– İletişim Başkanı Altun: “Bu gün ne yazık ki, (5N1K) haber üretim süreçlerinin merkezinde yer alan bir unsur değil”
– İletişim Başkanı Fahrettin Altun:
– “Bugün yeni bir sözde habercilik türü karşımıza çıkmış durumda: Rivayet haberciliği, öyleymiş haberciliği, kulaktan dolma habercilik”
– “Türkiye karşıtlarının, terör örgütlerinin algı operasyonlarını, çarpıtmalarını, tezviratlarını ifşa edeceğiz”
– “Haberlerde hedef, hakikate hizmet veya gerçeğin aynası olmak değil, sansasyon oluşturmak, reyting üretmek oluyor”
Mustafa Cenik
ANKARA (İHA) – İletişim Başkanı Fahrettin Altun, haber sürecinin temel unsurları arasında yer alan teyit mekanizmasının haber üretim süreçlerinde çok az işletildiğini savunarak, “Haber bağlamında sorulması gereken temel sorular; ne, nasıl, neden, nerede, ne zaman ve kim soruları (5N1K) bugün ne yazık ki haber üretim süreçlerinin vazgeçilmez unsuru halini almaktan uzak konumda. Bugün 5N1K, haber üretim süreçlerinin merkezinde yer alan bir unsur değil” dedi.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) tarafından düzenlenen UMED Uluslararası Medya Akademisi Sertifika Töreni’ne katıldı. İletişim Başkanlığı binasında gerçekleştirilen törende, habercilik ve medya, özel haber ve haber yazma, röportaj teknikleri, diplomasi muhabirliği ve algı yönetimi, dijital medya, sosyal medya ve doğru kullanımı, haber kurgu teknikleri, spikerlik ve Türkçe’nin kullanımı, kariyer planlama olmak üzere 9 dersten 250 saat boyunca eğitim alan katılımcıların sertifikaları takdim edildi.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun burada yaptığı konuşmasında, sosyal medya mecralarının yaygınlaşması ile herkesin kendisini “haberci” haline getirdiğine dikkati çekerek, “Gel gelelim bu işin mesleki formasyon ve ilkeler doğrultusunda yapılmasının önemi yadsınmaz bir gerçektir. Bugün ne yazık ki gazeteciliğin temel kurallarının hiçe sayılabildiğini ve bu duruma da pek çok gazetecinin sessiz kalabildiğini görüyoruz” dedi.
“Bugün yeni bir sözde habercilik türü karşımıza çıkmış durumda. Rivayet haberciliği, öyleymiş haberciliği, kulaktan dolma habercilik”
Haberin temel ilkelerinin hatırlanamaması ile sıklıkla karşılaştığını söyleyen Altun, şöyle devam etti:
“Buradan sormak istiyorum. Haberin, haber sürecinin temel unsurlarından biri olan teyit mekanizması haber üretim süreçlerinde ne denli işletiliyor? Ne yazık ki çok az işletiliyor. Bugün yeni bir sözde habercilik türü karşımıza çıkmış durumda. Bu habercilik türü birçok mağdur üretiliyor. Rivayet haberciliği. Öyleymiş haberciliği. Kulaktan dolma habercilik. Haber bağlamında sorulması gereken temel sorular; ne, nasıl, neden, nerede, ne zaman ve kim soruları (5N1K) bugün ne yazık ki haber üretim süreçlerinin vazgeçilmez unsuru halini almaktan uzak konumda. Bugün 5N1K, haber üretim süreçlerinin merkezinde yer alan bir unsur değil.”
Altun, 5N1K kuralarına uyulmamasından doğan kuralsızlığı, demokrasiyi zehirleyen, toplumsal düzeni bozan, kişilik haklarını hedef alan bir olgu olarak niteleyerek, “Bu karşımızdaki kuralsızlık hem konvansiyonel hem de dijital medya mecralarında karşımıza çıkıyor. Sadece dijital medya mecralarının, sosyal medya ortamlarını değil, konvansiyonel medya ortamlarının da bir sorunu bugün bu kuralsızlık hali. Maalesef sadece sosyal medyanın, dijital ortamların değil, geleneksel medyanın ve kurumsallaşmış medyaların da karşı karşıya kaldığı bir olumsuz unsur konumunda. El birliği ile mesleğin önemli isimleri ile etkili meslek örgütleri ile bu kuralsızlığa karşı koymalıyız ve haberciliği, gazeteciliği bu dalgadan korumalıyız” diye konuştu.
Altun, Türkiye karşılarının, terör örgütlerinin algı operasyonlarını, çarpıtmalarını, tezviratlarını ifşa edeceklerini ve yalanlarını ortaya dökmelerinin yanı sıra dezenformasyonlarıyla mücadele edecek bir dinamizme sahip olmaları gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin aleyhine dijital mecralarda yürütülen kampanyaların sayısının her geçen gün arttığını dile getiren Altun, “Bu durumu da dijitalleşmenin olumsuz etkisi olarak görebiliriz. Ağ Toplumu isimli abidevi eserin yazarı Manuell Castells karşı karşıya kaldığımız uluslararası iletişim düzenini enformasyonelizm kavramıyla açıklamıştır” ifadelerini kullandı.
“Biz enformasyon alanındaki eşitsizliğe, adaletsizliğe ve sömürü düzenine karşıyız”
Castells’in bahsettiği bağlama atıf yaparak Türkiye’nin karşısında küresel sömürü düzeninin olduğunu betimleyen Altun, “Daha doğrusu 200 yıl önce kurulan Batı sömürge düzeninin enformasyon alanında da kendisine yeni bir formatta alan bulduğunu, kendisini bu alanda ürettiğini söyleyebiliriz. Biz küresel alanda sömürünün her düzeyine karşı olduğumuz gibi enformasyon alanındaki eşitsizliğe, adaletsizliğe ve sömürü düzenine de karşıyız” dedi.
Gençlere seslenen Altun, şöyle devam etti:
“Enformasyon alanındaki küresel adaletsizliğe karşı mücadele etmek için siz gençlere yani yeni nesil iletişimcilerimize önemli görevler düşüyor. Doğru ile yanlışın, gerçek ile yalanın arasındaki çizginin önemini idrak ederek yapacağınız çalışmalar, kendinize hem meslekte saygın bir yer kazandıracak hem de ülkemizin marka değerine katkı sunacak hem de uluslararası alandaki adaletsiz enformasyon düzeninin ortadan kaldırılması için katkı sunacaktır.”
Altun, haberciliğin tıklanma sayılarına ve okunma sürelerine indirgendiği bir ortamda olunduğuna dikkati çekerek, “Bu durum da dijitalleşmenin sektöre olumsuz etkilerinden biri olarak değerlendirilebilir. Bu kaygılar güdülerek yapılan habercilikte hakikat yerini yalana, asparagas habere, sahte bilgiye bırakıyor. Hedef, hakikate hizmet veya gerçeğin aynası olmak değil, sansasyon oluşturmak, reyting üretmek oluyor” ifadelerini kullandı.
Tören, Altun konuşmasının ardından UMED Uluslararası Medya Akademisi’nde eğitim alan katılımcılar sertifikaları ile buluşması ile son buldu.