Evet Galatasaray savaşı diyorum. Çünkü Bizans Galatasaray’ın mevcut durumunun yanında Üsküdar Musiki Cemiyeti gibi kalır. Bu savaşın ilki Fatih Terim ve Ünal Aysal arasında yaşanmıştı.
Fatih Terim, eleman kriziyle antrenmanda takımdan gönderilmiş ardından ise Ünal Aysal ile yollar ayrılınca Terim tekrar takımın başına gelip şampiyonluklar yaşamıştı.
Bu defa ise birden fazla taraf ile pek çok komplo ve oyun var. Burak Elmas bildiğiniz gibi başkanlığı çok az bir farkla kazandı. Fatih Terim’in oylarıyla seçimi kazandığı kulaktan kulağa söyleniyordu. Nitekim görev dağılımı yapılınca Terim’in aile avukatı Rezan Epözdemir başkan yardımcılığına getirildi. Epözdemir yapısı ve mesleği gereği baskın bir karakter. Galatasaray’a karşı herkesin savaş açtığını düşünüp birden çok cephede taraftarı ayağa kaldırdı. Oğulcan Çağlayan davası ve Lokomotif Moskova itirazında alınan olumsuz sonuçlar, doğrudan üzerine kaldı ve karizmayı fena halde çizdirdi. Beşiktaş maçından sonra hakkımız yenildi açıklamasına, Remzi Sanver’in Beşiktaş hakkıyla kazandı açıklaması ise artık kamuoyu önünde bir savaşın başladığını gösterdi.
Krallar kan istiyordu ve Rezan Epözdemir istifa etmek zorunda kaldı. Ancak bununla da kriz çözülmedi. Kulislerde herkes, yönetimin Terim’i istemediğini konuşuyordu. Bir taraftanda Burak Elmas’ın Domenec Torrent ile görüştüğü, Terim yerine ya da yardımcı antrenör olarak görev almasını istediğiyle çalkalanıyordu. Bu iddialar ile ligin ikinci yarısına başlayan Galatasaray, Giresunspor’a evinde 1-0 kaybediyordu. Yönetim içindeki bazı güçlerin beklediği zamandı bu ve yöneticilerin istifa ederiz tehdidi altında Burak Elmas, Fatih Terim ile yolları ayırmak zorunda kaldı. Asıl skandal ise Torrent gelince ortaya çıktı. Çünkü Torrent sekiz haftadır takımı takip ettiğini futbolculara söyledi. Böylelikle Terim görevdeyken Galatasaray yönetiminin başka bir teknik direktörle görüştüğü tescillenmiş oldu.
Fatih Terim belki ligde başarısız bir sezon geçirmişti. Ancak Galatasaray taraftarı Terim’in istifasının ardından bir kez daha onun etrafında birleşti. Gönderilmesi Brütüs hikayesi ile özdeşleştiriliyodu. İstifanın ardından ise Galatasaray yönetiminde inanılmaz çatlak sesler çıkmaya başladı. Bir anda bazı yöneticilerin yıllar önce atmış oldukları tweetler ortaya servis edildi.
Sezon başından beri Galatasaray’ın yaşadığı en büyük ikinci savaşta son hal böyle. Geldiğimiz noktada tarafların durumu ise şöyle;
Burak Elmas: Fatih Terim ile yönetimin arasında kaldı. Amerikalıların tabiriyle topal ördek konumuna getirildi. Yetkisi var ama gücü yok. İstifa ederse bir daha asla Galatasaray başkanlığını kazanamaz.
Fatih Terim: Galatasaray savaşında ikinci kez gitmek zorunda kaldı. Son imzam dedi. Avrupa’daki sonuçları ligde de alsaydı şu anda da görevdeydi. Galatasaray’a bu defa başkan olarak döneceği iddia ediliyor.
Rezan Epözdemir: Göreve geldiği ilk günler sert çıkışlarıyla ön plana çıktı. Hukuki her kaybediş ona yazıldı. Karizmayı çizdirdi ancak taraftarın gönlünü kazanmayı başardı. Döneceği günü bekliyor.
Işıtan Gün: On yıl önceki tweetleri ortaya çıkarılarak büyük saldırıya uğradı. Kendisine saldıranların on yıl önceki yazdıklarını hatırlamak gerekir. En büyük günah keçisi o oldu. Galatasaray yönetiminde ömrü uzun değil gibi görünüyor.
Kaynak: Barış Özbey – TV 100