AKP Genel Başkanı Erdoğan, Giresun Belediyesi önünde düzenlenen Toplu Açılış Töreni’nde vatandaşlara hitap etti. Bu konuşmasında 20 Aralık kur atağını kastederek “Önünü nasıl kestiğimizi 20 Aralık itibariyle biliyorsunuz. Önce piyasanın kendi dinamikleri içinde bu dalgalanmanın durulmasını bekledik. Baktık, bu iş milletimize ciddi zararlar verecek bir yere doğru gidiyor hemen tedbirlerimizi aldık, mekanizmalarımızı kurduk ve kuru tekrar istikrara kavuşturduk. Enflasyonun sizlerin üzerinde ciddi bir yük haline dönüştüğünü biliyoruz, görüyoruz. Faizle mücadelemi biliyorsunuz, faizi indireceğiz ve indiriyoruz. Bilin ki enflasyon da inecek, daha da düşecek. Asgari ücrette verdiğimiz sözü tuttuk mu? Tuttuk ve 4 bin 250 liraya asgari ücreti çıkardık mı? Çıkardık. Memur ve emekli maaşlarına kadar çalışanlarımızın gelirlerinde yaptığımız yüksek oranlı artışlarla insanımızı enflasyona ezdirmedik.” dedi.
Erdoğan, kuru, faizi, enflasyonu indirdik daha da indireceğiz diyor ama gerçekleri mi söylüyor?
2021 yılında döviz kurları:
Dolar kuru 2021 Ocak ayı başında 7,36 seviyesindeydi, yılı 13,32 ile kapattı.
Euro kuru 2021 Ocak ayı başında 9,03 seviyesindeydi, yılı 15,11 ile kapattı.
2021 yılında enflasyon:
ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi Aralık ayında % 19.35 arttı. ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi, E-TÜFE’deki 12 aylık artış oranı ise % 82.81 olarak gerçekleşti.
TÜİK tarafından yapılan hesaplamalara göre ise TÜFE’de 2021 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre % 13,58, bir önceki yılın Aralık ayına göre % 36,08 artış gerçekleşti.
2021 yılında faizler:
Eylül-aralık döneminde TCMB politika faizini yüzde 19’dan yüzde 14’e çekerken, Hazine’nin 5 yıl vadeli borçlanma faizi yüzde 17’lerden yüzde 26’lara yaklaşık 900 baz puanlık sert sıçrama kaydetti. Bankalar ticari ve bireysel kredi faizlerini de yükseltti. Düşen tek faiz Merkez Bankasının politika faizi oldu ve Nureddin Nebati’nin deyimiyle bu faizde önemsizleştirildi.
Kesinleşmiş verilere göre enflasyon, kurlar ve faizler 2021 yılında sert bir şekilde artmış bulunmaktadır. Bu durumda iktidar ya gerçekleri söylemiyor ve yahut da gerçeklerin idrakinde değil, hangi seçenek daha vahim bunu bilemiyorum doğrusu.
Enflasyon meselesini anlamak zordur doğru ama insanın yanında bunca ekonomi bildiğini iddia eden danışmanı varken bir sorar öğrenir, tatminkâr bir cevap alamazsa memlekette bu konuyu çok iyi bilen bir sürü ekonomist var çağırır, onlara sorar onlardan öğrenir hiç değilse değil mi?
Kabul edilemeyecek şey halka yanlış bilgi vermek değil midir?
Kurlar ve faizler yüksek doğru çünkü enflasyon yüksek, enflasyon yükselince kurlar ve faizler de yükselir. Enflasyon kurlar ya da faizler yükseldi diye yükseliyor demek ekonomiyi ve ekonomik ilişkiyi bilmemektir.
İki ülke para birimi arasındaki farkı belirleyen ana etken iki ülke arasındaki enflasyon farkıdır. Kâğıt paraların kullanıldığı ekonomilerde normal şartlar altında para son derecede yavaş bir şekilde değer kaybeder bazı ülkelerde ise ekonomik kriz, uygulanan enflasyonist politikalar ve benzeri nedenler ile paranın değer kaybı daha hızlı olur. İşte bu noktada parası daha hızla değer kaybeden ülkelerde yabancı para birimlerinin değeri yükselir, yani kurlar artar.
Faizlerde de benzer bir durum vardır faizler arttı diye enflasyon artmaz enflasyon artınca faizler artar! Faiz ve enflasyon arasındaki bu ilişki son derecede açık ve nettir.
Enflasyonun altında bir faiz belirlemeye kalkarsanız ekonominin aktörleri o para birimini elde tutmaz, o para ile iş görmez, hesap yapmaz bu da son derecede net bir husustur. Sonuç olarak faizleri düşürmek isteyen bir yönetimin önce enflasyonu düşürmesi gerekmektedir.
Demedi demeyin, enflasyon, kurlar ve faizler arasındaki bu ilişkiyi anlayamayan, anlamak istemeyen ve yahut da anladığı halde algı operasyonları ile halka yanlış anlatmaya çalışan bir yönetimin ekonomik krizi önlemesi, enflasyon, kur ve faizlerin istikrara kavuşacağı bir ekonomi yaratması hiçbir şekilde mümkün değildir.