Kamuoyunda ‘Furkancılar’ ya da ‘Kuytulcular’ olarak bilinen dini yapılanma son yıllardaki yükselişiyle dikkat çekiyor. Sık sık g üvenlik güçleriyle karşı karşıya gelen Furkancılar, iktidara karşı muhalif tavırlarıyla biliniyor ve bu özellikleri onları diğer dini oluşumlardan ayırıyor. Peki bu Furkancılar ve liderleri Alparslan Kuytul kim? Neyi hedefliyorlar?
İzin verilmeyen yürüyüşte uygulanan orantısız güç kamuoyunda tepkilere neden oldu. Başörtülü bir polisin, kadınlara copla vurduğu görüntüler de sosyal medyada çok konuşulmuştu.
Furkan Vakfı’nda bir dönem yöneticilik yapan bir iş insanı, Furkancılar’ın kendisinden milyonlarca TL istediğini, bu parayı vermediği için de kaçırıldığını öne sürmüştü. Adana’da toplananların serbest bırakılmasını istediği 8 kişinin bu kaçırma olayı nedeniyle tutuklu olduğu belirtiliyor.
Yaşananlara ilişkin bir açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu , ‘Kuytulcuların uzun zamandır tüm tahrik, hakaret ve istismarlarına güvenlik güçlerimiz hep sabırla orantıyla mukabele etmişlerdir. Ancak bugün, tüm tahrik, hakaret ve istismara rağmen orantısız güç uygulamak, bizim yöntemimiz olmamalı idi.’ diyerek polisler hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı.
“Ana stratejileri mağdur konumuna düşmek”
Polisin uyguladığı şiddetin yanı sıra Furkan Vakfı üyelerinin gündeme gelebilmek için izlediği strateji de konuşulur oldu.
Sosyal medyayı aktif şekilde kullanan gönüllüler, her eylemde polisle karşı karşıya geliyor ve Twitter gibi sosyal mecralarda o anların görüntülerini paylaşarak kamuoyu yaratmaya çalışıyor.
Feramuz Erdin , son olayların ardından OdaTV ‘de yaptığı değerlendirmede vakıfla ilgili şu ifadeleri kullanıyor:
‘Furkan Vakfı’nın geçmişteki ve bugünkü eylemlerinin ana stratejisinin polisi tahrik etmek ve bunun sonucunda ortaya çıkan şiddetin mağduru konumuna düşmek olduğu açıkça görülüyor.’
Erdin, tüm bunların bilinmesine rağmen ‘Polisler bu tuzağa neden düştü?’ diye soruyor.
Peki kim bu Furkancılar? Ne istiyorlar?
Kimilerince cemaat olarak anılan yapılanmanın mensupları, 1994 yılında kurulan ‘Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı’ çatısı altında faaliyet yürüttükleri için ‘Furkancılar’ ismi ile anılıyor.
Kur’an’da yer alan bir surenin adı olan Furkan’ın kelime anlamı ise “hak ile batılı birbirinden ayıran” demek. ‘E l-Furkan’ da Kur’an’ın isimlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Vakıf, furkanvakfi.org adlı web sitesinde kendisini ve amacını şöyle tanımlıyor:
‘Davamız; Allah’ın dünyasında Allah’ın dediğinin olmasıdır’
‘Furkan Vakfı, öncü neslin hazırlanması ve İslam Medeniyeti’nin yeniden inşası için, Rabbanî yolda, Peygamberî metodla İslam davasına 1994 yılından bu yana hizmet etmektedir.’
Web sayfasında vakfın faaliyetleri hakkında ise şu bilgiler veriliyor:
‘Furkan Vakfı, ihtiyaç sahibi ailelere ayni ve nakdi yardımlar yapmakta, öğrencilere burs vermektedir. Vakfımız sürekli olarak tefsir ve siyer dersleri gibi İslami sohbetler yapmakta, her yıl düzenlediği konferanslar, kermes, gezi, makale-şiir yarışmaları, kardeşlik geceleri ve diğer kültürel etkinliklerle halkımızın ihtiyacına cevap vermekte, sahih İslami anlayışın oluşması için çalışmaktadır.’
Mühendislikten hocaefendiliğe…
Vakfın liderliğini 1965 Adana doğumlu Alparslan Kuytul yapıyor.
Kendisinden ‘Hocaefendi’ olarak bahsedilen Kuytul, Mısır’da Sünni İslam eğitimi veren El-Ezher Üniversitesi İslam Hukuku ’nda okumuş bir inşaat mühendisi.
“En büyük hayali ‘öncü neslin’ yeniden doğması”
Furkancılar da pek çok cemaat gibi öncelikli olarak gençleri kendilerine çekmeyi hedefliyor. Vakfın web sayfasında, Alparslan Kuytul’un en büyük hayalinin ‘Ümmete liderlik yapacak öncü bir neslin yeniden doğmasıdır’ ifadesi yer alıyor.
‘O, hayatını İslam Medeniyeti’nin inşası uğrunda mücadeleye adamış seçkin bir ilim, dava ve hareket adamıdır. Hocaefendi’nin en büyük hayali ümmete liderlik yapacak öncü bir neslin yeniden doğmasıdır. Bu uğurda gece-gündüz dersler vererek bu nesli yetiştirme gayretindedir ve tüm mesaisini buna ayırmıştır.’
Kuytul’un 2002’de evlendiği Semra Kuytul için de “Hocahanım” yakıştırması yapılıyor. Semra Kuytul, ideolojik istikametini Alparslan Kuytul’un tayin ettiği yapılanma içinde üstlendiği aktif rolle de dikkat çekiyor. Seminerler ve dini toplantılarda erkek katılımcılara Alparslan Kuytul vaaz verirken, kadınlarla Semra Kuytul ilgileniyor.
Semra Kuytul’un eylemlerde de hep ön planda yer alması, Furkancıları aşina olduğumuz geleneksel tarikat ve cemaatlerden (Gülen yapılanması hariç) ayırıyor.
Diğer cemaatler Furkancılar’a nasıl bakıyor?
Furkan Vakfı, örgütlenme biçimi olarak bilindik cemaatlerle aynı yolu izliyor. Öğrenci yurtları, hayır işleri, kitabevleri, vakıf binalarında yapılan sohbetler; Nakşi, Nurcu, Cerrahi gibi geleneksel akımlardan doğan cemaatler ile aynı çizgideki bir örgütlenmeyi gösteriyor.
Geleneksel cemaatlerin, Furkan Vakfı’nı genç tabanları açısından bir tehlike olarak gördüğü belirtiliyor.
Bu cemaatlerden Furkan’a getirilen eleştirilerde, ‘gelenekten kopuk bir hareket olduğu’ , ‘hiçbir hocadan el almadığı’ anlatılarak Kuytul’un ‘dini bilgisinin yetersiz olduğu’ vurgusu yapılıyor. El Ezher ’de İslam hukuku gibi bir alanda okuması küçümsenmeye çalışılırken El Ezher’in batı yanlısı olduğunu iddia edenler de bulunuyor.
İktidara kafa tutan radikal İslamcı
Faaliyetlerine 90’lı yılların ortalarında başlamasına rağmen Furkan Vakfı ve Alparslan Kuytul’un adını geniş kitlelere duyurması, siyasi iktidara karşı açıktan tavır almasıyla mümkün oldu.
O zamana kadar Kuytul, kızların evlenme yaşı, kadınların giyimi gibi konulardaki gerici açıklamalarıyla nadiren gündeme geliyordu.
AKP bize savaş açtıysa savaştan kaçan şerefsizdir”
Furkan Vakfı’nın siyasi iktidar ile zıtlaşması 2013 yılındaki 17-25 Aralık operasyonlarından sonra belirgin hale geldi.
AKP, o zamanlarda Gülen Cemaati olarak anılan yapıyla çekişirken Kuytul, iktidarın bütün cemaatleri etkisiz hale getirmek istediğini söyleyerek açık bir şekilde hükümete cephe aldı. İslamcı bir oluşumun liderinin bu kadar açık şekilde iktidarı eleştirmesi Türkiye’de pek rastlanmamış bir şeydi.
Vakıf ardından yaşananları web sayfasından şu şekilde aktarıyor:
‘2003 yılından itibaren çeşitli illerde düzenli konferanslara başlayan Hocaefendi’nin konferanslarına on binlerce insanın katıldığını gören bazı derin ve karanlık güçler Hükümet eliyle 2014 yılından beri konferansları engellemeye başlamış, önce spor salonları verilmemiş ve konferansların TV kanallarında yayınlanması engellenmiş daha sonra ise düğün salonlarında bile konferans yapmasına müsaade edilmez hale gelmiştir”
2014 yılının kasım ayında konferans vermek için kiralamak istediği salonların kendisine kiralanmadığını belirten Kuytul, AKP’ye böyle seslenmişti:
“Eğer AKP bize savaş açtıysa savaştan kaçan da şerefsizdir dedim. Bugün de aynısını söylüyorum, o zaman da dedim, yine diyorum, savaştan kaçan korkaktır, savaştan kaçan namerttir, savaştan kaçan şerefsizdir, eğer geri adam atarsak Allah belamızı versin”
AKP’yi doğrudan hedef alan ve eleştiren tek cemaatin Furkancılar olması, İslami camia içinde AKP’den hoşnut olmayan kesimlerin bu yapıya ilgi duymasını sağladı. Kuytul’un topladığı bu ilgi, sosyal medyadaki paylaşımlardan da görülebiliyor.
2018’de operasyonla gözaltına alınıp tutuklandı
İlerleyen yıllarda hükümete yakın medya organlarınca hedefe konan Kuytul, AKP ve Erdoğan’a yönelik eleştirilerine devam etti.
Furkan Vakfı, 16 Nisan 2017’de gerçekleşen anayasa referandumunda da ‘Hayır’ kampanyası yürüttü. Kuytul, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye Afrin ‘de yürüttüğü operasyona da karşı çıkarak eleştirdi.
Şubat 2018’e gelindiğinde ‘kamu düzenini bozmaya karşı faaliyet yürütme’ ve ‘suç örgütü’ gerekçesiyle Furkan Vakfı’na operasyon yapıldı.
Kuytul’un gözaltına alınıp tutuklandığı operasyonun öncesinde hükümete yakın medya organları operasyonun sinyalini vermiş, Kuytul’un 15 Temmuz darbe girişimi öncesi yaptığı “Erdoğan’ın kalemi kırılmıştır, yakında işi bitirilecektir” sözlerine vurgu yapılmıştı.
Operasyondan bir süre sonra Furkan Vakfı geçici olarak kapatıldı, Kuytul ise 22 ay tutuklu kaldıktan sonra 2019 yılında tahliye edildi.
Kuytul’un “Erdoğan’ın kalemi kırılmıştır” sözleri
Kamuoyunda ses getirecek eylemler için fırsat kollayan Furkancılar, bunlardan sonuncusunu pandemi yasakları sürerken bir camide gerçekleştirmiş ve yine güvenlik güçlerinin müdahalesiyle karşılaşmışlardı.?
Peki ne kadar büyükler? Kaç gönüllüleri var?
Adana merkezli vakfın Niğde , Gaziantep, Elazığ ve Malatya gibi illerde etkin olduğu ve ağırlıklı olarak bu bölgelerden sempatizan topladığı biliniyor.
Kaç gönüllüsü olduğu hakkında bir bilgi vermeyen Furkan Vakfı’nın giderek büyüdüğü, Kuytul’un 9 gün önce Malatya’da bir dernek binası açmasından anlaşılabiliyor.
Politikadan ekonomiye, sağlıktan spora… Sohbetlerinde ele almadığı konu yok
YouTube’da 100 binden fazla aboneye sahip ‘ Furkan TV’ adlı kanalla kitlelere ulaşan vakfın 2011’de kurduğu ‘ Furkan Nesli’ adını taşıyan bir de dergisi bulunuyor. Derginin başyazarlığını Kuytul yapıyor.
Kuytul, kendi adını taşıyan YouTube kanalı aracılığıyla da ‘gönüllülere’ sesleniyor. 100 binden fazla abonesi bulunan ve hemen her gün bir video eklendiği görülen kanalda Kuytul, dini sohbetlerin dışında siyaset, dış politika gibi güncel konularda da vaazlar veriyor.