Meral Akşener Zonguldak’ta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Basın mensuplarının Kanal İstanbul sorusu üzerine Akşener, “Kanal İstanbul, İstanbul’a ihanettir. Bu ülkenin doğasına, insanına pek çok ihanet edildi ve sonra çıkıp özür dilendi. Ancak Kanal İstanbul bu af dilemelerinin çok ötesinde olur” dedi.
Meral Akşener Zonguldak’ta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Basın mensuplarının Kanal İstanbul sorusu üzerine Akşener, “Kanal İstanbul, İstanbul’a ihanettir. Bu ülkenin doğasına, insanına pek çok ihanet edildi ve sonra çıkıp özür dilendi. Ancak Kanal İstanbul bu af dilemelerinin çok ötesinde olur. Orada attığınız her adım bir daha geri dönülemeyecek derecede zarar verecektir. Bu ihaleye girecek yerli yabancı tüm firmalara sesleniyorum: bu iktidar sandıkta vatandaşlarımızın oylarıyla gidiyor. Dolayısıyla 5 kuruş alamazsınız, bu netlikte söyleyeyim. Bu ihaleye girmemeleri gerekiyor. Bu İstanbul’a da, Türkiye’ye de ihanettir. İstanbul’a bunun yapılmasına müsaade etmeyeceğiz.” dedi.
Akşener esnaf ziyaretlerinin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Esnafların işlettikleri dükkanlarda kadınlarla, işsiz gençlerle, eve ekmek götüremeyen emeklilerle, yaşlılarla ve çiftçilerle karşılaştığını söyleyen Akşener, “Onları dinliyoruz, arkadaşlarımız çözüm önerileri geliştiriyor ve onları Türkiye’nin gündeminde tutmaya çalışıyoruz” dedi.
Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık’a karşı gerçekleştirilen silahlı saldırı hakkında ne düşündüğünün sorulması üzerine Akşener, “Saldırının neden gerçekleştiği hakkında bir bilgimiz yok. Ancak Türkiye’de son dönemlerde bu tür saldırılar sıklaştı. Asıl sorgulanması gereken budur. Faillerin bulunmadığı bu olaylar neydi sorusunun cevabının alınmadığı bir Türkiye’de yaşıyoruz. Benim evim basıldı failleri beraat etti. Kılıçdaroğlu lince uğradı failleri beraat etti. Böyle bir Türkiye’de Yomra Belediye Başkanımızın kurşunla karşılaşması çok vahim bir hadisedir. Allah korumuş canına bir şey olmamış. Herkesin adına İYİ Parti Genel Başkanı olarak hem hakimlere, hem savcılara, hem kolluk güçlerinin yöneticilerine hem de siyasilere sesleniyorum: her bir vukuat, linç, baskın, haksızlık, hukuki olarak ortada bırakıldığı ve takipsizlik verildiği zaman yarın insanlar sokakta gezemez hale gelir nitekim öyle bir durumla karşı karşıyayız. Devran döndüğünde bu konunun arkasında durup hukuku işletmeyenler benzer durumlarla karşı karşıya kalırlar, Türkiye kabile devleti haline döner. Türkiye’yi yönetenlere sesleniyorum: bu tür olayların önünün kesilmesi için yapanların yanına kar kalmaması gerekiyor.”
Erken seçim ile ilgili bir soruya ise Akşener şu yanıtı verdi: “Vatandaş erken seçim istiyor. Biz seçmenin sesiyiz. Muhalefet halkın avukatı demektir. Biz vatandaşın avukatı olarak iktidarı denetleyen, yönlendiren aynı zamanda halkın taleplerini iktidara ileten bir konumdayız. Seçmen, seçim isteyin bu haksızlara artık dayanamıyoruz diyor. Çeşitli iddialar var. Böyle bir sistemde Türkiye’yi yönetenler hukukuyla, idaresiyle mutlaka ve mutlaka bu korkuların müsebbiplerini kenara koymak zorundalar hem de bu düşüncelerin ortadan kalkması için somut, hukuki adaletli adımlar atmak zorundalar. Bunu yapmadıkları için vatandaş seçim istiyor.”