Fatih Terim’le yolları ayırma kararı alan Galatasaray Başkanı Burak Elmas, ünlü teknik adamla neden yolların ayrıldığına ilişkin tarihi bir itirafta bulundu. Yıllardır Galatasaray’a bir şey olmaz denilerek bu noktaya gelindiğini söyleyen Elmas, ‘Hayır Galatasaray’a her an bir şey olabilir ve biz olmasın diye uğraşıyoruz. Geçmiş dönemlerde sürekli transfer yapan ilk 11’in yüzde 40’ını her sene değiştiren, transfer hamlesine girmek zorunda kalan bir takımdan bahsediyoruz.” dedi.
Galatasaray Başkanı Burak Elmas, ismi takımla özdeşleşen ünlü teknik direktör Fatih Terim’le yolların ayrılmasındaki ana unsurun takımın mali tablosu olduğuna işaret etti. Elmas, “Galatasaray küçülmüyor. ‘Galatasaray’a bir şey olmaz’ diyerek buraya geldik. Zararlar borçla kapatıldı, bugün geldiğimiz nokta ‘Galatasaray’a bir şey olmaz’ diyerek geldik. Hayır, Galatasaray’a bir şey olabilir ve bizim bunu engellememiz lazım’ ifadelerini kullandı.
Burak Elmas katıldığı canlı yayında takımın geleceğiyle ilgili önemli açıklamalar yaptı.
İşte Elmas’ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Seçim dönemi çalıştığımız ekiple seçildikten sonra icraate geçtiğimiz zaman fikir ayrılıkları bizim dönemimizde de zaman zaman oluyor. Dostça yolları ayırmak son derece doğal Yönetim kurulu arkadaşlarımın seçiminden pişman değilim. Galatasaray’ın çok zor döneminde aday olduk, elimizi taşın altına koyduk. Bu bizim için bir iktidar değil Galatasaray mücadelesidir, dedik.
GALATASARAY’DA TRANSFERLERİ KİM YAPIYOR?
Galatasaray’da scouting departmanı var. Hocamızın da o dönem istemiş olduğu her mevkiide oyuncuların bulunduğu liste vardı. O listeden çok kişiyle görüştük. Ghezzal’in maliyeti 4 milyon Euro’ya varıyordu, dolayısıyla o listede bulunan oyuncuları transfer ettik hocamızın da onayıyla. Galatasaray’a transferler nasıl yapılıyor, evrakları tutuluyor mu diye tartışma yaptık. Denetleme Kurulu’nda çok değerli büyüğümüz Asaf Savaş Akat var. Hangi oyuncu hangi menajerle görüşmüş, aracıyla yapılan sözleşmeler… Kendi yaptığımız transferlerin denetlenmesi için Denetim Kurulu’na teslim ettik.
“BANKALAR BİRLİĞİ’YLE ANLAŞMA VAR”
Galatasaray’ın en büyük maliyetlerinden bir tanesi oyuncu ücret bütçesi. Şu anda Galatasaray’ın Bankalar Birliği ile bir anlaşması var. Pandemiden çıktığı için gelirlerin ufaldığı, naklen yayın geliri bu sezon için 220 milyon dolara düşmüş. Daha da düşme imkanı olmasın diye uğraş veriyoruz. Özellikle Bankalar Birliği anlaşmasının ciddi taahhüdü var.
“GALATASARAY YÖNETİMİNİN POPÜLER OLMAK ADINA KARAR ALMA LÜKSÜ YOK”
Bu resimde Galatasaray’ın yönetiminin popüler olmak adına karar alma lüksü yok. Galatasaray’ın geleceği için buna mecburuz. Geçmiş dönemlerde sürekli transfer yapan ilk 11’in yüzde 40’ını her sene değiştiren, transfer hamlesine girmek zorunda kalan bir takımdan bahsediyoruz. Hedefimiz, genç oyunculara yatırım yapmak. Bu oyuncuların ücretlerini öyle bir seviyelerde tutmamız lazım ki, 30-35 milyon Euro’lara düşürmeye çalışıyoruz. Bu oyuncuların gelişerek Galatasaray’a gelir getirmesi hedefimiz. Aslında Avrupa’da Portekiz’de takımların yaptığı model bu. Çok yüksek fiyata oyuncuları aldığınız zaman yurt dışında bu ücretleri veremiyorlar, zaten oyuncular da gitmek istemiyorlar. Hocamızın istediği şekilde bu oyuncuları transfer ettik.
“FATİH HOCAYLA ÇALIŞMA ARZUMU SÖYLEMEM ÇOK DOĞAL”
Göreve geldikten sonra Fatih hocayla çalışma arzumuzu söylemem çok doğal. Hangi teknik direktörle çalışmayı arzu etmeyi söylemek kadar normal bir şey yok. Biz düşüncemizi net paylaştık. Göreve geldikten sonra konuştuk. Artık kontratın sonuna gelmiş, yüksek bedellere oynayan Galatasaray bu finansmanla barındıramaz. Satışından gelir elde edeceğimiz oyuncuları transfer edip, yedek kulübesini güçlendireceğimiz sistem kurmamız lazım. Bu sistemde siz benim için çok önemlisiniz. Galatasaray’ın en iyi scouting departmanına, analiz departmanına sahip olması gibi total bir projeden bahsettik. Aldatılma kelimesinin içeriğini doldurmak lazım. Orada ne kast edildiğini bilmiyorum. Ben bu projenin Galatasaray için mecburiyet olduğunu söylüyorum.
“BU BİR KÜÇÜLME DEĞİL!”
Galatasaray küçülmüyor. “Galatasaray’a bir şey olmaz” diyerek buraya geldik. Zararlar borçla kapatıldı, bugün geldiğimiz nokta ‘Galatasaray’a bir şey olmaz’ diyerek geldik. Hayır, Galatasaray’a bir şey olabilir ve bizim bunu engellememiz lazım. Bu bir Galatasaray mücadelesi. Galatasaray, son dönemlerde çok parçalandı. Liseli, lisesiz gibi ifadelerle ciddi anlamda ayrıştı. Galatasaray’ın içerisinde bulunduğu dönem normal bir dönem değil. Buradan Galatasaray’ın çıkması lazım. Camiayı birleştirme hedefiyle ciddi görüşmeler yaptık. İstişare Kurulu’nu toplayacağız dedik. Eski başkanlarımızı, divan başkanlarımızı bir araya getirdik. Birbiriyle kavgalı olan kişileri yan yana oturtmaya çalıştık. Divan Kurulu’nda yaşanan fikir ayrılıkların telaffuz edişini değiştirerek Galatasaray’ı birleştirmeye sarf ettik, sarf etmeye devam ediyoruz.
“FEDERASYON GİTMEMİZİ İSTİYOR”
Federasyon tarafı ayrı bir şey. Yönetim içerisinde değişik konulara değişik tepki vermeye arzu eden arkadaşlarımız oluyor. Rezan Bey’in vermek istediği tepki var. Yönetim Kurulu üyemiz Remzi Bey’in Beşiktaş maçı sonrasında “Haklı galibiyet” demesi tepki çekmişti. Yönetime geldikten sonra, gerçekten bir takım şeylerden, eski alışkanlıklardan kurtulmamız lazım geldiğini düşünüyoruz. Başarısız olduğunuz zaman en kolay olanı hakemlerin arkasına sığınmaktır. Biz bunu yapmak istemedik. Tabii ki hakemlerle ilgili ciddi problemler, ciddi sorunlar var. Federasyon’la çok sert görüşmeler yaptık. Takımımızla ilgili problemlerle hakemlerle ilgili problemleri karıştırmamak lazım.
“HAKEM HATALARININ BAZILARININ ORGANİZE OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
Bana göre hakemlerin hatalarının bazılarının organize şekilde yapıldığını düşünüyorum. Hatta Federasyon’da bazılarının bizim gitmemiz için operasyon yaptıklarını düşünüyorum. Türk futbolunun düşmüş olduğu durumdan toparlanmazsa Galatasaray’la birlikte hiçbir kulüp toparlayamaz. Marka değerinin dibe vurduğu sırada gelirlerimizin artırmamız gerekiyor onun için Türk futbolunda bir şeylerin düzelmesi lazım. Disiplin mekanizmaları mesela. Kişiye göre ceza mekanizması var. MHK, atamalar, VAR hakemleri, saha hakem ilişkileri… Değişim arzusunda olduğumuz zaman mevcut sistemden memnun olan kimse değişim isteyen kimseyi istemez.
Biz bütün bunları açık ve seçik diyalogla çözmeye çalıştık. Diğer kulüp başkanları ‘Boşuna uğraşmayın biz bu yoldan geçtik’ dediler ama biz bu yolu denedik. Farklı kurullarda farklı dengeler var. Federasyon’la konuştuğumuzda Galatasaray’a avantaj istemedik. Şu işi doğru yapalım herkese eşit şekilde adalet uygulansın dedik. Fenerbahçe maçından sonra üç kişi gittik, Federasyon’dan üç kişi vardı. Diğer kulüplere de ‘Siz de gelin’ dedik. Hakemler ve atamalarla ilgili Rizespor-Galatasaray maçını yöneten Ali Palabıyık uzun zaman ceza almadı. Federasyon’a gittiğimizde Yaşar Kemal Uğurlu’nun yaptığı hatalardan dolayı ceza vermeniz lazım dedik. Ertesi gün Yaşar Kemal Uğurlu’yu Rizespor maçına verdiler.
“ÇOK SERT KONUŞMALAR YAPTIK”
Disiplinle ilgili de konuştuk. Siz benzer fiili yapan hocalara 1 maç ceza veriyorsanız bizim hocamıza da verin. Çok sert konuşmalar yaptık. En fazlasını ben divan kurulumuza söyledim. Türk futbolu doğru yönetilmezse bizler borçlarımızı ödeyemeyeceğiz. Özellikle kendi hatalarımızın dışında 4-5 maçlık bir süreç var. Dışarıda bağırarak taraftarı tatmin edebilirsiniz ama hiçbir sorun çözülmez. Sürekli ortalıkta konuşulan konu var. Bu konulardan bir tanesi başka yerde dile getirilirse oranın devam etmemesi gerekir. Oradaki kurullar devam ediyor, kimse umursamıyor, dolayısıyla olan Türk futboluna oluyor.
“ASLA YALAN SÖYLEMEDİK”
Asla yalan söylemedik. Verdiğimiz taahhütlerin karşı taraftan taahhütlerini aldık. Bazı yerlerde gecikme oldu. Bazı yerlerde istediğimiz şartlar olmadı. Biz projelerimizi 2 aylık sunmadık, 3 senede bu projeleri gerçekleştirecek dedik. Galatasaray gül bahçesi gibi gelmedi. Türkiye’nin şartları ortada. Bütçeyi ufaltarak ödenebilir borcu ödemek için. Yüzde 50 Euro kuru arttı. Borçlanamıyorsunuz. Naklen yayın geliri azalmış. İstediğimiz rakamlarda sponsorluklar olmadı. Bunları yapmak için taahhüdümüz devam ediyor. Zamanlaması konusunda her türlü eleştiriler doğru, onları da saygıyla karşılıyoruz. Bazı sözleşmelerinden çıkış opsiyonumuz olmadığı için bazı sözleşmelere geçemedik. Maalesef kurun geldiği nokta. Beklemediğimiz darbe yedik, tüm şirketlerin başına gelen gibi. Tüm bunları düzeltmek, büyütmek için çalışmalarımız devam ediyor.
YÖNETİMDEKİ AYRILIKLARIN SEBEBİ NE?
Bu istifalar çok doğal. Mustafa Cengiz Bey’in Sportif A.Ş’sinden, rahmetli Özhan Canaydın’ın yönetiminden istifa etmiştim ben. Seçim döneminde seçim kazanmak için uğraşıyorsunuz, seçimden sonra gerçek iş başlıyor. Her ayrılığın kavgaya dönüşmesine gerek yok. Seçimin birinci gününde mazbatayı aldıktan sonra istifa eden var Galatasaray’da. Gelecekte de olur bu. Bazı arkadaşlarımızın memnun olmadığı kararlar olabilir. İş yapış şekli ile kafanızdaki iş yapış şekli aynı olmayabilir. Ben istifa ettim diye rahmetli Özhan Başkanımız görevini bitirmedi.
Ben liyakatli, işi yapabilecek kabiliyete olan insanların gelmesi gerektiğini düşünüyorum. O dönemde bu arkadaşlarımızın atandıkları görevi layıkıyla yapabileceklerini düşündük. Yönetim kurulunun başkandan, başkanın da yönetim kurulu üyelerinden memnun olmama hakları vardır. Gerek başkan, gerek yönetimden fedakârlık yapabilirler.