi boş, sahte nutuklar atmak, ama, O’nu Halkın yüreğinden silmeye çalışmak…” dedi.
Terör örgütü EOKA’nın Kanlı Noel saldırısı ve 1963 olaylarından sonra Ankara’ya gelip bir sandal ile adaya dönen ve Türk direnişinin örgütlenmesine başlayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, ölümünün 10. yılında anılıyor.
Dentaş’ın eski danışmanı Sabahattin İsmail, Twitter hesabından paylaşımda bulunarak, Denktaş’ın anıt mezeranın hâlâ tamamlanamamış olmasına tepki gösterdi.
KKTC Cumhurbaşkanı ve hükümet üyelerine “Hangi yüzle Denktaş’ı anacaksınız? Hiç utanma duygunuz da mı kalmadı?” sorusunu yönelten İsmail, “KKTC Kurucu Cumhurbaşkanımız Denktaş’ın aramızdan ayrılışının 10. Yıldönümü. Başta CB Tatar ve hükümet üyeleri olmak üzere, kurduğu devletin makamlarında oturanlar, defalarca söz vermelerine karşın karşın, 10 yıldır bir türlü bitirmedikleri anıt mezara gidip ‘izindeyiz, yolundayız’ nutukları atacaklar” dedi.
“Hiç utanmanız sıkılmanız yok mu?” diyen İsmail, şunları kaydetti:
“Çevre düzenlemesi yapılmamış, protokol ve güvenlik yönetmeliği çıkarılmamış, arkadaki bir kulübede sadece bir polisin bulunduğu, yağmur sularının içine dolduğu müzesi bitirilmemiş, bahçesindeki otları ailesinin ve sevenlerinin temizlediği, ağaçlarını ailesi ve sevenlerinin diktiği, geceleri ipsiz sapsızların içki içip vakit geçirdiği, devletin kurucusu liderimizin anıt mezarına hangi yüzle gideceksiniz?”
“5 KEZ SÖZ VERDİLER”
Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı’nın, eleştiriler üzerine en az 5 kez mezarın biteceğine yönelik verdikleri sözü yaptıklarını anımstan İsmail, şu ifadeleri kullandı:
“Hep yaptığı gibi şov yaptı. Ne ki bir tek sözünü bile tutmadı, taş üstüne taş koymadı. Oraya bir bahçıvan bile atanmadı, sulama yapılmadı. Müteahhidin bitirip teslim ettiği çevre düzenlemesi ve ışık sistemi de birkaç ay içinde bakımsızlıktan yok oldu, kırıldı, çiçekler ağaçlar kurudu. Onun ve hükümetinin kılı kıpırdamadı ve önceki gün yağan yağmurlarda anıt mezarın bahçesi ile yarım kalmış müzeyi su bastı.”
“BİTİRMEK İSTEMEDİLER”
Ailenin yardım çağrıları sonucu itfaiyenin gün boyu su boşalttğını anlatan İsmail, “Henüz hiç çalıştırılmamış olan ısıtma soğutma makineleri ve elektrik sistemi büyük zarar gördü. Düşünün müzede Denktaş’ın eşyaları, arşivi, kütüphanesi, fotoğrafları olsaydı nasıl bir felaket olacaktı? 10 yıl, dile kolay… Anıt mezarı bitirmediler, bitirmek istemediler. Bitirmek isteyen ailenin bulduğu formüllerin hayata geçmesine de izin vermediler. Sorarım, kastınız nedir? Para yok diyorlar ama Anavatandan külliye saray inşaatı için milyonlarca dolar kaynak buluyorlar.”
“KÜLLİYE İÇİN ÇIRPINIP DURMAKTAN UTANMIYOR MUSUNUZ?”
“Bu devletin kurucusunun anıt mezarı 10 yıldır bitirilmezken, külliye saray yapmak için çırpınıp durmaktan utanmıyor musunuz? Önceliğiniz anıt mezar mı saray mı olmalıydı? Yarattığınız kaynakla aile ile biraraya gelerek, onların da onayını alarak bitirmeyi niye düşünmüyorsunuz?” sorularını yönelten İsmail, paylaşımlarının devamında şunları yazdı:
“Ne ki asıl sorun para değil. Çünkü ailenin girişimiyle, İstanbul Büyükşehir Belediyesi devletten tek kuruş talep etmeden anıt mezarı bitirmeye talip oldu. Anavatanın birçok belediyesi, birçok TC-KKTC vatandaşı ile şirket de, sorun para ise karşılamaya hazır olduklarını açıkladı. Sorun para değil. Sevgisizlik. Denktaş’a ihanet. O’nun adını kullanıp siyasi rant sağlamak, içi boş, sahte nutuklar atmak, ama, O’nu Halkın yüreğinden silmeye çalışmak…
Tekrar sorarım:
Yarın hangi yüzle gidip 10 yıldır bitirmediğiniz anıt mezar önünde nutuk atacaksınız?
Hiç utanıp sıkılmayacak mısınız?
Hiç utanma, sıkılma duygunuz da mı kalmadı? Ben ailenin yerinde olsaydım hiçbirinizi oraya sokmazdım, şov yapmanıza izin vermezdim. Pankartlar açıp sizleri protesto ederdim. 10. Ölüm yıldönümünde senden özür diliyoruz sn Cumhurbaşkanım.
“İSTEDİKLERİ KADAR ÇIRPINSIN, SENİ UNUTTURMAYACAĞIZ”
Bu vefasızlığa,bu ihanete layık değildin.Yattığın yerden doğrulup bu vefasızların yüzüne ne söylesen yeridir. Nur içinde yat. Tanrının rahmeti bol, ruhun şad, mekanın cennet olsun. Seni unutmadık, unutmayacağız. Bu vefasızlar istedikleri kadar çırpınsın, seni unutturmayacağız.”