Dünya kenti İstanbul’un siluetinin en önemli parçalarından biri olan Süleymaniye Camii’nin önünde yükselen yurt binası inşaatı tepki dalgasına yol açtı. 84 milyonun ortak mirası konumundaki caminin siluetine saplanan ‘hançer’ görüntüsünü İlim Yayma Vakfı ‘Yeni binamız Süleymaniye’nin daha görünür olmasına katkı sağlayacak’ açıklamasıyla savundu. İnşaat izninin iki seçim arasında apar topar çıkarıldığını öne süren İBB proje için iptal davası açılacağını duyurdu.
SALİHA SULTAN
İstanbul siluetinin yapı taşlarından, Mimar Sinan eseri Süleymaniye Camii’ni gölgeleyen inşaat görüntüsü Türkiye’nin gündemine oturdu. İlim Yayma Vakfı’nın yeni yurt binası inşaatı, Süleymaniye Camii’nin ve dolayısıyla İstanbul’un siluetine verdiği zarar nedeniyle tepkilerin odağında.
Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda skandal görüntüye Milli şairimiz Mehmet Akif’in “Hadi gel yıkalım şu Süleymaniye’yi desen,/İki kazma kürek, iki de ırgat gerek./Ancak hadi gel yapalım şunu geri desen,/Bir Sinan, bir de Süleyman gerek” mısralarına atıf yapılarak tepki gösterildi. Tarihî yarımadanın göbeğinde yaptığı inşaat “ecdadın mirasına vurulan kazma muhafazakarlık değil” eleştirilerine yol açarken, İlim Yayma Vakfı ise tepkilerin ardından yaptığı yazılı açıklamada ortaya çıkan görüntüyü, “Bölgenin tarihi siluetine uygun ve inşaat alanı daha küçük bir bina yapılmaktadır. Böylelikle yeni binamız Süleymaniye Camii’nin etrafının açılmasına ve camiinin daha iyi görünür olmasına katkı sağlayacaktır” ifadesiyle savundu. Vakıf, ayrıca projenin Anıtlar Kurulu tarafından da onaylandığını kaydetti.
Buna karşılık, tepki çeken inşaatın izinlerinin üç yıl önce İstanbul’daki belediye seçiminin yenilenme kararının ardından alelacele çıkarıldığı ileri sürüldü. İnşaat görüntüsüne sosyal medyada tepki veren isimlerden İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, “İzinli olsa da Süleymaniye Cami silüeti gibi bir hazineye bu yapılan zulümdür. Yapmayın” dedi. Binanın İlim Yayma Vakfı tarafından yapıldığını doğrulayan Polat, “İki seçim arasında alelacele projesi ve kurul izinleri çıkarılıp inşaata başlanıyor. Projeyi iptal etmeleri için kurula gidiyoruz” açıklamasını yaptı.
İnşaata izin veren Anıtlar Kurulu’nun bağlı olduğu Kültür ve Turizm Bakanlığı ise henüz bir açıklama yapmadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha önce katıldığı bir televizyon programında, Süleymaniye Camii’nin etrafındaki tarihi eserlerin yıkılıp yeniden yapılacağını belirtmişti. Erdoğan, “Bütün o tarihi eserler, Katar-Türkiye-Kiptaş iş birliğiyle yıkılıp aslına uygun olarak inşa edilecek. Orası mesela çok ciddi bir çekim haline gelecek. Bitince bambaşka olacak” ifadelerini kullanmıştı.
‘İNŞAAT DEĞİL CİNAYET’
Süleymaniye Camii’nin önünde yükselen inşaata birçok yazar ve tarihçi sosyal medyada art arda tepki gösterdi:
AHMET ÜMİT: Kanuni Sultan Süleyman’ın Mimar Sinan’a yaptırdığı Süleymaniye Camisi’nin önüne yaptırılan İlim Yayma Vakfı’na ait inşaat, İstanbul’un eşsiz siluetini ortadan kaldıracak. Bunun adı cinayettir. İnşaat derhal durdurulmalıdır.
Prof. MEHMET ÖZ: Bu sadece Mimar Sinan’ın ve Kanuni Sultan Süleyman’ın kemiklerini sızlatmak değil aynı zamanda o çok övündüğümüz medeniyet mirasına da ihanet etmektir. Yapmayın.
YUSUF KAPLAN: Süleymaniye, İstanbul’un ruhudur. İstanbul’un ruhunun katledilmesine yer gök isyan eder. Sayın Cumhurbaşkanı müdahale etmeli bu cinayete.
SÜLEYMAN GÜNDÜZ: Anlaşılan odur ki Süleymaniye Camii, İstanbul’un siluetini bozuyor.
SEMİH KAPLANOĞLU: İhanet mi dediniz? Tarihe, ecdada, Sinan’a ve İstanbul’a…
FATİH ÖZKAFA: Bu ülkede hiç kimse ecdad edebiyatı yapmasın! TV’lerde Osmanlı dizileri yayınlanmasın! Hiçbir sınır tanımayan bu inşaat terörüne dur diyecek kimse yok mu? Bir Süleymaniye kalmıştı önü betonla kapatılmayan. Anıtlar Yüksek Kurulu, Kültür Bakanlığı vs. bu konuyla ilgilenmeyecek mi?
CİHAN AKTAŞ: Tarihi mirasa hoyrat muamelede sınır tanımıyoruz, Sinan’ın “kalfalık eseri” cami bile korunamıyor inşaat heveslerinden. Sonra da gençlerimiz gidip Avrupa şehirlerinin korunmuş dokusunda geziniyor hayretler içinde. Bizim mimarlık mirasımız neden korunmaya değer bulunmuyor acaba?
ABDULLAH NACİ: Ülkede hiçbir güzellik bırakmamaya kararlı görünüyorlar. Hasankeyf’e beton döktüler. Kaz Dağları’na dozerlerle girdiler. Dipsiz gölü çamur deryasına çevirdiler. Uzungöl’ü bitirdiler. Şirince’yi, Cerattepe’yi, Munzur Vadisi’ni mahvettiler. Şimdi sıra Süleymaniye’de. İnanılmaz!
TARİHÇİ SAKAOĞLU: KORUMAK EN ÇOK BUGÜNKÜ YÖNETİME DÜŞÜYOR
Sosyal medyaya yansıyan tepkilerin ardından Osmanlı ve Selçuklu tarihi üzerine birçok eseri bulunan duayen tarihçi Necdet Sakaoğlu’na ulaştık. Telefonda görüştüğümüz Sakaoğlu, öncelikle Süleymaniye’nin sadece bir cami olarak ele alınmasının yanlış olduğunu belirterek, tarihi kıymetini şu sözlerle aktardı:
“Süleymaniye’nin tarihi kıymetini anlamak için külliye olarak kavramak, okumak gerekir. Orada söz konusu olan siluette, camiyi en tepeye alan çok anlamlı bir mimari anlatım vardır. Sağlık, kültür, yüksek öğretim, çarşı, kervansaray ve imaret gibi yerleşkeleri ile de etrafında çok geniş bir alana yayılır. Mimar Sinan’ın bu ustalık eseri, tam anlamıyla bir 21’nci yüzyıl anlayışının 16’ncı yüzyılda ortaya konulan anlatımıdır.”
Sakaoğlu, sözlerine şöyle açıklık getirdi: “İstanbul tarihi ile ilgilenen biri olarak diyebilirim ki, Süleymaniye hem Türkiye hem İstanbul hem de İslam dünyasının en büyük külliyelerinden biridir. Sultan Süleyman ve Mimar Sinan oraya İslam dünyasının en büyük yerleşkesini kurmuşlardır. Bana göre yalnız Süleymaniye Camii değil, çevresini donatan birimlerin görüntüsünü bozacak her şey yanlıştır.”
Süleymaniye Camii ve çevresinin UNESKO koruması altında olduğunu hatırlatan Sakaoğlu, ayrıca şunları kaydetti: “Bana göre, özellikle dini ve inanç bakışını titizlikle koruduğu ifade edilen bugünkü yönetim sistemimizin gözü gibi koruması ve en ufak bir müdahalede bulunulmasına izin vermemesi gereken İstanbul’un en önemli eserlerinden biridir Süleymaniye Külliyesi. Onların koruması gerekiyor, bu iş en çok onlara düşüyor. Kurulun bir yanlış kararı varsa Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu işe hemen müdahale etmesi lazım.”