Antalya Kent Konseyi, Lara Kumul Ormanı’nın koruma statüsünün değiştirilmesi talebine yönelik bir rapor hazırladı. Rapor, Cumhurbaşkanlığı, bakanlık, valilik ve milletvekillerine gönderildi.
Antalya’da ‘kent parkı’, ‘temalı park’ yapılması için tahsislere konu olan, birçok kez yanan yaklaşık 3 buçuk milyon metrekare büyüklüğündeki Lara Kumul Ormanı yeniden gündeme taşınıyor. Antalya Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyeleri, Lara Kumul Ormanı’nı inceledikten sonra bu alanın statüsünün korunması için kapsamlı bir rapor hazırladı. Lara Kumul Ormanı alanının koruma statüsünün değiştirilmesi talebine yönelik hazırlanan raporda, alanın sahip olduğu doğal değerleriyle Antalya için önemli potansiyele sahip bir ekosistem olduğu vurgulandı.
“1984-2021 ARASINDA YAŞANAN DEĞİŞİM”
Lara Kumul Ormanı’nın doğal değerleri geri plana atılıp arazi değeri ön plana çıkarılarak uzun yıllardır yerel ve merkezi yönetimlerin ve yatırımcıların dikkatini çektiğinin kaydedildiği raporda, alan üzerinde uzun yıllar tartışmaların süregeldiği belirtildi. İnce kumun, kum tepelerinin ve ağaçların oluşum ve gelişim sürecinin kapsamlı bir şekilde anlatıldığı raporda, alanın 1984-2021 arasında yaşadığı değişime de fotoğraflarla dikkat çekildi. 2000’li yılların başında Kundu kesimindeki kumullar üzerine otellerin yapılmaya başlandığının belirtildiği raporda, bu süreçle kumulların tahrip edildiğine işaret edildi.
“KORUMA STATÜSÜ 2020’DE DEĞİŞTİRİLDİ”
Lara Kumul Ormanı’na ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 13.03.2020 tarih ve E.54324 sayılı yazısında Antalya I No’1u Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun 04.10.2019 tarihli ve 104 sayılı kararı ile “2. Derece Doğal Sit Alanının koruma statüsünün Nitelikli Doğal Koruma Alanı olarak tescil edilmesinin uygun görüldüğü” ve tescil kararının 29.02.2020 tarihli ve 31054 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandığı belirtildi. Böylelikle alanın Doğal Sit Alanlarına ilişkin mevzuat değişikliği kapsamında 2. Derece Doğal Sit Alanı koruma statüsünden ‘Doğal Sit; Nitelikli Doğal Koruma Alan’ statüsüne dönüştürüldüğünün görüldüğü kaydedildi.
“KORUMA STATÜSÜ YENİDEN DEĞERLENDİRİLSİN”
‘Lara Kumul Ormanı alanının koruma statüsünün yeniden değerlendirilmesini talep ediyoruz’ denilen Kent Konseyi raporunda, şu görüşlere yer verildi: “Kesin korunacak hassas alanlar, ulusal ve uluslararası öneme sahip tür, habitat ve ekosistemleri bünyesinde barındıran, biyolojik, jeolojik ve jeomorfolojik özellikleri açısından ekosistem hizmetlerine katkı sağlayan, insan faaliyetleri sonucu bozulma veya tahrip olma riski yüksek olan, bitki örtüsü, topografya ve siluetin korunması ve gelecek nesillere aktarılması gereken kara, su ve deniz alanları. Bu tanım değerlendirildiğinde Lara Kumul Ormanı’nın ‘Kesin korunacak hassas alanlar’ tanımına daha uygun olduğu görülmektedir. Alan ‘Kesin korunacak hassas alan’ ilan edildiğinde, ‘biyolojik, jeolojik ve jeomorfolojik özellikleri açısından ekosistem hizmetlerine katkı’ sağlayacaktır. Oysa alan üzerinde herhangi bir yerleşim bulunmamaktadır. Başka bir deyişle, ‘yörede yaşayanların alanın mevcut kaynaklarını kullanması’ söz konusu değildir. Alan içinde özel mülkiyetli alanlar mevcut olup tarım yapılmakla birlikte sahipleri alan dışında yaşamaktadır. Bu tapular da sorgulanabilir. Bu tapulu alanlarda bir süre tarım yapılmasa alanın diğer kesimlerindeki kumul ormanı jeomorfolojisine tekrar kavuşacağı açıktır. Yukarıda verilen bilgiler ışığında, sürdürülebilir ve uzun dönem koruma stratejisi olarak alanın koruma statüsünün ‘Kesin korunacak hassas alanlar’ kapsamına alınmasının daha uygun olacağı sonucuna varılmıştır. Lara Kumul Ormanı’nın koruma statüsünün yeniden değerlendirilmesini talep ediyoruz.”
“RAPOR CUMHURBAŞKANLIĞI’NA GÖNDERİLDİ”
Cumhurbaşkanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Antalya Valiliği ile Antalya milletvekillerine gönderilen raporda, Lara Kumul Ormanı ile ilgili şu teknik bilgiler de yer aldı: “Lara Kumul Ormanı, Antalya kent yerleşim alanının doğu ucunda, merkeze 12 kilometre uzaklıkta, denizden 200-250 metre uzaklıkta ve denize paralel olarak uzanan, yaklaşık 1 kilometre derinliğinde, 3.7 kilometre uzunluğunda ve 340,84 hektarlık çam ormanı ile kaplı, içinde yaklaşık 30 hektarlık özel mülkiyet bulunan bir alandan oluşmaktadır.”