TANER AY / Karar Gazetesi
Kültür Tarihi Araştırmacısı Taner Ay “İspanya iç savaşı sürerken Komintern’e bağlı komünist partiler gönüllüleri Uluslararası Tugaylar’a gönderirlerken, Türkiye Komünist Partisi’nin İspanya’ya muharipler göndermemesi kafa karıştırıcı” diyor.
Franco kuvvetlerine karşı savaşan Uluslararası Tugaylar’a katılan gönüllülerin sayılarını ve milliyetlerini saptamak, belgelerin çoğu yitirildiğinden, sorunludur. Bununla birlikte, Abraham Lincoln Taburu’nda çarpışan Amerikalı gönüllülerin kesine yakın bir listesi elimizde bulunuyor. Amerikalı gönüllülerden oluşan Abraham Lincoln Taburu, Jarama Muhârebesi’ne (6 Şubat- 27 Şubat 1937) kadar çatışmalara girmemiştir. Bu muhârebe, İspanya İç Savaşı’ndaki en kanlı çarpışmalardan biridir. İngiliz kaynakları, İspanya İç Savaşı’nda ölen 540 İngiliz ve İrlandalı gönüllüden 152’sinin Jarama Muhârebesi’nde öldüğünü yazarlar. Amerikan kaynaklarıysa, Jarama Muhârebesi’nde, Abraham Lincoln Taburu’ndan ölen Amerikalı sayısını 127 olarak vermektedir.
Jarama’da hayatını kaybeden Ermeni asıllı Amerikalı Misak Chelebian’ın torunu Barton “Rocky” Chelbian, dedesinin 1888 yılında Anadolu’da doğduğunu ve 1915 yılındaki tehcir sırasında Amerika Birleşik Devletleri’ne geldiğini söylüyor. Ama, Barton “Rocky” Chelbian’ın tarihlendirmesi doğru değildir. Çünkü, “Armenian Immigration Project” (AIP) belgelerinde Misak Chelebian’ın “COLA.12AUG1912.3.46.0003” sayılı göçmen kimliğini bulunuyor. AIP kayıtlarına göre, Misak Chelebian, tehcir sırasında değil, tehcirden üç yıl kadar önce annesi Mariam ile birlikte 12 Ağustos 1912 günü “Columbia” gemisiyle New York’a göçmen olarak giriş yapmıştır. Sivas doğumluydu ve 1912 yılına kadar da Sivas’ta yaşamıştı. Chelebian, ALBA kayıtlarına nazaran 17 Şubat’ta, Robert Merriman’ın günlüğününe nazaransa 19 Şubat’ta şarapnel ile ölmüştür. Sinan Kuneralp, İspanya İç Savaşı’na Türkiye’den Sökeli toprak ağası Fahri Tanman’ın Franco’nun safında katılmış olabileceğini söylerken (Tarih ve Toplum, S.37, 1987) , Ferit Burak Aydar da, “National Archives” nezdindeki KV5/115 numaralı belgeye istinâden, Uluslararası Tugaylar’a Türkiye’den 47 yaşındaki Mustafa İbrahim’in katıldığını yazar (İspanya İç Savaşı’nın İzinde, s.368, dn.127, 2017). Hasan İzzetin Dinamo ise, İspanya İç Savaşı’na Türkiye’den Amerika’ya eğitim için giden Ahmet Şazi isimli bir öğretmenin katıldığını ve Madrid’de ağır yaralıyken öldürüldüğünü yazmıştır (Türkiye Yazıları, S.1, 1977). Hasan İzzettin Dinamo, hem mezkûr yazısında hem de “Şazi’nin Destanı” isimli şiirinde (Türkiye Yazıları, S.5, 1977), Ahmet Şazi’nin, Amerika Birleşik Devletleri’nden Uluslararası Tugaylar’a katıldığını belirtiyor. Ancak, Ahmet Şazi hakkında Abraham Lincoln Taburu’nun arşivinde bir belge yoktur. Ahmet Şazi hakkındaki bütün bilgimiz şimdilik Hasan İzzettin Dinamo’nun yazdıklarından ibarettir. Ahmet Şazi, muhtemelen, Hasan İzzettin’in Sivas Erkek Muallim Mektebi’nden usûl-i tedrîs hocasıydı. Hasan İzzettin, Madrid’teki çatışmalarda Ahmet Şazi’nin yaralandığını, bir Alman sosyalist gönüllüden sigara istediğini, sonrasının ise bilinmediğini söylüyor. Hasan İzzettin’in “Madrid boşaltılırken” demesine nazaran, Ahmet Şazi’nin en son 1939 yılının Mart ayı içinde yaralı hâlde görüldüğü ima edilmektedir. Ahmet Şazi kaynakların büyük kısmında sadece Şazi olarak geçiyor. Sivas’ta Eylül 1930 ile Nisan 1931 arasında sekiz sayı çıkan “Adım” dergisinin yazarlarındandır. Hasan İzzetin’in de aynı dergide şiirleri yayımlanmıştır. 1931 yılında Denizli’ye tayini çıkıyor (Milliyet, 6 Eylül 1931). Denizli’de Köy Muallimi Mektebi’nde usûl-i tedrîs hocasıyken, Maarif Vekâletince köycülük ve halkçılık terbiyesi için Amerika’ya on muallim gönderilmesi kararlaştırılıyor (Cumhuriyet, 29 Ağustos 1933). Bunun için açılacak sınava 38 kişi başvuruyor, evli olanların başvuruları reddedildikten sonraysa sınava 28 kişi giriyor (Milliyet, 11 Eylül 1933). Şazi Bey sınavı kazanan on muallimden biridir (Cumhuriyet, 25 Kasım 1933). Cengiz Aslan’ın “Erken Cumhuriyet Döneminde Eğitim Bilimleri Alanında Yurt Dışına Öğrenci Gönderilmesi Olgusu” konulu doktora tezinde, Şazi Bey isminin yanına parantez içinde “Serdaroğlu” kaydı düşülmüştür ve on muallimin 1934 yılında Amerika’ya gittikleri belirtilmektedir. Bu muallimlerin 1935-1936 ders yılından başlayarak üç yıl içerisinde tahsillerini bitirip “Master of Education” derecelerini alarak Türkiye’ye dönmeleri planlanmıştır (A.Ü. Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2014).
Abraham Lincoln Taburu’nun arşivinde, Sivaslı Misak Chelebian’ın dışında, Anadolu doğumlu başka isimler de bulunuyor. Onlardan 28 Ocak 1904 Bursa doğumlu Victor Franco, 13 Ekim 1937 günü Fuentes del Ebro’da kaybolmuştur. Âkıbeti bilinmiyor. Dennis ismini de kullanmıştır. Asıl ismiyse Hayim Franco’dur. 11 Haziran 1920 günü Pire’den Amerikan vatandaşlığına kabul edilmiştir. Üç yıl New York Şehir Koleji’ne, bir yıl da Sorbonne’a devâm etmiştir. Bekârdı. Tekstilde çalışırken Bayan Hazır Giyim İşçileri Sendikası’nın ve Amerikan İşçi Partisi’nin üyesi olduğunu biliyoruz. “33 Westminster Road, Brooklyn, New York” adresinde ikamet ettiğini beyan ederek 21 Mayıs 1937 günü 420484 numaralı pasaportunu almıştır. 29 Mayıs 1937 günü “Britannic” gemisiyle İspanya’ya hareket ettiği belgelenmiştir. 13 Haziran 1937 günüyse İspanya’da XV’nci Tugay’ın Mckenzie-Papineau Taburu’na katılmıştır. 13 Ekim 1937 günü Fuentes del Ebro’da KIA olarak listelenir. KIA, “muhârebede öldü” anlamındaki bir kısaltmadır. Kayıtlarda George Karantzalis veya Karaghuzian olarak geçen George’un asıl soyismi Karaghazian’dır. Abraham Lincoln Taburu’nun arşivinde, 14 Mayıs 1913 günü İstanbul’da doğduğu belirtiliyor. “1940 U.S. Federal Population Census” kaydında ise 1914 doğumlu görülüyor. Babası Astig Karaghazian, annesiyse Eptis Karaghazian olarak kayda geçmiştir. Bekârdı ve matbaa işçisiydi. “319 East 29th Street, New York” adresinde ikamet ederken, 2 Ekim 1935 günü 242241 numaralı pasaportunu almıştır. 28 Nisan 1937 günüyse “Aquitania” gemisiyle İspanya’ya hareket etmiştir. Önce XV’nci Tugay’ın Mckenzie-Papineau Taburu’na, ardından da Lincoln-Washington Taburu’na katılmıştır. 4 Nisan 1938 günü geri çekilme sırasında Gandesa’da öldüğü raporlanmıştır. Ancak, “1940 U.S. Federal Population Census” kaydında, sağ olduğu ve ailesiyle birlikte “Assembly District 12, Manhattan, New York” adresinde ikamet ettiği görünüyor. Abraham Lincoln Taburu’nun arşivinde 21 Nisan 1900 “Türkiye” doğumlu olarak görünen Bedros Donegian, Massachusetts’in Lawrence ilçesinde dokuma işinde çalışıyordu. 3 Temmuz 1937 günü İspanya’ya girdi. XV’nci Tugay’ın Mckenzie-Papineau ve Lincoln-Washington taburlarında görev yaptı. İspanya İç Savaşı’ndan sağ çıktı. 1940 yılının nüfus kaydında “102 Jackson, Lawrence, Lawrence City, Essex, MA” adresinde ikamet ettiği ve 1907 doğumlu Surpooh Donegian ile evli olduğu görülüyor. 1 Aralık 1975 günü vefât etmiştir. Giannis veya Ioannis Chatzilaou’nun doğum yeri Abraham Lincoln Taburu’nun arşivinde Bodrum olarak kaydedilmiş. İspanya’ya geçmeden önce New York’ta ikamet ediyordu. Jarama’da çarpıştı. 1969 yılında Atina’da vefât etti. 16 Nisan 1899 doğumlu olan Sam Pappas veya Simeon Pappadopoulos Pappas, 1917 yılında askere alınıp, iki yıl kadar Osmanlı Ordusu’nda askerlik yapmıştır. 1919 yılında Amerika’ya göçer. Maden işçisiydi. “214 E. 5th Street, Los Angeles, California” adresinde ikamet ediyordu. XV’nci Tugay’ın Lincoln-Washington Taburu’na katıldı. Teruel’de ve Ebro’da çarpıştı. 26 Aralık 1939 günü “President Harding” gemisine kaçak olarak binerek Amerika’ya döndüyse de, 30 Aralık 1939 günü Manhattan’da sınır dışı edildi. Yine “Türkiye” doğumlulardan biri olan John Atamian ise 15 Nisan 1928 günü Amerikan vatandaşlığına kabul edildi. Bekârdı ve tekstil işçisiydi. “20 Vanhouten Street, Paterson, New Jersey” adresinde ikamet ederken 366422 numaralı pasaportunu aldı. 17 Mart 1937 günü İspanya’ya girdi.11’inci Alay 2’nci Grup 14’üncü Batarya’da 155 milimetrelik silâhçısı oldu. 21 Eylül 1938 günü “Île-de-France” gemisiyle Amerika’ya döndü.
Kıbrıs doğumlu Michael Athanasiades İspanya İç Savaşı’na katılan Türk muharip olarak kayda geçmiştir. Michael, 1902 yılında, George ve Mary çiftinin çocukları olarak günümüzdeki ismi Beylerbeyi olan Girne’ye bağlı Bellapais köyü doğmuştur. İspanya’ya geçmeden önce, aşçı, asansör bakımcısı, fabrika işçisi ve gemici olarak çeşitli işlerde çalışır. Bir süre SSCB’nde kaldığını biliyoruz. 5 Şubat 1937 günü 365734 numaralı pasaportunu alırken “164 West, 98th Street, New York” ve “502, 9th Avenue, New York” adreslerini vermiştir. 24 Şubat 1937 günü İspanya’ya giriş yapar. Bazı kaynaklarda Teruel’de öldüğü, bazı kaynaklardaysa 10 Mart 1938 günü Belchite’de yaralandığı belirtiliyor. Yaptığım araştırmada, ölmediğini ama ayağından yaralandığını saptadım. Abraham Lincoln Taburu’nun arşivine nazaran, 15 Aralık 1938 günü “Paris” gemisiyle Amerika’ya dönmüştür.
Martin Sugarman’ın İspanya İç Savaşı’nda çarpışan “Uluslararası Tugay’daki Yahudiler” derlemesinde, A. Asa, Jacob Cohen ve Moiz Alcobitz de Türk muhâripler olarak geçiyorlar. The Volunteer for Liberty dergisinin 1942 yılında çıkan 7’nci sayısının 16’ncı sayfasında ise “Asa Alper to Die-Unless!” başlıklı bir haber vardır. Böylelikle, Martin Sugerman’da A. Asa olarak zikredilen kişinin Alper Asa olduğu açıklık kazanıyor. Dergi, tutuklu olduğu Ebro’dan kaçan Alper Asa’nın yakalandığını ve ölüme mahkûm edildiği duyumunun alındığını yazıyor. Martin Sugerman’a göre, Alper Asa, Lincoln-Washington Taburu’ndaki gönüllülerden biridir. Martin Sugarman’ın derlemesinin “Jewish Virtual Library” paylaşımında ise, Jacob Cohen için Türk vurgusu yapılmıyor, sadece Liverpool’dan bir terzi olduğu belirtiliyor. Türk olarak belirtilen Moiz Alcobitz’in Dombrowski Tugayı’nda çatışmalara katıldığının dışında, kimliği hususunda şimdilik daha ayrıntılı bir bilgiye sâhip değiliz.
İspanya İç Savaşı sürerken Komintern’e bağlı komünist partiler dünyanın her yerinden gönüllüleri Uluslararası Tugaylar’a gönderirlerken, Türkiye Komünist Partisi’nin yurt içindeki partililerinden ve Moskova’daki Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi’nde eğitim gören üyelerinden İspanya’ya muharipler göndermemesiyse hayli kafa karıştırıcıdır. Bazı yazarlar bunu Komintern kararı çerçevesinde TKP’nin merkez komitesinin yetki ve sorumluluklarını yerel hücrelere dağıtmasına (Desantralizasyon) bağlıyor ama, böyle bir gerekçe bana inandırıcı gelmiyor. Çünkü, Türkiye Komünist Partisi de diğer pek çok komünist parti gibi Komintern’in bir şubesi olarak çalışıyordu ve İspanya İç Savaşı’na gönüllülerin gönderilmesi kararı Komintern tarafından 18 Eylül 1936 günü alınmıştı. Komintern’e bağlı partilerden gönüllüler doğrudan Komintern’in kararıyla ve organizasyonuyla İspanya İç Savaşı’na katılırken, Komintern niçin sadece Türkiye Komünist Partisi’ni bu organizasyonun dışında bırakmış olsun?