Çevre analizi ; Dünya, insan kaynaklı küresel ısınmanın bir sonucu olarak, insan hafızasının herhangi bir noktasından daha hızlı değişiyor –
1800’lerin ortalarından bu yana, endüstriyel ölçekte fosil yakıtları yakmaya başladığımızda, atmosferimizi değiştiriyor ve dünyanın ısınmasına neden oluyoruz. Sera gazları, atmosferde ısıyı hapseder ve bu da daha yüksek sıcaklıklara, deniz seviyesinin yükselmesine, ekosistemlerin bozulmasına ve daha aşırı hava koşullarına neden olur.
Bilim insanları, dünyanın 2C’lik ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin üzerine çıkarsa, sonuçların dünya çapında milyarlarca insan için felaket olacağını tahmin ediyor. Hükümetler, ısınmayı 1.5C’nin altında tutmak amacıyla ısınmayı 2C ile sınırlamayı kabul ettikleri Paris anlaşmasını 2015’te imzaladılar.Bu sabah ki Guardian gazetesinde yayınlanan son çevre analizinde, karbondioksit seviyelerinden, Arktik deniz buzullarına kadar gezegenin yaşamsal belirtilerinin bir seçimini izleyecek ve bir referans noktası görevi görecektir. Grafikler, NASA, ABD Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi ve Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi gibi veri kaynaklarından beslenir. İklim krizinin görsel bir temsilini sağlayarak, Dünya’nın iklim yörüngesini otomatik olarak güncelleyecek ve takip edecekler.
İşte grafiklerle desteklenen detayları ;
Küresel sıcaklık değişimi – Şubat 2021 ; + 0.67C – Kaynak: NASA
1951-1980 taban çizgisine kıyasla aylık sıcaklık anomalisi şöyle ;
Dünya’nın sıcaklıkları uzun süredir dalgalanıyor, ancak sanayi devriminden bu yana gezegen, özellikle son yıllarda, sıcaklıklarda eşi görülmemiş bir artış görüldü. Kayıtlara geçen en sıcak 20 yıldan 19’u 2001’den beri kaydedildi ve dünya şu anda sanayi öncesi seviyelerin yaklaşık 1 derece üzerinde. Paris anlaşması, 1.5C’nin altında kalma iddiasıyla 2C’yi geçmeme hedefi koydu.
Atmosferik CO2 – 4 Nisan 2021 419,28 ppm – Kaynak: NOAA
Mauna Loa, Hawaii’de haftalık karbon sayımı
Karbondioksit, atmosferdeki ısıyı hapseden ve küresel ısınmaya ana katkıda bulunanlardan biri olan bir sera gazıdır. Sanayi devriminden bu yana, atmosferdeki CO2 seviyeleri, milyonlarca yıldır en yüksek seviye olan milyonda 400 parçanın üzerine çıktı. Okumalar Hawaii’deki Mauna Loa yanardağındaki bir gözlemevinde alınır ve genellikle her yıl Mayıs ayında zirveye ulaşır.
Buz kütlesi – Buz kütlesi alt başlığı – 4040 GT – Kaynak: NASA
Karadaki buz da, özellikle kuzey yarım kürede olduğu gibi hızla eriyor. 1990’lara kadar nispeten sabit kalan Grönland, şimdi yılda yaklaşık 280 milyar ton buz kaybediyor, Antarktika ise yılda yaklaşık 150 milyar ton buz kaybediyor. Antarktika’nın, Dünya’nın tatlı suyunun yarısından fazlasını tutan buzulunun erimesi, küresel deniz seviyesinin yükselmesi için felaket olur.
Deniz seviyesi – Küresel deniz seviyesi değişimi Tem 2020 + 69,21 mm – Kaynak: NOAA
Dünya ısındıkça kutuplarda ve buzullarda depolanan buzlar eriyor ve deniz seviyeleri yükseliyor. Artış oranı son yıllarda hızlandı ve şimdi yılda 3 – 4 mm olduğu tahmin ediliyor. Bilim insanları, emisyonları azaltmak için sert önlemler alınmadığı takdirde, yüzyılın sonuna kadar deniz seviyelerinin yaklaşık bir metre yükselebileceğini ve bunun birçok alçak ulus ve kalabalık kıyı şehirleri için felaket olacağını tahmin ediyor.
Kutup buzu minimum – Arktik aylık ortalama deniz buzu kapsamı ; 14.784 milyon m2 – Kaynak: Avrupa Çevre Ajansı
Arktik Okyanusu’ndaki buz örtüsü, küresel ısınmanın bir sonucu olarak son yıllarda önemli ölçüde düştü. Eriyen buz, deniz seviyesinin yükselmesine katkıda bulunur ve okyanus ve hava düzenlerini bozar. Normalde, kuzey yarımküre yazının sonunda, Eylül ayında yıllık en düşük seviyesine ulaşır. Bazı bilim adamları, deniz buzu kaybının yörüngesi geri döndürülemez hale geldiğinde Kuzey Kutbu’nun bir devrilme noktasına ulaşabileceğine inanıyor.