Fransa’da emeklilik yaşını 62’den 64’e çıkarmayı planlayan yasa tasarısının geri çekilmesini talep eden çalışanlar, kitlesel katılımın yaşandığı grev ve gösterilerle hükümeti uyardı.
Fransa genelinde sendikalara göre 2 milyon, İçişleri Bakanlığı’na göre ise 1 milyon 120 bin çalışan yürüyüşe katıldı. Ülkedeki 8 ana sendika konfederasyonunun çağrısı üzerine greve çıkan çalışanlar, hükümete barışçı ve güçlü bir sesle “yasayı geri çekin” mesajı gönderdi. Sendikalar arası birlik, 31 Ocak’ta yeniden grev çağrısı yaptı.
Başbakan Elisabeth Borne’un emeklilik reform projesini sunmasından yalnızca 9 gün sonra, sendikalar reformun önünü kesme hedefiyle tüm çalışanları sokağa davet etti.
Fransa’da Hayat Durdu: “Kara Perşembe”
Çalışanların davete kitlesel olarak katılması üzerine, Fransa’da son yılların en büyük eylemi gerçekleşti. Paris’ten Marsilya’ya, Strasbourg’dan, Bordeaux’ya, Rennes’den Lille’e ve Toulouse’a, Fransa’nın denizaşırı bölgelerine kadar milyonlarca Fransız çalışan, hükümetin emeklilik yaşını 62’den 64’e yükselten yasa tasarısını protesto etti.
Paris’te dev gösteri
Paris’te yürüyüşe, çok sayıda kamu çalışanı, sağlık, eğitim, ulaştırma ve güvenlik sektöründen polise göre 80 bin, sendikalara göre ise 400 bin kişi katıldı. Paris’in en büyük meydanı Republique Caddesi adım atacak yer kalmayınca, yürüyüşün başlarına büyük tıkanıklıklar yaşandı.
İnsanlarla dolup taşan Cumhuriyet Meydanı’ndaki (Place de la République) tıkanıklığı gidermek için organizatörler alternatif bir yürüyüş yolu daha açmak zorunda kaldı. Öğretmenler, itfaiyeciler, öğrenciler, polis, hastane personeli, tüm kamu ve özel sektörden çalışanlar, iki koldan Bastille Meydanı’na aktı.
Sendikalar arası birlik temsilcilerinin arkasında yürüyüşe geçen çalışanlar, “Mezarda emekliliğe hayır”, “Macron yasayı geri çek” ve “Sonuna kadar devam” sloganlarıyla yürüdü.
Göstericilerin tamamı emeklilik reformunu protesto etti ancak sloganlarda yalnızca “emeklilik” yoktu. Enflasyon karşısında ücretlerin artması talebi, daha adil servet paylaşımı, süper karların vergilendirilmesi ve Emmanuel Macron’un politikasının genel olarak sorgulanması da sloganlarda ve pankartlarda yer aldı.
Gösterilerin güvenliğini sağlamak için 3 bin 500’ü Paris’te olmak üzere toplam 10 bin polis görev yaptı. Festival havasında geçen gösterilerin sonunda, akşam 17.00 sularında çıkan küçük olaylarda polis, başkentte “yasak silah taşıma”, “mermi fırlatma” ve “kamu malına zarar verme” suçlarından 38 kişiyi tutukladı.
Fransa genelinde de yoğun katılım
Fransa genelinde 200 noktada düzenlenen gösterilere de katılım yoğun oldu. Emeklilik reformunu, Toulouse’da 36 bin, Marsilya’da 26 bin, Nantes’da 25 bin, Lyon’da 23 bin, Clermont-Ferrand’da 19 bin, Montpellier’de 15 bin çalışan protesto etti.
Fransa’da çalışanlar en son 2003 ve 1995’teki emeklilik reformuna karşı bu kadar yoğun katılımlı gösteriler düzenlemişti.
Sendikalar memnun
Başta CFDT ve CGT olmak üzere, tüm sendika yetkililerinin tek bir pankart etrafında toplanmasıyla, 12 yıldan bu yana ilk kez sendikalar birlik sergiledi.
Ülkenin en büyük sendikası CFDT’nin genel sekreteri Laurent Berger, emeklilik reformuna karşı gösterilere katılımın “düşündüklerinin de ötesinde” olduğunu belirterek, memnuniyetini dile getirdi.
İkinci büyük konfederasyon CGT’den Genel Sekreter Philippe Martinez de, “Sendikaların birlik içinde hareket etmesi, çalışanlara güven verdi. Başarıda bu birliğin önemi büyük” dedi.
İlk gösterilerin beklenin de ötesinde başarılı olmasından güç alan sendikalar, akşam saatlerinde toplanarak, 31 Ocak’ta yeniden genel grev çağrısı yaptı.
Hükümet geri adım atar mı?
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, getirdiği emeklilik reformunun protesto edildiği gün, 11 bakanıyla birlikte “Fransa-İspanya Dostluk Zirvesi” için Barselona’ya gitti.
Eylemleri Paris’te kalan Çalışma Bakanı Olivier Dussopt izledi. Gösterilerin ardından RTL Radyosu’na değerlendirmede bulunan Dussopt, “Gösterilere katılım önemli oranda gerçekleşti. Burada verilen mesajları dinlemeliyiz” dedi.
Bas du formulaire
Barselona’dan konuşam Emmanuel Macron da hükümetin emeklilik reformunu “saygı ve diyalog ruhuyla, ancak kararlılık ve sorumlulukla” sürdüreceğine güvence verdi.
Macron, reformun “demokratik olarak sunulduğu, onaylandığı ve her şeyden önce adil ve sorumlu” olduğunu dile getirdi.
Başbakan Elisabeth Borne, gösterilerde korkulduğu gibi şiddet olaylarının yaşanmadığına dikkat çekerek, “Bunu sağlayan sendikaları ve güvenliği sağlayan polisi tebrik ediyorum” dedi.
Başbakan “yasanın geçmesi için, tartışmaya ve ikna etmeye devam etme” çağrısında bulundu.
Kaynak: VOA