Böyle maçları oynamak zordur. Sadece 11 eksikli bir takımdan söz etmiyorum. Aynı zamanda Covid 19 nedeniyle mental olarak yorulan bir takımdan söz ediyorum. Evet, 11’e kaleciler dışında fazla sekte vurmadı hastalık ama akıllarda oluşturduğu sıkıntı, bu maçı zorlu kılan faktördü. Bir de Nwakaeme’nin cezası. Doğal olarak bunca eksik olduğuna göre dikkatler iki gen, bir tecrübeli oyuncunun üzerinde olacaktı. Kaleci Kağan’a 90 dakikada fazla iş düşmedi ama uzatmada çok kritik, Gulbrandsen şutunu ayağıyla çıkarırken, “Top gelse de durum değişmezdi “ mesajını verdi. Genç Faruk Can için büyük umutlar besleniyor Trabzon’da. O da boşuna olmadığını kanıtladı. Gelelim tecrübeli Yunus Mallı’ya. Oyun zekâsı ve oyunu okuma becerisine söz yok ama hazır olmadığı her halinden belli. Durum böyle olunca oyuna fazla zekâ yükleyemedi desek yanlış olmaz. Burada Abdullah Hocanın hakkını teslim edelim. Çok doğru bir zamanda Yusuf Sarı hamlesini yaptı. Çünkü Başakşehir Hasan Ali de dahil, savunmasıyla öne çıkmaya başladığında o kanatta oluşan sıkıntıyı doğru belirleyip, Yusuf Sarı hamlesini yaptı ve maçın golü geldi. Hemen şunu da ilave edelim. Trabzonspor’un ofansif anlamda Nwakaeme’ye ihtiyacı olduğu net olarak ortaya çıktı. Diyebiliriz ki, rakip kalenin en az tehdit edildiği maçlardan birini oynadı bordo-mavili takım. Golden sonra gelişen atakları saymıyorum, çünkü o bölümde rakip, savunma güvenliğini elden bırakmıştı. Sonuç olarak bence 3 puandan fazlasını kazandı Trabzonspor. Bunca yokluğa karşın 3 puan bir yana, Kağan ve Faruk Can’ın sahadaki duruşu, Trabzonspor’un geleceğinin de emin ellerde olduğunun bir göstergesiydi.
Günebakış