“Putin ona şöyle söyledi: ‘Tamam, müdahale edeceğiz. Kasım Süleymani’yi buraya gönderin.’ Daha sonra da Süleymani savaşı izah etmek üzere Moskova’ya gitti.”
İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, ölümünün ardından Ortadoğu’daki birçok ülkede oynadığı rollerle gündeme geldi.
Süleymani’nin önemli rol oynadığı bölgelerden biri de Suriye’ydi. İran adına Suriye’deki savaşı komuta eden Süleymani, Rusya’nın desteğiyle Esed rejiminin yeniden güçlenmesini sağladı.
Laila Bassam ve Tom Perry, Süleymani’nin Suriye’de oynadığı rolün arka planını Reuters için 2015 yılının Ekim ayında derledi.
(2015 yılı) Temmuz ayında Moskova’daki toplantıda üst düzey bir İranlı general Rus evsahiplerinin önüne Suriye’nin bir haritasını açtı. Bu haritadan onlara, Rusya’nın yardımıyla Başkan Beşar el Esed’in hezimetler silsilesinin nasıl zafere dönüştürülebileceğini izah etti.
General Kasım Süleymani’nin bu Moskova ziyareti, Suriye savaşını yeniden şekillendirecek ve yeni bir İran-Rusya ittifakını oluşturacak bir Rus askeri müdahalesi planının ilk adımıydı.
Rus savaş uçakları muhalifleri havadan bombalarken, İran özel kuvvetleri de bölgeye ulaştı. Bu, muhaliflerin hızlı kazanımları karşısında panik durumda olan Esed’in en önemli iki müttefikinin aylarca süren planlama sürecinin altını çiziyordu.
Süleymani Kudüs Gücü’nün, İran Devrim Muhafızları’nın yurt dışı özel kuvvetlerinin komutanıydı ve doğrudan İran’ın lideri Ayetullah Ali Hamaney’e bağlıydı.
Üst düzey bölge kaynakları halihazırda Süleymani’nin Suriye’de muhaliflere karşı kara operasyonlarını yönettiğini ifade ediyordu. Şimdi ise o, yeni bir Rus-İran destekli harekatın merkezindeki isimdi.
Bu durum, halen komşu Irak’ta IŞİD’e karşı İran destekli Şii milisleri yöneten komutanın bölgedeki rolünü genişleten bir gelişmeydi.
Moskova’daki toplantı Suriye’de kötüye giden durumu özetliyordu: Muhalifler, Esed’in Nusayri kalesini tehdit eder şekilde sahile ilerliyordu ve Rusya sadece Tartus’ta Akdeniz kıyısında bir donanma üssü bulunduruyordu.
“Süleymani Suriye haritasını masaya koydu. Rusların etekleri tutuşmuştu, durumun aşırı derecede kötüye gittiğini ve rejime yönelik oldukça gerçek tehditler olduğunu hissediyorlardı. İranlılar onları, inisiyatifi ele almak için halen imkan olduğuna ikna etti.” şeklinde konuşuyor bir bölge yetkilisi, ve ekliyor: “Bu süreçte, Süleymani onları, ellerindeki tüm kozları kaybetmediklerine ikna etmekte rol oynadı.”
“Süleymani’yi gönderin”
Bölgeden üç yetkili, Süleymani’nin Temmuz ayındaki seyahatinden önce, kayıpları artan Esed rejimine destek için üst düzey İranlı ve Rus yetkilinin görüştüğünü ve siyasi bir anlaşmaya vardığını söylüyor.
Tahminlerine göre askeri müdahalenin planlanması birkaç ay önceden başlamıştı.
Son hamlelerden önce de İran Esed’e, Şii milisleri Suriye ordusunun yanında savaşmak için seferber ederek ve İran Devrim Muhafızları’nı danışman olarak göndererek askeri yardımda bulunmuştu. Bunlardan bazıları öldürülmüştü.
Soğuk Savaş yıllarından beri Şam ile müttefik olan Rusya da Suriye’ye silah göndermiş ve rejimi Batı’nın yaptırım hamlelerinden korumuştu.
Ancak bu destek, bazıları Esed’in bölgedeki düşmanlarınca desteklenen muhaliflerin ilerleyişini önleyemedi. 4 yılın sonunda Esed ülkenin beşte birini kontrol ediyordu.
Suriye’de İran ve Rusya arasında ortak askeri hamlenin kararı birkaç ay önce Rusya Dışişleri Bakanı ve Hamaney arasındaki toplantıda verilmişti.
Bir bölge yetkilisi şunları söylüyor: “Hamaney tarafından operasyonun İran tarafını yönetmek için atanmıştı. Detayları konuşmak için Moskova’ya gitti, birkaç sefer de Suriye’ye seyahat etti.”
Hamaney’in Moskova’ya daha sonra üst düzey bir elçi gönderdiği belirtildi. “Putin ona şöyle söyledi: ‘Tamam, müdahale edeceğiz. Kasım Süleymani’yi buraya gönderin.’ Daha sonra da Süleymani savaşı izah etmek üzere Moskova’ya gitti.”
Savaşın seyri
Rus savaş uçakları bir süre sonra Lazkiye’deki hava üssüne konuşlandı ve Suriyeli muhaliflere yönelik hava saldırılarına başladı.
İran destekli Hizbullah’ın yaklaşık 3 bin savaşçısı da savaşa katılmak için seferber oldu.
Savaşın idare merkezlerinden biri Şam’dı.
Bölgeden bir yetkili şunları söylüyor: “Süleymani neredeyse Şam’da ikamet ediyor gibiydi. Oraya gittiğinizde onu Esed ile toplantılar düzenlerken yahut cephe hatlarını ziyaret ederken görebilirdiniz.”
Kaynak:Timetürk // Mepa News (Reuters çevirisi)