“Yine Kaybolan Tarihin Peşinde” ismiyle hazırladığı çalışmasıyla bu kez not defterini okuyucuyla paylaşıyor.
Okurlarını; Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, “Kaybolan şey, bir hayat tarzı bütün bir dünyaydı…” diye andığı “ikinci zaman”a yolculuklara çıkaran Mehmet Dilbaz bir yandan da İstanbul’un nasıl bir masal kuşu olup, avuçlarımızdan uçup gittiğinin trajik hikayesini anlatıyor. Bir cami, kasır, türbe, han, mezar taşı, eski bir çınar, çeşme, geçmiş zamanı hayal ettiren manzara ve isimle, üstünde sallanan ve bütün çizgilerine hasret sindiren incelikli vakitlere pencere açan Dilbaz’ın kitabında cevabını bulan sorulardan bazıları şöyle:
- Teşkilat-ı Mahsusa’nın fedaisi Yakup Cemil nerede kurşuna dizildi?
- Hangi konsolosluk binası, Osmanlı mezarlığının üzerine inşa edildi?
- Kâğıthane sarayları hangi dönemde yağmalandı?
- Hangi Osmanlı mezarlığının üzerinde konser alanı var?
- Mezarında rahat bırakılmayan Mevlevi Şeyhi kimdi?
- Hangi Mimar Sinan eseri, yıkılıp yerine benzin istasyonu yapıldı?
- Ünlü sanatçı Safiye Ayla’nın çocukluğunun geçtiği yetimhane aslında hangi saraydı?
Tarih araştırmacısı ve turizmci olan Dilbaz, Ocak 1974’te İstanbul’da doğdu. Kabataş Erkek Lisesi’nden sonra Trakya Üniversitesi Turizm Bölümü’nde öğrenim gördü. Henüz çocuk yaşlarda başlayan tarih merakını sosyal, görsel ve yazılı medya aracılığı ile oluşturduğu “Kaybolan Tarihin Peşinde Hareketi” ile devam ettirmektedir. Bu hareket ile Bizans’tan ve Osmanlı’dan günümüze ulaşan tarihî eserlerin korunması ve yaşatılması konusunda farkındalık oluşturmayı hedefleyen Dilbaz, Yunanistan ve Balkanlar’daki Osmanlı eserleri konusunda hâlen çalışmalar yürütmekte ve yerel medyada tarih içerikli Tv programları yapmaktadır.
Marşımızla özdeşleşti
Edebiyat tarihimizden portreler üzerine çalışmalarıyla dikkat çeken Mehmet Nuri Yardım, bu kez de “İstiklal Marşı’nın Bülbülü Mehmed Akif Ersoy” adlı kitabını okurla buluşturdu.
İstiklal Marşı’mızın büyük şairi Mehmed Âkif Ersoy, her mısrasında üstün anlamların yüklendiği bu olağanüstü şiiri terennüm eden dertli bülbülümüzdür.
Ölüm kalım savaşı verdiğimiz Millî Mücadele yıllarının o ateşli ve zor günlerinde bir tarafta destansı şiirler yazan şairimiz, öte yandan camilerde toplumu vaazlarıyla uyandırıyor, gazetelerde şiir ve yazılarıyla millî bir bilinci harekete geçiriyor, cephelerde Mehmetçiğe moral veriyordu. Âkif, efsaneleşen hayatıyla yiğit bir öncü ve düşünürdür.
Kitapta, iyi bir nüktedan olan Âkif’in mizah dünyasından seçilmiş nükteler de sunuluyor.
Ayrıca ona dair kaleme alınmış eserler hakkında yazılanlardan bir bölümü bulunuyor. Şiirlerinden, nesirlerinden, mektuplarından, vecizelerinden ve hitabelerinden örnekler yer alıyor. Kronolojisi ile Mehmed Âkif’i daha yakından tanıyor, hakkında yazılmış eserlerin bütününü görebiliyoruz.
Hıncal Uluç’un H. Movit’le imtihanı
Türkçe Gönüllüleri Dil İzleme Grubu Başkanı Hüseyin Movit, gazeteci yazar Hıncal Uluç’un yıllar içinde yaptığı dil yanlışlarını toplayarak kitaplaştırdı. “Yamuk Türkçe Öğrenenler İçin The Best Of Hıncal Uluç” adını verdiği sıra dışı kitabıyla ilgili olarak Hüseyin Movit şu açıklamayı yapıyor:
Dil konusunu, hiçbir önyargı taşımadan iyice öğrenmek hepimizin boynunun borcudur. Çünkü dilimiz coğrafyadan önce bizim hafızamız ve vatanımızdır; evimiz yani. Kendimizi orada huzurlu ve güvende hissederiz. O hâlde evimizi mamur edelim.
Yazıyorsanız Türkçeden sorumlusunuz. Sayın Hıncal Uluç da bunun dışında değildir.
Bütün uyarılara karşın Hıncal Uluç hâlâ;
İnsanlardan taneyle bahsediyor,
“ki” bağlacını önceki kelimeye ekliyor,
Cağ kebabına çağ kebabı diyor,
Columbia kelimesi yerine Colombia’yı tercih ediyor,
Rumelikavağı’na Rumeli Kavağı diyor,
Anadoluhisarı yerine Anadolu Hisarı demeyi tercih ediyor,
Sac kelimesi yerine saç’ı kullanıyor,
Hayvanlar için gebe sıfatını kullanmıyor hamile’yi tercih ediyor,
“Zerre kadar” demek varken zerre (çok küçük parçacık) kelimesini tercih ediyor,
Canı istediğinde Çerkeş, canı istediğinde de Çerkez imlasını kullanıyor,
Kesme iminin ne şekilde kullanılacağına karar veremiyor,
Rumen ile Romen kelimelerini karıştırıyor, Cirim kelimesi yerine cürüm kelimesini kullanıyor,
Ve daha neler, neler…
Türk kadını yılmayınca
Eşi Rengin Gürdeniz, “Mavi Vatan” doktrininin isim babası emekli Tümamiral Cem Gürdeniz’in FETÖ kumpasları sonucu maruz kaldığı Balyoz Davası’ndan “Amiraller Bildirisi” de dahil yaşadıkları çetin ve mücadele dolu süreci, “Mutabıkız” adıyla kitaplaştırdı.
Bayan Gürdeniz; bir eş, bir anne, bir anneanne ve en önemlisi bir Türk kadını olarak Amiral Cem Gürdeniz’le kurduğu huzurlu ve mutlu bir hayatın üst üste yaşanılan haksızlıklara rağmen topluma ve özellikle gençlerimize örnek olacak şekilde nasıl da dimdik ayakta kaldığını haykırıyor.
KÜTÜPHANEMDEN
Belgelerle Kurtuluş’un duyulmamış öyküsü
30 Ağustos Zaferi’nin 50 yıldönümü dolayısıyla Bilal N. Şimşir tarafından kaleme alınmış olan “İngiliz Belgeleri ile Sakarya’dan İzmir’e” adlı kitabın ilk baskısı 1972 yılında yapılmış. Elimdeki ikinci baskı Mayıs 1989’da Bilgi Yayınları / Bilgi Dizisi’nin 38’inci kitabı olarak çıkmış. 1921-1922 dönemi eksen alınarak yazılan kitabın önsözünde yazar çok mutevazı davranarak çalışmasını şu sözlerle okura takdim ediyor:
Büyük Zafer’in üzerinden 50 yıl geçti. Ellinci yılında Büyük Zafer’i, küçük bir kitapla da olsa anmak yerinde bir davranıştır. Bu dönüm yılından, karınca kararınca, ufacık bir iz kalsın istendi. Zaferi yaratanların aziz anısına bir ‘çam sakızı çoban armağanı’ sunmaya özenildi. Bu kitap, yalnızca bu istekle yazıldı. İddiasızdır. Kitap Kurtuluş Savaşı’nın son yılını kapsar. Ama kesinlikle bu pek yoğun olaylarla geçen yılı tümüyle aydınlatmak iddiasında değildir
Her ne kadar yazarı Bilal N. Şimşir alçak gönüllü davranmış olsa da, eser dönemine İngiliz belgeleriyle ışık tutan önemli bir kaynak niteliğinde. Askerî ve diplomatik gelişmelere azar azar yer verilmiş. Yunanistan ile İngiltere’nin tutumları ise biraz daha öne çıkarılmış. Bunların, Türkiye’nin bağımsızlığı yolunda başlıca iki engel olduğuna da vurgu yapılmış. Belgelerin elverdiği ölçüde Büyük Taarruz günü gününe izlenmeye çalışılmış. Kurtuluş tarihimizle ilgilenenlerin bulup okumasında fayda olan bir eser.