Mesleğe gazeteci değil de TV muhabiri olarak başladığım için ekranlarda ne var ne yok kaçırmak pek hoşuma gitmiyor. Evvelsi gün denk geldiğim bir canlı yayınsa ‘Yok artık!’ dedirtti. Kantarın topuzunun fena halde kaçtığı canlı yayına eşi ile problem yaşadığını anlatarak bağlanan seyirciye, kendine enerji ve isim analisti diyen bir zat ‘Eşinize İhlas suresi okunmuş baklava yedirin’ tavsiyesi veriyordu. Sunucu Nur Viral bile ‘Ne alakası var?’ diyerek araya girdi ama sözde uzman hız kesmeden devam etti. Ama uyarayım TV’ye çıkıyor diye kanmayın. Tecrübeli isimler bu kişilere uzman değil ‘şarlatan’ diyor.
BU KİŞİLER DİN ALİMİ DEĞİL ŞARLATAN
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden, ilahiyatçı-yazar Prof. Dr. Mehmet Hayri Kırbaşoğlu, ‘Bio-enerji, isim analizi… Hangi kitapta yazıyor? Allah aşkına böyle bir şey olabilir mi? Uzmanmış. Neyin uzmanı? Bunlar olsa olsa şarlatan’ diyerek giriyor söze. Ben tamamlıyorum lafını: ‘Maalesef ekrana çıktıkları için bu kişileri gerçekten uzman sanan insanlar var’ diyorum. Baktım, enerji ve isim analisti olduğunu söyleyen Önder Özcan’ın Instagram’da bir milyona yakın takipçisi var. Rüya tabirlerinden kısmet bağlanmasına ve hatta avuç içi analize kadar her konuda ‘bilgili’ ve ‘tecrübeli’ bu sözde uzman.
İSTİSMAR EDİYORLAR
Toplumu yanlış bilgilendiren bu kişiler özelinde RTÜK’ün harekete geçmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Kırbaşoğlu, “Videoyu izledim sosyal medyadan. Bu büyük bir komedi. Bunun komedi olduğunu anlamak için alim olmaya gerek yok. Ancak bu kişiyi yayına çıkaranları da uyarmak gerekir. Nerede sorumlu yayıncılık ilkesi? Bu şarlatanlar uygun zemin olduğu için gündemdeler. Herkes tepkisini koysa ortada dolanamazlar, ki bu şarlatanlar insanları fena halde istismar ediyorlar. Cin çıkarma, fal, büyü derken insan hayatına kastedecek kadar üzücü boyutlara varabiliyor benzer durumlar” diyor.
HALK BİLİNÇLENDİRİLMELİ
Din konusunda toplumun ciddi bir eğitime ihtiyacı olduğunu da belirten Prof. Dr. Kırbaşoğlu, Diyanet ve ilahiyatçılara büyük görev düştüğünü anlatarak, şöyle devam ediyor: “RTÜK, Diyanet, İlahiyatçılar (maalesef iş akademiye de sirayet etti) ve YÖK’ü el ele göreve davet edelim, ki bu şarlatanlar ekranlardan, eğitim kurumları ya da sosyal medyada eli ile insanları yanlış yönlendirmesin. Bu saydığım kurumlar halkı bilinçlendirici yayınlar yapmalı, bilgi kirliliği engellenmeli, bu tarz durumlara tepki vermeli ki böyle şarlatanlar türemesin, bu tarz şarlatanlıklar da dinimiz ile bağdaştırılmasın.”
NEFRETE YOL AÇAR
Türk hadis kürsüsü profesörü Mustafa Karataş ile de kısacık konuşma şansım oldu. Prof. Dr. Karataş da “Bilimsel olmayan, dini herhangi bir delili olmayan bu tür öğütler ancak aile içinde şüpheciliğe ve nefrete yol açar” diyerek bu tip kişilerin uzman görüşü olarak verdiği tavsiyeleri dinlemek ve uygulamak konusunda dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarıyor.
UMUT TACİRLERİ VE ŞARLATANLARA GÜVENMEYİN
Söz konusu ekran olunca, eline su dökülemeyecek isimlerden biri Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli’dir benim için. Diyor ki: “Bio-enerji, isim analizi, yıldıznameden kader tahlili gibi pek çok farklı şekillerde karşımıza çıkan, bilim dışı ve umut tacirliği sayılabilecek bu uğraşıları meslek ya da bilimsel bir uğraşı olarak görmemiz mümkün değil. Psikolojik olarak insanlar neden bu tarz şizotipal uğraşılara inanır, meyleder asıl konuşmamız gereken bu. Türk toplumunda fal, büyü, okutma, isim analizi merakı çok görüyorum. Bu tarz uğraşılara eğlenmek, vakit geçirmek için meraklıysanız bir yere kadar ancak aklınız başınızda iken ciddiye alıyorsanız bu bambaşka bir durum. Bir de ‘Hoca/uzman söyledi’ diyerek bunlara inanıp malını mülkünü bu şarlatanlara akıtan insanlar var. Bu kişiler uzman değil, yaptıkları da iş değil. Bunlar umut taciri, bunlar şarlatan!”
KİŞİLİK ANALİZİ
“Kişilik analizi ancak ve ancak bir psikiyatrist tarafından yapılır. Psikiyatrist bu analiz için çok ciddi ve bilimsel genel geçerliliği olan psikometrik testlerden yararlanır. İsimden saçma sapan bir algoritma kullanarak kişilik ve kader analizi yapmak da yaptırmak da düpedüz bir akıl tutulmasıdır. Bunu yapan ise insanların merak, endişe, mistik ilgi, mucize arayışları üzerinden prim yapmaya çalışmaktadır.”
BAKLAVA YEMEK ANCAK ŞEKERİNİZİ YÜKSELTİR
Holistik yaşam koçu, Naturapatist Aysun Akçalı yoga-enerji konusunda dersler veren bir arkadaşım. Konu enerji olunca, ‘Var mı böyle bir şey?’ sorusu ile aradım. Akçalı, ‘Her şey enerjiden oluşur. Enerji doğrudan doğruya gözlemlenemeyen ama konumundan hesaplanabilen fiziksel sistemin geniş ve korunmuş bir özelliğidir. Pek çok biçime girebilmesinden dolayı enerjinin kapsamlı bir tanımını yapmak imkânsız ama en yaygın tanımı, ‘Bir sistemin iş yapma kapasitesidir’. Dengesi bozulan yaşam enerjisini yeniden canlandırmak için bir takım enerji çalışmaları yapılabilir. Ancak bu çalışmalar bir şeylere okuyup üfleyerek değil, kuantum bilgeliğine dayalı yapılan çalışmalardır” diyor.
GERÇEK YARDIM
Nedir bu çalışmalar? Akçalı diyor ki: “Tüm organlarımızın yaydığı bir frekans vardır, bu frekanslar düştüğünde fiziksel ya da duygusal olarak hastalanırız. Oturup dua okunmuş baklava yemek ancak şekerinizi yükseltir, anlık bir enerji verir. Oysa yaşam enerjisini yükseltmek için dışarıdan herhangi birine ihtiyaç yoktur. Zihni eğitmek, pozitif düşünce yapısı ve buna eşlik eden sağlıklı iletişim kurma-ilişki yürütebilme becerileri, fiziksel egzersizler, nefes çalışmaları, sağlıklı beslenme ve spor… Tüm bunlar değişim ve iyileşme yolunda alınabilecek gerçek yardımlardır ve bir yardım alınacaksa da bilim ışığında çalışma yapan kişilerden destek almak en gerçekçi olanıdır.”