Cook, Londra merkezli haber sitesi Middle East Eye’daki makalesinde, “İsrail’e yönelik şu anki sempati patlaması, yarım kalbi olan herkesin öğürmesine neden olmalıdır” dedi ve ekledi:
Gerçek şu ki Filistinliler hiçbir şeyi ‘başlatmadı’
“İsrailli sivillerin bu kadar çok sayıda ölmesi ve acı çekmesi korkunç olmadığı için değil. Ancak Gazze’deki Filistinli siviller on yıldan bu yana İsrail’in tekrarlanan saldırılarıyla karşı karşıya kaldı ve çok daha fazla acı çekti, ancak hiçbir zaman Batılı politikacılar veya halklar tarafından şu anda ifade edilen endişenin bir kısmını bile ortaya çıkarmadılar.”
Batı’nın ikiyüzlülüğünün ‘çok açık’ olduğunu belirten Cook, “İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze’deki açık hava hapishanesini sözde yöneten Hamas’ı ‘zalim ve şeytani bir savaş’ başlatmakla suçladı. Ancak gerçek şu ki Filistinliler hiçbir şeyi ‘başlatmadı’. Onca mücadeleden sonra kendilerine eziyet edenlere zarar vermenin bir yolunu bulmayı başardı” diye yazdı.
KRONOLOJİ
İsrail-Filistin Sorununun Tarihçesi: 1897’den 2021’e
Peki ya rehin tutulan iki milyon Filistinli?
“İsrail tarafından bir kez daha öldürülen çok sayıda Filistinli erkek, kadın ve çocuk için Batı’dan ne kadar az sempati ve endişe duyulacağını izleyin. Onların çektiği muazzam acılar ‘İsrail’in misillemesi’ terimiyle gizlenecek ve meşrulaştırılacaktır.”
“Gazze’deki Filistinliler İsrail’in uyguladığı abluka altında yaşamın temel gereklerinden mahrum bırakılırken kimsenin umurunda değildi” diyen Cook, şu değerlendirmede bulundu: “Hamas savaşçıları tarafından rehin tutulan birkaç düzine İsrailli, İsrail tarafından yaklaşık yirmi yıldır bir açık hava hapishanesinde rehin tutulan iki milyon Filistinlinin yanında solda sıfır kalır.”
Abluka, savaş, işsizlik, yoksulluk hatta susuzluk: Gazze Şeridi
Gazze’deki Filistinlilerin İsrail tarafından ‘açlık diyetine’ sokulduğu ortaya çıktığında kimsenin gerçekten umursamadığına dikkat çeken Cook, “İsrail birkaç yılda bir kıyı bölgesini bombalayıp her seferinde yüzlerce Filistinli sivili öldürdüğünde kimse bunu umursamadı. İsrail buna basitçe ‘çimleri biçmek’ diyordu. İsrailli keskin nişancılar, İsrail tarafından hapsedilmelerini protesto etmek için sokağa çıkan insanları hedef aldığında kimse bunu umursamadı” diye yazdı.
“İsrailli sivillerin Filistinli savaşçıların elinde ölmesi karşısında Batı’nın duyduğu endişeyi hazmetmek zor. Geçtiğimiz 15 yıl boyunca İsrail’in Gazze’ye yönelik tekrarlanan bombardımanlarında yüzlerce Filistinli çocuk ölmedi mi? Onların hayatları da en az İsraillilerin hayatları kadar önemli değil miydi – değilse neden?”
Ahlaki kaygı kisvesine bürünen gizlenmemiş ırkçılık
Cook makalesinin devamında, “Bu kadar uzun süre kayıtsız kaldıktan sonra, Batılı hükümetlerin ve medyanın ani dehşetini duymak zor çünkü Filistinliler nihayet – İsrail’in on yıllardır sürdürdüğü insanlık dışı politikasını yansıtan – etkili bir şekilde karşılık vermenin bir yolunu buldular. Bu an maskeyi düşürüyor ve Batı başkentlerinde ahlaki kaygı kisvesine bürünen gizlenmemiş ırkçılığı gözler önüne seriyor” ifadelerini kullandı.
Daher Kanaani: Filistin mücadelesinde tarihi bir dönüm noktasındayız
Zelenski ve ‘damıtılmış ikiyüzlülük’
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’yi de “bu ikiyüzlülüğün bir örneği” olarak gösteren Cook, Zelenski’nin Filistinlileri ‘terörist’ diyerek kınayan ve İsrail’e tereddütsüz destek sunan uzun bir sosyal medya paylaşımı yayımladığını anımsattı.
Zelenski’nin “İsrail’in kendini savunma hakkı tartışılmazdır. Terörün hiçbir yerde ve hiçbir zaman yaşamı kırmaya ya da boyun eğdirmeye çalışmaması için dünya birlik ve dayanışma içinde olmalıdır” ifadelerine dikkat çeken Cook, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Gerçekliğin tersine çevrilmesi nefes kesici. Filistinliler İsrail’deki ‘yaşama boyun eğdiremezler’. Birkaçı kısa süreliğine kafeslerinden çıkmayı başarsa bile böyle bir güçleri yoktur. On yıllardır Filistinlilerin yaşamına boyun eğdiren İsrail’dir. Öyle görünüyor ki Zelenskiy’nin ya da Batı başkentlerindeki patronlarının gözünde ‘terörizmin’ tüm biçimleri eşit değildir. Elbette, Filistinlilerin hayatını onlarca yıldır cehenneme çeviren İsrail’in devlet terörizmi de değil.”
“Zelenski‘nin iddia ettiği gibi Filistinlilerin İsrail’in Gazze’yi işgaline karşı direnişi terörizm ise, Ukraynalıların Rus işgaline karşı direnişi nasıl aynı derecede terörizm olmuyor?”
“Aksa Tufanı, Filistinlilere Direniş’in kaybedilmiş bir dava olmadığını gösterecek”
Vahşetin sorumlusu İsrail ve Batı
Gazze’ye kapatılan iki milyon Filistinlinin toplu olarak cezalandırılmasının bir savaş suçu olduğunun altını çizen Cook, yazısının devamında şunları kaydetti:
“Bu hafta sonu yaşananlardan çıkarılması gereken ders, insan ruhunun sonsuza kadar kafeste tutulamayacağıdır.”
“Bu vahşetten en çok sorumlu olan taraflar İsrail ve onu kölece destekleyen Batı olacaktır, çünkü İsrail kendi yönetimi altında yaşamaya zorladığı Filistinlilere zulmetmekten vazgeçmeyi reddetmektedir.”
Jonathan Cook kimdir?
Martha Gellhorn Gazetecilik Özel Ödülü sahibi İngiltereli yazar ve serbest gazeteci. The National of Abu Dhabi ve Middle East Eye gazetelerinde düzenli olarak köşe yazarlığı yapıyor.
Yirmi yıl boyunca İsrail’in Nasıra kentinde görev yaptı ve İngiltere’ye 2021’de geri döndü. İsrail-Filistin çatışması üzerine üç kitap yazdı:
“Kan ve Din: Yahudi Devletinin Maskesinin Düşmesi” (2006), “İsrail ve Medeniyetler Çatışması: Irak, İran ve Ortadoğu’yu Yeniden İnşa Etme Planı” (2008) ve “Kaybolan Filistin: İsrail’in İnsan Çaresizliği Deneyleri” (2008).
Kaynak: BİANET