Türk dünyasının bilge şahsiyetlerinden Azerbaycan’ın ikinci Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibey, vefatının 21. yılında anılıyor.
Azerbaycan’ın bağımsızlık mücadelesinin öncüleri arasında yer alan Elçibey, sadece ülkesinde değil, başta Türkiye olmak üzere tüm Türk dünyasında saygıyla hatırlanıyor.
Yaşamını Azerbaycan’ın bağımsızlığı ve Türk dünyasında birliğin sağlanmasına adayan Elçibey, yürüttüğü milli politikalar ve bilge kişiliğiyle gönüllerde taht kurdu.
Elçibey, 24 Haziran 1938’de Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nin Ordubad ilinin Keleki köyünde doğdu. İlkokul ve liseyi Nahçıvan’da okudu, 1957’de Azerbaycan Devlet Üniversitesi Doğu Bilimler Fakültesi Arap Filolojisi Bölümü’nü kazandı. Üniversiteyi bitirdikten sonra Mısır’a gönderildi ve orada 1963-1964 yıllarında tercüman olarak görev yaptı.
Mısır’daki yurt dışı görevinin ardından 1965’te ülkesine döndü, mezun olduğu üniversitede akademik kariyerini sürdürdü, 1969’da “Tolunoğulları Devleti (868-905)” konulu doktora tezi yazdı. Elçibey, 1968-1975 yıllarında Azerbaycan Devlet Üniversitesi Asya ve Afrika Ülkeleri Tarihi Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı.
Öğretim görevlisi olarak çalıştığı dönemde öğrencilerine Türkçülük ve bağımsızlık duygusu aşılamaya çalışan Elçibey’in faaliyetleri Devlet Güvenlik Servisinin (KGB) dikkatinden kaçmadı ve gözaltına alındı. 1975’te Sovyetler Birliği karşıtı propaganda yapmak suçlamasıyla tutuklandı. Bir yıl 7 ay siyasi tutuklu olarak hapis hayatı yaşadı ve taş ocakları gibi ağır işlerde çalıştırıldı.
Elçibey, hapisten çıktıktan sonra Azerbaycan Bilimler Akademisi Yazma Eserler Enstitüsünde araştırma görevlisi olarak faaliyetini sürdürdü.
1988’de Azerbaycan’da Sovyetler Birliği karşıtı halk hareketi başladı ve Elçibey, bu hareketin önderleri arasında yer aldı. Halk hareketi, 1989’da Azerbaycan Halk Cephesi (AHC) ismi altında kurumsallaştı ve Elçibey AHC başkanı oldu.
7 Haziran 1992’de yapılan seçimlere AHC adayı olarak katılan Elçibey yüzde 60,9 oyla Azerbaycan Cumhurbaşkanı seçildi.
Sovyet Rus ordusunu Azerbaycan’dan çıkardı
Elçibey, seçildikten hemen sonra milli devlet kurma yolunda adımlar attı ve Sovyet Rus ordusunu Azerbaycan’dan çıkararak milli ordu kurdu.
Ülkenin milli parasını bastırarak Sovyet paralarını devreden çıkarttı. Elçibey’in cumhurbaşkanlığı döneminde Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçildi.
Üniversiteye giriş sınavlarında test yöntemi uygulanmaya başlanması, Elçibey’in gerçekleştirdiği en önemli reformlar arasında gösteriliyor.
İlk yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirdi
Ebulfez Elçibey, cumhurbaşkanlığı döneminde Türkiye ile yakınlaşmayı Azerbaycan dış politikasının önceliği haline getirdi.
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk yurt dışı ziyaretini 24-27 Haziran 1992’de Türkiye’ye gerçekleştirdi, TBMM’de yaptığı konuşmada, takip ettiği yolun “Mustafa Kemal’in yolu” olduğunu vurguladı.
Anıtkabir’e gerçekleştirdiği ziyarette de hatıra defterine “Ey büyük Türk, büyük komutan. Sizi ziyaret etmekle kendim ve milletim adına onur duydum. Senin askerin Elçibey” ifadelerini yazdı.
Elçibey’in cumhurbaşkanlığı, Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’a gerçekleştirdiği saldırılar ve iç karışıklıklar nedeniyle uzun sürmedi.
Haziran 1993’te Albay Suret Hüseynov’un Gence’de isyan çıkarması üzerine ülkede iç savaş tehlikesi doğdu ve Elçibey bu durumu önlemek için görevini bırakarak doğduğu Keleki köyüne gitti.
Elçibey, yaklaşık 4,5 yıl Keleki’de yaşadıktan sonra 1997’de Bakü’ye döndü ve artık siyasi partiye dönüşen Azerbaycan Halk Cephesi Partisi Genel Başkanı olarak siyasi faaliyetini sürdürdü.
Yaşamının son dönemlerini ağır hastalıkla mücadele ederek geçiren Elçibey, 22 Ağustos 2000’de tedavi gördüğü Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi’nde hayatını kaybetti.