Kıbrıs Barış Harekâtı’nın üzerinden tam 49 yıl geçti. Cumhuriyet’e konuşan emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik, “Kıbrıs meselesini çözüme ulaştırmak Türkiye’nin tarihi sorumluluğudur” dedi.
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın, Kıbrıs sorununun çözümü için gerçekçi bir temel atan bir harekât olduğunu belirten emekli büyükelçi Tugay Uluçevik, “Kıbrıs sorununun gerçekler temelinde güven eşitlik esasına göre iki devletli çözüm tezini öne sürebiliyorsak Kıbrıs Barış Harekâtı’mızın 20 temmuzdan itibaren adada çizmiş olduğu ve atmış olduğu temeller sayesinde olmuştur” diye konuştu.
(Tugay Uluçevik)
“Kıbrıs meselesini gerçekçi bir çözüme ulaştırmak bizim için tarihi sorumluluktur” diyen Uluçevik, “Çünkü bu hedefle, egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm politikamızda başarısızlığa uğrarsak bu sadece şehitlerimizin ruhlarına bir saygısızlık teşkil etmez aynı zamanda Türkiye’nin Kıbrıs Barış Harekâtı’yla o dönemde almış olduğu risklerin beyhude olduğunu gösterir. Çünkü Türkiye 1974’te kendisinin sebep olmadığı bir denizaşırı savaşa girmek zorunda kalmıştır” ifadelerini kullandı.
‘YÜZ KARASI DÖNEM’
Yunanistan’ın 1960 yaz aylarında gizlice adaya soktuğu 20 bin Yunan askerinin maceraperest bir hareket olduğunu vurgulayan Uluçevik, “Buna rağmen Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi 15 Temmuz’dan 20 Temmuz barış harekâtımızın başladığı güne kadar toplantı yapmamıştır. Kıbrıs Cumhuriyeti, güvenlik konseyine hemen 15 Temmuz’da başvurmuş olmasına rağmen, toplantı yapmamıştır. Güvenlik Konseyi herekâtın başlamasıyla birlikte hemen toplanmış ve Türkiye’ye yönelik ateşkes çağrısında bulunmuştur. Yine güvenlik konseyi üç gün içerisinde beş defa ateşkes için karar almıştır. Bu tam bir çifte standarttır. Bu Güvenlik Konseyi için yüz karası dönemdir. Kıbrıs sorunu 1974 yılında 20 Temmuz’da başlayan barış harekâtımızla esasen çözülmüştür. Bugün en büyük zorluk, çözülmüş olan bir sorunu suni bir çözümle yeniden çözme çabasıdır. şimdi yürütülenlerde bundan başka bir şey değildir” diye konuştu.
(Cumhuriyet)