Fransa’da başta Müslümanlar, iktidarın meclis gündemine gelecek olan ‘ayrılıkçı İslam’ ile mücadele yasa tasarından dolayı endişeli. Tıpkı Paris’te yöneticisi olduğu özel okulun güvenlik şartlarını karşılayamadığı gerekçesiyle kapatıldığını belirten Hanane Loukili gibi.
Fransa’da okulda başörtüsüne ve ders aralarında ibadet edilmesine izin verilen MHS özel eğitim kurumuna yapılan bu teftiş, mecliste salı günü görüşülecek yasa tasarısıyla ilgili korkuları da artırdı.
“Okula üç düzineden fazla polis geldi. 92 öğrenciyi sınıflarında tuttular. Her yerin, buzdolabının içinin bile fotoğrafını çektiler” diyen Loukili, akabinde 9 Aralık’ta Paris Emniyeti ve Savcılığı tarafından yapılan ortak açıklamada “İslamcılık” ve Cemiyetçi Ayrılıkçılıkla Mücadele (CLIR) platformu ekipleri tarafından teftiş edildiklerini ve “ayrılıkçı” olarak fişlendiklerini öğrendiklerini ifade etti.
‘Ayrılıkçılıkla fişlendiğimizi öğrendik. Neye dayanarak bizi ayrılıkçılıkla suçladılar?’
Loukili, gelen teftiş ekiplerinin CLIR bünyesinde olduklarına dair taraflarına herhangi bir bilgi iletilmediğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“İki kez teftişe geldiler, teftişlerin neticesinde ayrılıkçılıkla fişlendiğimizi öğrendik. Fakat sorun şu ki birincisi bu gerekçeyle teftiş edildiğimizi bilmiyorduk, ikincisi hangi delillere dayanarak bizi ayrılıkçılıkla suçladılar? Ve daha da ötesi bu gerekçe ile fişlendiğimiz dönem ayrılıkçılık yasa tasarısı daha gündeme bile gelmemişti. Bu ikiyüzlülük. Çünkü güvenlik gerekçesiyle kontrole geldiklerini söyleyip başka bir amaç gütmüşler”
‘Hükümet tarafından ayrımcılığa uğradığımızı kime şikayet edeceğiz?’
Okul yönetimi olarak mahkemeye itiraz başvurusunda bulunduklarını yakın zamanda teftişlere ilişkin bir duruşma olacağı bilgisini veren Loukili, “Bu yasa tasarısı ayrımcılığı meşru bir zemine taşımak istiyor. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bir yandan, ayrımcılığa karşı bir platform kurduğunu söyleyecek diğer yandan da ayrımcılığa neden olacak bir yasa tasarısında ısrar edecek. Peki hükümet tarafından ayrımcılığa uğradığımızı kime şikayet edeceğiz?” diyerek, mücadeleden geri durmayacaklarını sözlerine ekledi.
‘Bazı memurlar gençlere hakaret etti’
Polis okul baskınıyla ilgili yorum yapmazken, o sırada sınıfta olan 17 yaşındaki öğrenci Omar, “Korktum … anlamadık. Fotoğraf çekiyorlardı ve bazı memurlar gençlere hakaret etti” dedi.
Omar, yasa tasarısına karşı Pazar günü Paris’te düzenlenen protestoya katılanlar arasındaydı.
Pazar günü başkent Paris’in Trocadero Meydanı yakınında toplanan kalabalık, resmi adıyla “Cumhuriyet Değerlerine Saygıyı Güçlendiren Prensipler” yasa tasarısına Müslümanlara ayrımcılık uygulandığı gerekçesiyle tepki gösterdi.
Müslümanlar endişeli
Ülkedeki birçok Müslüman dernek de yasa tasarısının “İslam karşıtı” bir ortam yaratacağını belirterek, Müslümanlar için “olumsuz” sonuçlar doğurabileceğini düşünüyor.
Filistin yanlısı dernek olan EuroPalestine Başkanı Olivia Zemor, ayrılıkçılık yasa tasarısının çok tehlikeli durumlara zemin hazırladığını, toplumun genelini kontrol ve gözetim altına alma potansiyelini taşıdığını söyledi.
Castex: Müslüman dinine karşı bir yasa değil
Başbakan Jean Castex ise tasarıya yönelik eleştirilerin ardından yaptığı açıklamada, “Bu yasa dinlere karşı bir yasa değil, özellikle İslam dinine karşı bir yasa değil. Dini fanatizm ile mücadele ve kurtuluş yasasıdır” ifadelerini kullanmıştı.
Katolikler de itirazlarını yükseltti
Yasa tasarısı Müslümanlar dışından diğer dini grupların da tepkisini çekiyor.
Fransız Piskoposlar Birliği Başkanı Eric de Moulins-Beaufort, AFP’ye yaptığı açıklamada tartışılan tasarının yasalaştıktan sonra ileride sert yönetimler tarafından daha katı bir şekilde yorumlanma ihtimalinin kendilerini oldukça endişelendirdiği görüşünü dile getirdi.
Tasarı ne içeriyor?
Yasa tasarısı Fransa’daki “Müslüman toplumu hedef gösterdiği”, hayatlarının neredeyse “her alanına kısıtlamalar getirdiği” gerekçesiyle eleştiriliyor.
Tasarı, camiler ve bu camilerin idaresinden sorumlu derneklere yönelik müdahalenin yanı sıra Müslümanlara ait dernek ve sivil toplum kuruluşlarının finansmanını denetim altına almayı öngörüyor.
Üniversite öncesi eğitim kurumlarında başörtüsü takmanın yasak olduğu Fransa’da gündeme gelen tasarı, 3 yaşından itibaren tüm çocukların, çocuğun veya ailesinin durumuyla ilgili belirli sebepler dışında, evde eğitim almamasını öngörüyor. Ailelerin çocuklarına evden eğitim vermek için yetkili kurumlardan izin alması gerekecek.
Dini veya başka sebeplerle hastaların doktorlarını cinsiyete göre tercih etmesini yasaklayan tasarı, oluşturulan yeni bir mekanizma ile muhalif görüşlerin “nefreti körükleyici paylaşımlar” adı altında değerlendirileceğinin altını çiziyor. Tasarı, ayrıca tüm kamu görevlileri için “sekülerlik eğitimini” zorunlu kılıyor.